32. Bölüm - Bütün Günahların Sebebi

3.7K 199 135
                                    


23 ŞUBAT 1978 - PERŞEMBE

Pazartesi gecesi, Alice'in için zorlu olmuştu.

Bütün olanların ona getirdiği duygusal yorgunluğu atması vakit almıştı. Yataktan çıkmak istememişti ama yokluğu dikkat çekerdi. Artık yaptığı her şey dikkat çekiyordu.

Alice somurtmasına engel olamadı. Kettleburn, iki sihirli yaratığın birleşimi olarak dünyaya gelmiş sihirli yaratıkları anlatırken dikkatini ona vermekte zorlanıyordu. Adamın sesi de uykusunu getiriyordu.

"Yorgunsan derse girmemeliydin." konuşan yine Jane'di.

Bella, onunla olabildiğince az diyaloga giriyordu. Ettikleri kavgadan bu yana Rodolphus ile iki kelime bile etmemişlerdi. Saldırının yankıları okulda da sürerken, Slytherin evi soğuk ve mesafeliydi. Kendi içlerinde bile.

Omuz silkti ve camdan dışarı baktı.

"Keşke Walden'da gelmeseydi." Lana yanında oturan çocuğun kafasına vurdu ve onu uyandırdı.

"Hay sikeyim!" Gözleri Lana'ya döndü. "Ne halt yiyorsun Borgin?"

"Dersteyiz aptal!"

"Biliyorum!"

"Macnair! Borgin!" bütün bakışlar onlara döndü. Kettleburn'ün gözleri sertti. "Ya susun ya da sınıftan dışarı çıkın. Slytherin'den on puan!"

O dersine geri döndüğünde Alice iç geçirdi. Sabahtan beri kaybettirdikleri puanların haddi hesabı yoktu. Artık hiç biri bunu umursamıyordu.

Ve diğerleri de onlar puan kaybetsin diye ellerinden geleni yapıyor, Slytherinlileri kışkırtıyordu.

Bu sabah Shacklebolt'un başının altından çıktığına emin olduğu bir kavga koridorda patlak vermişti. Rodolphus da hiç sakinlik göstermemişti. Sonuçta ikisi de bir ay ceza almaya hak kazanmıştı.

Kettleburn'ün gözleri Slytherin evinin üstündeydi neyse ki o bakışları ve sesi daha fazla dinlemek zorunda kalmadılar. Ders bittiğinde sınıfı ilk terk eden yeşil-gümüş evdi.

"Bu dersi neden aldığımı bana hatırlatın." dedi Leonardo başını sallayarak. "Aritmansi kadar gereksiz bir ders."

"Kimse seni almaya zorlamadı Mulciber." Adrian sakindi ama son zamanlarda olan her şeyde Leonardo Alice'e destek çıktığı için, ikisinin arası açıktı. "Kendin seçtin."

"Sorumu sana yöneltmedim zaten Parkinson." gerilim hızla tırmanırken Alice ikisinin arasına girdi.

"Neyiniz var sizin? Sabah ki gösteri yetmedi bir de siz mi kavga edeceksiniz?"

"Sabah ki bir gösteri değildi." Rodolphus önden gidiyordu ama bir kulağı onlardaydı. Geriye dönüp Alice'e baktı. "O aptal bunu hak etmişti."

"Bunu okulun önünde yapman gerekiyor muydu?" Rodolphus ve Alice tekrar karşı karşıyaydı. Derslerinden çıkanlar olduğu için koridorlar da kalabalıktı ve dikkat çekiyorlardı.

"İzin verdiğini hatırlıyorum," Rodolphus sırıttı "Prenses."

Alice'in eli asasına kaydı, Rodolphus'u doğruca camdan aşağı fırlatmayı planlıyordu. Ama kendine hakim olmak zorundaydı.

"İzin verdiğim şey, dikkatleri üstüne çekmek değildi."

"Alice, bunu burada tartışmayalım." Jane gülümsedi ve koridoru gösterdi. Bütün grup koridorun ortasında dikildiği için diğerlerinin dikkatini çekmekle kalmamış, insanların durup bakmasına neden oluyorlardı.

Slytherin PrensesiWhere stories live. Discover now