34. Bölüm - Güneş Işığı İle Doldur

3.9K 203 89
                                    


12 MART 1978 PAZAR

Hogwarts'ta pazar sabahları sakin olur, öğrencilerin büyük bir kısmı uykuda olurdu. Ancak o gün farklıydı. Akşam olacak Slug Kulübü partisi için çoğu kişi erkenciydi. Erken derken saat on biri çoktan geçmişti.

Alice kahvaltı faslını çoktan bitirmiş, McGonagall'ın istediği şeyleri de hazırlayıp ona teslim etmişti. Şimdi odasına gidecek ve hazırlanacaktı.

Çünkü biliyordu ki, kızlarla birlikte 'Balo' sıfatı taşıyan bu partiye hazırlanmaları vakit alacaktı. Alice çok oyalanan bir insan değildi ama kavgalar, saçlar ve makyaj eh birde iş Slytherin kızları olunca hazırlanma süresi uzuyordu.

"Günaydın." sesini duyunca irkildi ve geriye döndü. Gözleri gibi gri bir kazak giymiş Sirius esneyerek ona doğru geliyordu. Yeni kalktığı için saçları karışıktı.

"Günaydın mı?" Alice bileğini kaldırarak saatini gösterdi. "Öğlen oldu Sirius."

"Saatin farkında değilim."

Yanına ulaşınca Alice güldü. Erkek arkadaşını böyle görmeye çok alışık değildi. "Gece uyumadın mı?"

"Seni düşünüyordum." Alice'e doğru eğildi. O ise parmaklarını dudaklarına bastırdı ve buna izin vermedi.

"Klişe."

"Hoşuna gitmedi mi?"

"Hayır." Cevabı çabuk geldi.

Sirius bir şey söylemedi. Kolunu omzuna attı ve yürümeye başladılar. "Kahvaltı yaptın mı?"

"Çoktan. Herkes senin kadar uykucu değil."

"Benimle de yapmak ister misin? Gryffindor masasında." Alice pat diye durdu ve ona döndü. Sirius'un ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Evet onunla sevgiliydi, Gryffindorlular ile artık daha samimiydi. Ama Gryffindor masasında oturmak mı?

Bunun için erkendi. Belki de hiç olmamalıydı.

"Ne?" dedi Sirius onun bakışlarını fark edince.

"Gryffindor masasında kahvaltı mı? Ciddi misin sen?"

"Neden? Sen benim kız arkadaşımsın."

"Ve Slytherin'im." dedi Alice açık bir noktaya parmak basarak. Konunun uzayacağının bilincindeydi, elini çabuk tutarak geçiştirdi. "Bir kaç işim vardı onları hallettim. Ortak salona döneceğim şimdi. Diğerleri uyanmadı mı?"

"Balo olduğu için Lils, Çatalak'ı azat etti." sırıttı. "Aylak'ta sanırım kütüphanede."

"Sen neden buradasın?"

Sirius ona yandan bir bakış attı ama söyleyip söylememezlikte ki kararsızlığı açıktı. Alice kaşlarını havaya kaldırınca derin bir nefes bıraktı. "Bir kaç saniyeliğine okul başkanı değil kız arkadaşım olursan söylerim?"

Genç kız inledi. "Salazar adına Sirius yine ne halt yiyeceksin?"

"Güzelim Zonkolar dolapta tozlansın mı?"

Alice parmağını göğsüne bastırdı. "Ceza alıp akşam baloya gelemezsen, bir başkasını davet ederim haberin olsun!"

"Merak etme. Sadece son günlerde biraz neşelenmeye ihtiyacımız var." Alice'e minik bir öpücük verirken yanlarından geçen dördüncü sınıf Gryffindor kızları kızardı ve kıkırdadılar. Alice ikisine ters ters bakınca çabuk adımlarla oradan uzaklaştılar.

"Tamam. Ben gidiyorum, odamız savaş alanı gibidir. Ancak hazırlanırım."

"Ne giyeceksin?" dedi muzip bir tavırla. Aynı şekilde karşılık verdi.

Slytherin PrensesiWhere stories live. Discover now