23.Bölüm

5.1K 171 25
                                    

Sıtkı abi ile fakülteye giderken korumanın peşimizde olmaması dikkatimi çekmişti. Saat 10 gibi uyanmış, hızlıca hazırlandıktan sonra, kızları uyandırmadan odamdan çıkmıştım. Kahvaltı sırasında dedem ve babaanneme eve gelmeyeceğini söylemiştim. Onlar da anlayışla karşılayıp, sorun çıkartmamıştı. Bir an önce derslerimin bitmesini istiyordum. Çünkü; ailemle yaşadığımız eve gidip, onlardan birer parça bulacağım için çok heyecanlıydım. Fakülteye gelince, kahvemi alarak kafeteryada ki yerimize geçtim. Bir kaç dakika geçmişti ki Tuğba yanıma geldi. Tuğba ile selamlaştıktan sonra sohbet ediyorduk ki Tuğba fazlasıyla çekingen bir tavırla, “Almira karşı masamızdaki adam sürekli bizi izliyor. Başka bir yere mi gitsek?” dedi.

“Endişelenmene gerek yok Tuğba. Çünkü biz nereye gitsek, o da oraya gelecek.” dedim.  Tuğba anlamayarak, “Neden?” deyince, “Dedemin benim için ayarladığı koruma. Beni tehdit eden kişi bana zarar verirse diye tutmuş ama benim haberim olmadığını sanıyorlar.” dedim. Tuğba rahatlarken, “Sana bir şey sormak istiyorum.” dedim. Tuğba Görkem'i benden önce tanıyordu ve bana yardımcı olabilirdi. Görkem'e karşı azıcık da olsa, olan şüphelerimi dindirebilirdi. Tuğba sormamı söylemek ister gibi başını sallarken, “Dedem ve korumalar, bilinmeyen düşmanımın Görkem olduğunu düşünüyorlar. Onlar konuşurken duydum.” dedim.

Tuğba bir şey söylemezken devam ettim, “Görkem'in bana zarar vermesini gerektirecek bir durum yok. Fakat benim odama Görkem'den başka kim girebilecek ki? Bir yanım, ‘Görkem yapmış olabilir.’ diyor. Diğer tarafım ise ‘Görkem sana zarar vermek istemez.’ diyor. Bu iki yanım arasında eziliyorum.” Dedim. Gerçekten de öyleydi ve ben o kişinin Görkem olmadığına inanmak istiyordum. Derince bir nefes alarak, “Görkem'i uzun zamandır tanıdığını söylemiştin. Sence Görkem bunu yapmış olabilir mi?” dedim.

Tuğba, “Görkem'i çok iyi tanımam ama geçen söylediklerimin ne kadar arkasındaysam, şu an ‘Görkem öyle bir şey yapmaz.’ derken sözlerimin o kadar arkasındayım. Görkem bunu yapacak biri değil. ” dedi. Kararsız bakışlarım yere düşerken, “Haklısın ama dedem böyle düşünmüyor. Görkem'e zarar vermesinden korkuyorum.” dedim. Tuğba meraklanarak, “Deden Görkem'e ne yapabilir ki?” deyince, “14 yıl sonra kayıp torununu buluyorsun. Üstelik vefat eden oğlunun emaneti. Sen daha hasret gideremeden, biri ona zarar vermek istiyor. Bunu yapanı bulursan ne yaparsın?” diye sordum. Tuğba'nın gözleri korkuyla büyürken, hiç düşünmeden “Öldürürdüm. Yaşatmazdım onu.” dedi.

Masada sessizlik hüküm sürerken Tuğba, “O zaman Görkem tehlikede. Bir şeyler yapmalıyız Almira. Görkem bunu yapmaz. Her şeyi yapar ama masum birine zarar vermez.” dedi. Tuğba'nın endişesi bana da bulaşırken, ne yapabileceğimizi düşünüyordum. Görkem canımın yanmasına sebep olmuştu ama ona ufacık bir zarar gelmesine dahi katlanamazdım. Üstelik hiçbir suçu yokken benim yüzümden zarar görmesi çok fena bir şey olurdu.

Tuğba aniden ayağa kalkarak, “Buradan gitmesini söyleyelim. Uzak bir yere gitsin. Dedenin onu bulamayacağı kadar uzağa. Er ya da geç gerçek düşman açığa çıkacaktır. Görkem'in suçsuz olduğu ortaya çıkınca kendi de saklanmayı bırakır.” dedi. “Kaçmak çözüm değil Tuğba. Ne zamana kadar kaçabilecek? Görkem'in suçsuz olduğunu kanıtlamalıyız.” dedim, kendim çok sakinmiş gibi.

Tuğba sakinleşerek yerine oturdu ve “Haklısın” dedi. Saatime baktığımda dersimin başlamasına az kaldığını gördüm.  Tuğba 'ya yönelerek, “Bunları sonra detaylıca konuşalım. Şimdi derse gitmem lazım.” dedim ve vedalaşarak, dersliğime doğru ilerlemeye başladım.

••••••••

Dersim bitmiş, fakültenin önünde taksi bekliyordum. Taksiyle gitmeye karar verdiğim için Sıtkı abinin gelmesini istememiştim. Hava hafiften kararmaya başlamış, yağmur sepeliyordu. Taksi gelince, arka kapıyı açarak arabaya bindim. Şoföre anne ve babamın yaşadığı evin adresini söyledikten sonra, camdan dışarıyı izlemeye başladım. Görkem ile dedemin karşı karşıya gelmesini düşünüyor, kafamda, cinayet senaryoları kurup, kendimi daha da geriyordum. Bir şeyler yapmalıydım, Görkem'in üzerindeki şüpheleri kaldırmam lazımdı. Tuğba ile konuştuktan sonra onun masum olduğuna tamamen emin olmuştum.  Sonra aklıma Görkem'i bir kadınla gece kulübüne gördüğüm gece geldi, boğazıma bir yumru yerleşti. Görkem, gecelerce yanıma gelen, denize karşı oturup sohbet ettiğim, bana şiir okuyan, varlığında mutlu olduğum, yokluğunda kendimi yalnız hissettiğim, sarıldığım, güvendiğim, tutunduğum kişiydi. Belki sevgilim değildi ama fazlasıyla değer verdiğim ve bir takım duyguları beslediğim kişiydi. Görkem Linda'nın oyun oynamak istediği, özlediği, özlediğim kişiydi.

CÜDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin