35. Bölüm - Bütün Dalgalardan Sonra

3.2K 207 57
                                    


14 MART 1978 - SALI

-Wave After Wave / The Only Star In The Sky -

"Çok güzel Alice!" Poppy'nin neşeli sesi revirde çınladı.

Slug partisi okulda oldukça ses getirmişti ancak yorgunluğunu atmak kolay olmamıştı. Pazartesi günü herkes inferius gibi dolanmıştı etrafta. Bu bir yandan iyi olmuştu çünkü herkesin sakin bir güne ihtiyacı vardı. Kavgasız, laf atılmadan, derslerin sessiz geçtiği bir gün sadece öğrencilere değil Profesörlere için de iyi gelmişti.

Salı günü de aynı sakinlik ile geçerken Alice, şifacılık derslerine kaldığı yerden devam ediyordu.

Hala bunu istiyordu. Hatta eskisinden daha çok istiyordu. Her gün bir başka haber geliyor, her gün bir başka ailenin daha canı yanıyordu. Kara bulutlar her an daha da çoğalırken, birilerinin savaşması gerekiyordu. Kendi savaşma yoluna sıkı sıkı tutunmuştu Alice.

Bütün boşlukları için plan yapmıştı. Quidditch, ödevler, FYSB sınavı, Sirius derken zamanı oldukça kısıtlıydı ama gece bile olsa kendini revire atıyordu.

Yüzünde yorgun ama memnun bir gülümseme ile Poppy'e baktı.

"Bu işi çabuk kavrıyor olman beni mutlu ediyor!" dedi onun yanına gelirken. "Çok iyi bir Şifacı olacaksın!"

"Elimden geleni yapacağım, Poppy."

Elini onun omzuna koyarak sıktı. Genç kızın azmine, becerisine hayrandı. Onun ilerleyişinden de oldukça gurur duyuyordu.

"Başaracaksın." dedi inançla ve sevgiyle.

Onun bu, bir anne gibi tavırları Alice'i derinden etkileyen şeylerden birisiydi. Senelerce ona karşı nazik, korumacı olmuştu. Alice, Şifacı olmak istediğini ilk söylediğinde McGonagall bile şaşırmıştı. Arkadaşları uzun bir süre dalga geçtiğini düşünmüştü ancak Madam Pomfrey herkesin aksine gülmemiş, onu desteklemiş ve inanmıştı.

Poppy, Alice Riddle için her zaman özel ve sevdiği insanlardan birisi olacaktı.

"Başarmalısın da." dedi gözlerinden derin bir hüzün geçerken. Yağmurun vurduğu camlara bakarken iç geçirdi. "Merlin biliyor ya, öyle zor günler yaklaşıyor ki. Bir çok Şifacıya ihtiyacımız olacak."

Bu gerçeklik Alice'in bildiği ama içine kor ateşler düşüren bir şeydi.

Dışarıda ölümler, lanetlenen insanlar artıyor bir çoğu ise kayboluyor ve haber alınamıyordu.

Dumbledore'un uğraştığını biliyordu Alice. Ancak bir avuç insan vardı Karanlık Lord'a karşı çıkmak isteyen. Oysa Tom Riddle'ın safları ise gün geçtikçe güçleniyordu.

Yine de kimse umudunu kaybetmiyordu. Sevdikleri insanlar olduğu sürece de umut hep olacaktı. Bir gün kara bulutlar dağılacak ve güneş açacaktı.

"Bir çok Karanlık Büyücü geldi geçti, Poppy. Sihir Dünyası bunu da atlatacak."

"Biliyorum biliyorum." dedi genç kadın ve revirde düzgün olan her şeyi tekrar elden geçirmeye döndü. Sadece kendisini oyalamaya çalışıyordu. Endişeli olduğu zamanlarda bunu sık yapardı. "Ancak bu gerçekleşirken vereceğimiz kayıplar beni korkutuyor."

Alice camın kenarına yaslanırken onun ne kadar haklı olduğunu düşünüyordu.

Bildikleri kadar bilmedikleri olaylar dönüyordu Hogwarts'ın duvarları dışında. İnsanların her adımında bir tehlike vardı. Bu sadece büyücüler için geçerli değildi, muggle dünyası da tehlikedeydi.

Slytherin PrensesiWhere stories live. Discover now