Slytherin Prensesi

22. Bölüm - Benim Bütün İstediğim

"Beni yargılamadan dinleyecek misin, sonuna kadar?"

"Elbette." cevap tereddütsüz gelmişti.

Slytherin cadısı iç geçirdi. dönüp kendi koltuğuna oturdu. "O zaman oturmalısın." Karşındaki yeri gösterdi. Uzun, zorlu ve deli bir konuşma olacaktı.

"Çünkü bu uzun bir hikaye."

~~~

17 ARALIK 1977 CUMARTESİ

Zümrüt gözler dalgındı, ela olanlar korku dolu.

Alice her şeyi anlatmayı bitirdiğinde, ki o bitiremeden daha Lily dehşete kapılmıştı. Alice ara ara onu sakinleştirmişti. Neyseki hikayenin ortasından itibaren Lily artık büyük tepkiler vermeyi kesmişti.

Yine de bir yanı, onu Gryffindor yapan ve şüphe dolu olan o yanı ona inanmıyor gibiydi.

"Riddle," dedi başını sallayarak "bana doğruyu söylüyor olabilirsin ama sana güvenmemekteki nedenimi de anlarsın diye umuyorum."

Alice omuz silkti. Elbette anlıyordu. Biraz önce ona, babasının onun gibi muggle doğumlulardan nefret eden ve git gide yükselen bir Karanlık Büyücü olduğunu itiraf etmişti. "Bir oyun çevirerek ne elde edebilirim ki Evans?"

Lily şüpheyle ona baktı. "Haklısın ancak neden şimdi?" Ona güvenmemek için haklı nedenleri vardı. Yine de büyük bir cesaret örneği ile kendisine gelmiş, kim olduğunu bütün hayatını kendisine anlatmıştı. Diğerlerinin dediği gibi bir bulanığa. Ama Alice asla o kelimeleri kullanmazdı, asla birisini aşağılamazdı.

Ve o bütün hikayeyi alatırken, Lily içten içe doğruları dinlediğini biliyordu.

Alice'in dudakları kıvrıldı. "Neden babamın ziyareti ve Jake'in ölümünden sonra olduğunu mu soruyorsun?"

"Aslında onu kast etmemiştim ama," kızıl saçlı olan omuz silkti.

Esmer olan iç geçirdi. "Bazı şeyler için çok fazla zamanım yok. Ve istediğim tek şey, bir şeyleri düzeltmek. Yoluna koymak."

"Ne için zamanın yok?"

Alice doğrudan gözlerinin içine baktı. "Ne olduğunu biliyorsun. Yaklaşan bir savaş var. Çok değil, kısa bir sürede Lord'un ve destekçilerinin yaptıkları şeyleri saklayamayacaklar. Ve bu olduğunda tüm asalar bana çevrilecek Evans. O olmadan ortadan kaybolma niyetindeyim ve-"

"Sirius'u seviyorsun." dedi Pat diye Lily.

Slytherin cadısı sustu. Lily Evans, gayet sakin ama tıpkı James Potter'ın gözlerinde gördüğü muziplik ile kendisine bakıyordu. Bir an itiraz etmeyi düşündüyse de vazgeçti.

"Evet," geri yaslandı. "o da var."

Kızıl saçlarını havalandırırken Lily güldü. "Biliyordum! En başından biliyordum!"

"Merlin aşkına Evans!" Alice ellerini bir an yüzüne örttü ve geri çekip ona bakarken "Biraz önce sana, karanlık bir büyücünün kızı olduğumu, o adamın neler yaptığını ve etrafımızdaki herkesin tehlikede olduğunu söyledim! Sen bütün hepsinin içinden bunu mu çıkarttın?" gözlerini kıstı. "James Potter ile ilişkinin boyutları ne kadar? Ona düşündüğünden çok daha fazla benziyorsun."

"Anlattığın her şeyin elbet farkındayım. Ama burada bana bunları anlatmanın nedeni, Sirius. Çünkü onu geri istiyorsun."

Alice ayağa kalktı ve iç geçirdi. "Onu geri istemiyorum. Sadece beni aşağılık bir sürtük olarak görmesinden ise-"