121

1.6K 178 264
                                    

İki hafta geçti aradan. Ve ben yeni bölüm atamadım. O kadar çok şey oldu ki... Açıkçası o eski hevesim uçup gitti sanki. Ve fazla uzadığını farkına vardım. Cidden, bunca sorun ve sıkıntının içinde kendime daha fazla yük yüklemek istemiyordum. Tüm hikayelerimi çok seviyorum. Ve size de çok seveceğiniz bir bölüm yazdım. Belki bazılarınız sevmeyebilir. Ama bir çoğunuz en azından epey beğenecek. Neyse o zaman. Moralimin bozukluğunu farketmişsinizdir. Lütfen güzel ve bol bol yorum yapabilir misiniz?

Ve birde yedek hesabımı ekler misiniz? aleynaozgul2

Hepinize çok teşekkür ederim.

YORUM SINIRI: 150

Yapacağınızı biliyorum. Ve sizde benim sizi ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz. Keyifli okumalar ❤


EYLEM YAMAN

Benim söylediklerimden sonra Sonat hiçbir şey dememiş ve biz o semtteki özel hastanelerden birine gelmiştik. Geriye kalan yürüdüğümüz yol boyunca sessizdik. Ama bu defa kendisi istemişti. Benim tam soğumaya başladığım anda yeniden ona tutulmamı sağlamıştı. Eğer kafasında başka bir şeyler varsa bundan memnun olması gerekiyordu. Ama takılacağı nokta ciddiyetimdi. Bu defa öncekiler gibi değil, daha ısrarlıydım. Ve kendimden emin. Bu gözünü korkutabilirdi. Beni etkisi altına almaya çalışırken boyutun değişmesinden ürktüğü belliydi.

Onun gibi iyice saplantılı bir manyağa dönüşürsem asla kurtulamayacağını farkına varması lazımdı.

Anlayacağınız eğer hislerimi kullanmaya kalkarsa, başına büyük bir bela saracaktı.

Artık daha fazla uzatmamaya karar vererek aklımdaki düşünceleri bir kenara bırakmış, kanayan elime tuttuğum ve kırmızıya boyanmış peçeteyi çektim. Nöbetçi doktor elimi incelerken bende yüzümü başka tarafa çevirmiştim. Kötü gözüküyordu ve kendi yarama bakarken bile midemin bulanmasına engel olamıyordum.

"Dikiş atmalıyız."

"Hayır hayır." Diye itiraz ettim hızlıca. Ben cidden çok korkuyordum iğneden.

"Eylem doktor ne diyorsa onu yaptıracaksın!"

"Olmaz."

"Ne konuşmuştuk biz?!"

"Ama canım yanar. İstemiyorum."

"Sanki şimdi acımıyor! Hem elini tutacağım işte."

"Sen beni o kadar salak mı sanıyorsun ya?! Evet elimi tutmanı istiyorum ama canım yanarken tutmanda bir şey değiştirmeyecek bunu biliyorum."

"Bana bak ikizinle uğraşmak istemiyorum. Zaten hepsini öğrenince başıma bela olacak. Birde neden dikiş attırmadınız diye yemesin kafamın etini."

Derin bir nefes aldım. "Çok acır mı peki?"

"Zannetmiyorum." Dediğinde doktor mecburen başımı salladım. Çünkü berbat görünüyordu ve çok kanıyordu. Bense başımı diğer tarafa çevirmiştim. Sonat yanıma otururken diğer elimi tuttuğunda o bakıyordu benim yerime önüme. Açıkçası o bahsettiğim heyecandan falan kalmamıştı. Sonuçta şimdi elime iğne batırıp iplik geçirilecekti. Düşüncesi bile ürkütücüydü. Ve ben çok korkuyordum.

"Sakin ol."

Gözlerimi sıkı sıkıya kapatmış ve Sonat'ın eline neredeyse tırnaklarımı geçirmeye başlamıştım. O ise beni rahatlatmak için uğraşıyordu. Ama başarabileceğini zannetmiyordum. Doktor işleme başladığında kalbim gümbür gümbür atıyordu. Öyleki sesini ben bile duyabiliyordum.

itiraf sayfası. [yarı texting]Where stories live. Discover now