37. Bölüm - Bazen Sahip Olduğumuz Her Şey Bu

2.6K 165 50
                                    



20 MART 1978 - PAZARTESİ

"Lütfen yapma!"

Alice uzun zaman sonra haykırarak uyandı. Kabuslarıyla baş edemiyordu belki ama çığlıklar atarak uyanmayı bırakmıştı. En azından bıraktığını sanıyordu.

Derin bir nefes aldı ve yatağında doğrularak oturdu. Sırtını yatağının başına yaslarken titrediğini fark etti. Yutkundu ve yanında duran su bardağına uzandı.

"Aquamenti." diye mırıldandı ancak odaklanamıyordu. Asasını alıp bardağa doğrulttu. Su, bardağı doldurduktan sonra yavaşça dudaklarına götürdü.

Kuruyan boğazları rahatladığında bedeni gevşedi. Bardağı geri bırakırken annesinin fotoğrafına gözü takıldı.

Özlem ve acı, bedenine hızla yayılan bir lanet gibi sarıldı. Gözleri yaşlarla nemlenirken Alice fotoğrafa uzandı. Sessizce, tek bir kelime etmeden sadece fotoğrafa baktı.

---

Bir daha uyuyamamıştı. Denedi bir kaç seferde rüyaları tekrarlanmaya başlayınca Alice denemekten vazgeçmişti. Gün daha ışımamıştı ve kütüphane henüz açık değildi, onun için çantası alıp Slytherin'in minik çalışma alanlarına ilerlemişti.

Kimse yokken, büyük bir sessizlik tüm şatoya hakimken saatlerce ders çalışmıştı. Bu aklını biraz meşgul ederken, vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı. Çocukların sesini duyduğunda irkildi ve saate baktı.

Eşyalarını toparlayıp odasına çıktı. Üstünü değiştirip, saçlarını toparlarken uykusuz ve yorgun yüzüne kaşlarını çattı. Gözlerinin altını kaplayan morluklar için birşeyler yapmak istesede çok uğraşması gerekecekti. Ancak istemedi.

Asasını beline koyup odadan çıktı.

Kahvaltı için Büyük Salon'a girdiğinde, okulda kalanların çoğu ortada yoktu. Bunlardan biride Sirius Black'ti.

Ela gözleri Gryffindor masasındaki az kişiyi taradı ancak erkek arkadaşı yoktu. Remus ve Peter'da öyle. James ve Lily birlikte kahvaltı ediyordu. Onu görmemişlerdi. Alice iç geçirerek kendi masasına döndü ve aradığı kişiyi buldu.

"Günaydın Severus."

Gelecek Postası'ndan başını kaldırmadan cevap verdi. "Günaydın Alice."

Alice önündeki yemeklere baktı ama aç hissetmiyordu. Yine de bir elmayı eline aldı. "Bir haber var mı?"

Severus usulca gülümsedi. Alaycılık bu ufak tebessümün her yanındaydı. "Bir haberin olmadığı günler oldukça eskide kaldı."

Bu haber Alice'in canını daha da sıkmaktan başka bir işe yaramadı. Elma bile ona çekici gelmiyordu. Onu tabağa geri bırakırken derin bir nefes verdi. Severus, gazeteyi katladı ve sonunda bakışlarını karşısındaki kıza çevirdi.

İşareti aldıktan sonra, hasta ve yorgundu ama hiç bu kadar kötü görünmemişti. Şimdi ise bir at adam sürüsü ile savaşmış gibi görünüyordu.

"Sorun ne?"

Alice ve Severus'un ilişkisi açıktı. Laf çevirmez, genelde bir şey söyleyeceklerse birbirlerine doğrudan söylerlerdi. Onun için ikisi de uzatmadı.

"Uyuyamadım."

Ve elbette Alice'in bazı geceler uyku problemi çektiğini bilen bir kaç Slytherin vardı. Bunlardan birisi Severus Snape'ti.

Slytherin PrensesiWhere stories live. Discover now