30. Bölüm - Bütün Aynalar Paramparça

3.1K 196 73
                                    



18 ŞUBAT 1978 - CUMARTESİ

Havanın kasveti, maçın adrenalini hiç etkilemiyordu.

Gryffindor Kaptanı James Potter'ın yaptırdığı tüm antrenmanlar iyi sonuçlar vermişti. Takım sadece sahanın değil Hufflepuff'ında tozunu attırıyordu.

Bütün gürültüye rağmen Sirius'un gol sevinci sahada yankılandı. Alice buna gülümsemeden edemedi. Bütün bakışlar üstüne dönünce yanakları renklendi. "Ne?" diye mırıldandı.

"Alice, onlar en ezeli rakibimiz ve şu an Hufflepuff'ı silip atıyorlar adeta."

"Bunu biliyorum." Alice huysuzlandı. Kendini kontrol etmesi gerektiğini biliyordu ama Sirius süpürgenin üstünde oldukça çekici görünüyordu. Elleri boynuna, atkısının altındaki kolyeye kaydı. "Ama o-"

"Erkek arkadaşın olabilir." Rodolphus öfkeli gözlerle ona bakıyordu. "Ve verdiğin ceza yüzünden kupa için iddiamız kalmadı!"

Alice gözlerini kıstı. "Takımdan atılmanız sizin suçunuz!" parmağını yanındaki Bella'ya çevirdi. Black kızı oralı bile değildi. Ona kalsa maça bile gelmezdi. Alice kavga ettiklerinden beri önüne gelene bağırıp çağırıyordu.

"O zaman lütfen Sirius gol attıkça sevinmekten vazgeçer misin?" Leonardo'nun sesi sakindi ama ardına gizli tını bundan hoşlanmadığını gayet açık ediyordu. Alice'in dudakları ona cevap vermek için aralandı ancak Adrian'ın ifadesiz gözlerini görünce dudaklarını kapattı.

"Böylesi daha iyi." Walden boş boğazlık edip mırıldanınca Jane kafasının arkasına güzelce bir tane vurdu.

Bazen neden onlara tahammül ettiğini düşünüyordu. Onları seviyordu ama bir kadar sinirlerine de dokunuyorlardı. Onu değiştirmeye çalışıyorlardı. Alice'i Alice olarak sadece bazı yönleriyle kabul ediyorlardı. Sirius ise kabul etmedikleri şeylerin başında geliyordu.

Ruby Duncan, muhteşem bir şekilde Trenton Walker'dan sıyrılıp topu Eddie Cooper'a bıraktı. O da Graham Hopkins'in gönderdiği Bludger'dan kaçtı ve Quaffle'ı Sirius'a bıraktı.

Sirius süpürgesinin üstünden eğildi, Mills ve Walker'ı atlattı ve kendini Hufflepuff kalelerini koruyan Harper Mathews'ın karşısında buldu. Asla tereddüt etmedi. Sirius Black tereddüt etmezdi. Topu kaleye gönderdi ve bir başka sayı daha yaptı.

Gryffindor evi tekrar şaha kalkarak sevinirken en sessiz olan Slytherin tribününden bir ses yükseldi. Alice ayağa kalkmıştı, ince parmaklarını dudaklarına götürdü ve uzun neşeli bir ıslık koydu.

Bütün gözler üstüne döndü.

"İyi iş bebeğim!" Sesinin duyulacağını düşünmemişti bile. Diğer öğrenciler, Dumbledore, öğretmenler bile sesin geldiği yere döndü.

Sirius bile duymuştu. Gri gözleri onu bulduğunda yüzüne alacağı zaferden çok daha güzel bir mutluluk kazınmıştı.

"Sen, iflah olmazsın." dedi Narcissa başını sallayarak önüne döndü. Onun aksine kız kardeşi ise sadece sırıtıyordu. Bekliyordu, Alice'in herkesin nefretini kazanacağı bir an olacağını biliyordu.

Tekrar yerine oturdu. Yaptığından pişman değildi. Şimdilik.

"Bazen sadece bizi delirtmek adına onunla çıktığını düşünüyorum!" William ciddi bakışlarını üstünde tuttu.

"Ben ise ikisinin bize oyun oynadığını düşünüyorum." Severus arkasına bile dönmemişti. Bütün bakışları sahaya odaklıydı ama sesinden memnuniyetsizlik akıyordu.

Slytherin PrensesiWhere stories live. Discover now