Sevgililerin Bir Günü

5.2K 337 156
                                    

Mükemmel. Herşey mükemmeldi.

Koltuğa uzanmış düşünceli haliyle dizine koyduğu deftere bir şeyler karalıyordu. Elimde içi sıcak çikolata dolu iki kupadan birini ona uzattığımda beni yeni farketmiş olacak ki toparlandı ve gamzelerinin sonsuz güzelliğini sundu.

"Ne yapıyorsun?" diye sorup yanına  oturdum.

Cevap vermek yerine gamzelerini yok edip yüzüme baktı. Kaşlarımı kaldırıp "Ne? Ne var?" diye sordum.

"Bu kadar mesafeli oturmamalıyız Lou telafi edemeyiz ki!" dedi mızmızlanarak.

Bu dediğine güldüğümde kendine göre kızgın, bana göre aşırı şirin bir ifadeyle gözlerime baktı.

"Şu 'telafi etme' mevzusuna sence de fazla takmadın mı? Yani hadi ama herşeyi gerçek anlamda telafi edeceksek seni günde kaç defa altıma almam gerekecek?"

Bu sefer o kaşlarını kaldırıp uzunca yüzüme baktıktan sonra alayla gülüp "Beni kaç defa altına alman gerekecek demek istedin herhalde." dedi.

Bunu hatırlamıştım. Yine o harika rüyaların birinde bunu yapmıştık,  cidden. Kim üstte kavgası yapmıştık. Ama nasıl sonuçlanmıştı? Hatırlamıyordum.

"Haha çok komiksin." diyerek onun gibi alaylı bir şekilde cevap verdim. 

"Şaka yaptığımı sanmıyorum."

"Yanlış söylediğimi sanmıyorum."

"Belkide önce denemeliyiz ve öyle karar vermelisin."

"Kesinlikle. Soyun ve önümde eğil." dediğimde ağzını açtı fakat karşılık verecek bir şey bulamadı. Zafer edasıyla kafamı sallayıp güldüm.

"Sadece daha yakınımda oturmanı istiyorum." diye kendini acındırırcasına mızmızlandı. Gözlerimi devirip daha yakınına gittim. Kolunu belimden geçirip beni çok daha yakınına çekti ve göğsüne yaslanmamı sağladı. Bundan rahatsız olduğumdan değil tabii ama benim onun yerinde, onunda benim kucağımda olması gerekiyordu. Doğru olan buydu. O kesinlikle prensesti.

"Yanlış anlama ama rahat edemiyorum." dediğime sıkıntıyla oflayıp belime sardığı kolunu çekti ve böylece beni serbest bıraktı. Şaşırmamı sağlayıp yerinden kalktı ve "geç." diyerek onun yerine oturmamı söyledi. Sırıtmamı saklamaya çalışmadan yerine geçtim ve yan oturarak koltuğun koluna yaslandım. Koltukta uzattığım bacağımla yere basan bacağımın arasına oturup sırtını bana yaslayarak kafasını omzuma koyduğunda gülümsedim. İşte huzur buydu. Kafasını kaldırıp bana bakmaya çalıştı ve "Oldu mu?" diye kızgınca sordu. Dudağının kenarından öpüp "Oldu." dediğimde daha fazla uzatmayıp çattığı kaşlarını serbest bıraktı ve gülümdedi. 

Eline defterini alıp görebilmek için havaya kaldırdı ve kaleminin ucunu ısırıp düşünmeye koyuldu.

Sıcak çikolatamdan bir yudum alıp "O ne?" diye tekrarladım demin cevap alamadığım sorumu.

Kalemi ağzından çıkartıp "bir liste" diyerek cevapladı.

"Ne listesi?" diye sorularıma devam ettim.

" 'Sevgililer bir günde ne yapar' listesi." dediğinde midemde bir takım saçma ama mutlu eden kıpırdamalar hissettim.

Kıkırdayıp "Bunu neden yapıyorsun ki?" dediğimde kafasını defterinden kaldırıp bana çevirdi.

"Çünkü bir günü öylesine geçirmek istemiyorum. Bilirsin tela-"

"Telafi evet, elbette." diye cümlesini tamamlarken gözlerimi devirdim. Bugün en çok kullandığı kelimeydi.

Kafasını sallayıp işine geri döndüğünde bu sefer deftere bir madde daha yazdı.

"Peki ama buna gerek var mı? Sonuçta ben böyle de mutluyum."

"Elbette gerekli Louis. Bana dediğin şeyi unuttun mu?" dediğinde kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Yerinden doğruldu ve bana döndü.

"O zaman efsane olurduk. Bizi 'Larry' diye çağırırlardı." diyerek o gün benim kurduğum onca cümleden birini birebir alıntıladığında kocaman gülümsedim.

"Evet hatırladım." dedim sonra.

"Biz şuan efsaneyiz. Larry bir gününü evde oturarak geçirmemeli. Bunun neresi efsanevi?" diye söylendi. O hangi ara bu kadar mızmız olmuştu? Bir kızla beraber olsam bu kadar trip atmazdı.

"Ah o efsane kavramından kast ettiğim anlam aşkımızdı. Fiziksel olarak bir şeyler yaparak efsane olmak mı istiyorsun? O zaman Westminster Sarayı'na kadar yüzelim ve sonra hiç vakit kaybetmeden Big Ben'e çıkıp en üst katından el ele tutuşup atlayalım. Hem o zaman haber konusu da oluruz. Tüm İngiltere, hatta tüm dünya bizden bahseder." 

Sıkıntıyla beni dinlerken bir kaç defa oflamıştı. Cümlemi tamamladığımda ise kafasını yana yatırıp imayla bana baktı. Omuzlarımı silkip tekrar koltuğun koluna yaslandım.

"Dalga geçmeyi bırakıp bana yardım edebilirsin bay mızmız." 

Ha? Bana mızmız mı demişti? Kendinin farkında mıydı o?

Cevap verip uzatmak yerine sıkıntıyla nefesimi verip kafamı salladım. Eski konumunu alıp göğsüme yaslandığında elindeki deftere uzandım. 

"Sesli oku." diye talep etti.

"Pekala.."

-Sevgilier bir günde ne yapar-
Klasik Sınıf:
1-) Dışarıya el ele çıkıp özellikle tiksintiyle bakan insanların önünde öpüşülmeli.
2-) Sinemaya gidip her iki tarafında seveceği güzel bir filme girilmeli.
3-) Lunaparka gidip tüm oyuncaklara binilmeli.

4-) Şık bir restoranda güzel bir akşam yemeğine çıkılmalı.
5-) Gay Bar'a gidip dilediğince eğlenilmeli ve sarhoş olunmalı.
(En önemli madde) :
6-) Günün sonunda kesinlikle yorgun düşüp uyunmamalı, eğlenceyi yatağa taşıyıp gün doğuncaya kadar odadan çıkılmamalı.

Son maddeyi okurken göğsümde kıpırdandı. Sırıttığını tahmin etmek çok da zor değildi. Defteri kucağına bırakıp ona baktığımda kafasını kaldırmış bana bakıyor olduğunu gördüm. Tahmin ettiğim gibi sırıtıyordu. Yüzümdeki aptal sırıtışı gizlemeden alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

"Aletini kontrol altına alır mısın? Beni rahatsız ediyor." dedi kurnazca sırıtırken.

"Belkide sen kontrol altına almalısın." diye karşılık verdim.

"Bunu kesinlikle yapardım ama listemize uymamız gerekiyor." dedi tek gözünü kapatarak.

"Bence bundan bir zarar gelmez. Sonra yine listeye uyarız." diyerek direttim. 

"Beni zorlama. İkna olmayacağım."

Saniyeler içinde yerimden doğrulup koltuğa düşmesini sağladım ve üstüne çıktım. 

"Öyle mi?" diye sordum alayla.

Söylenerek beni üzerinden atmaya çalışırken aynı zamanda kıkırdamaları kulaklarımı dolduruyordu. Göğsümden iten kollarını tutup başının üzerinde birleştirdim ve yüzüne iyice yaklaşıp "ah zaten sıra bendeydi unuttun mu?" diye fısıldadım kulağına doğru.

Kafasını sağa sola sallayıp kollarını çekmeye çalışırken "Kıpırdamaya devam edersen işimi iyi yapamam." dedim hemen sonrasında. Bir şey söylemesine izin vermeden dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim. Karşılık vermemek için kendini sıktığı o kadar belliydi ki, gülümseyip dudaklarımı boynuna kaydırdım. Tek elimi göğsünde gezdirirken yavaşca aşağı indiriyordum. Fazla büyümemiş kabarıklığına ulaştığımda boynundaki dudağımın yerini dişlerime bıraktım. Elimi eşofmanının içine sokup boxerının üstünden aletini kavradığımda  istediğim gibi onu inletebilmiştim. Sonrasında boxerının da içine sokup büyüklüğünü avcumun arasına aldım. Aynı zamanda boynundaki zayıf noktayı bulmuştum. Hem dudaklarımı hemde elimi yeterince iyi kullanıyor olacağım ki nefes nefese kalmıştı. Garip olansa hala pes etmemişti. Küçük bir aralıkta hemen kurtulmaya yelteniyordu. Elimi git gel yaparak aletinin iyice sertleşmesini sağladım ve gelmeye yakın elimi çekip üzerinden kalktım. 

Koltukta kasılmış ve yüzü ter içinde yatarken kapatmış olduğu gözlerini açtı ve dişleri arasına aldığı alt dudağını serbest bırakıp ağzını şaşkınlıkla açtı.

"Ne-ne yaptığını sanıyorsun!" diye azarladı çatallaşmış sesiyle. Sırıttım. 

"İşte seni rahat bırakıyorum. Bunu istiyordun değil mi? Tamam listeye uyalım hadi." dedim. Onu kendime muhtaç edip bırakmıştım. Oldukça zekice bir plandı bunun için kendimi bir ara tebrik etmeliydim.

"Sikeyim Lou! Şunu eline al ve gelmemi sağla!" diyerek acı çekercesine inledi. Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmeme engel olmaya çalıştım ve "Ama kurtulmaya çalışıyordun?"  diye karşılık verdim zaman harcayarak. 

"Louis!" diye son defa keskin bir şekilde bağırdı ve ben daha fazla uzatmayıp yanına yürüdüm. Eşofmanını ve boxerını yarıya kadar indirip sert ve dikleşmiş penisini ellerim arasında kaydırdım. Çabuk rahatlamasını sağlamak için olabildiğince hızlı hareket ettiriyordum. Kesik kesik nefesi arasında sıklaşan inlemeleri kulaklarımı doldurdukça kuruyan dudaklarımı ıslattım. Gözlerimi yüzüne çevirip baktığımda öyle mükemmel gözüküyordu ki, inlemeden edemedim. Bir ressamın isteyeceği türden bir yüzü vardı. Elimde hissettiğim sıcaklıkla boşaldığını anladım ve elimi yavaşlattım. Gözlerini açıp bana baktığında gülümsedim. Tişörtümün yakasından tutup beni kendine çekti ve açlıkla dudaklarımızı birleştirdi. İhtiyaçla ve şehvetle uzun bir süre öpüştükten sonra nefes alabilmek adına ara verip alınlarımızı birleştirdik.

Gözlerimiz birbirine değdi. Mavi ve yeşil birbirlerine uyumlu iki renk değillerdi. Adları beraber anılmazdı, beraber muhteşemliği simgelemezlerdi. Bu herkes için böyleydi ama bilmiyorlardı ki mavi yeşile deli gibi aşıktı. Mavinin yeşile ihtiyacı vardı. Birbirleri için yaratılmışlardı. Mavi en çok da zümrüt tonunu seviyordu yeşilin. Tıpkı Harry'nin sahip olduğu rengi. Düşündüm de, o hangi renge sahip olsaydı mavi kesinlikle ona aşık olurdu.

"Garip hissediyorum." dedi kısık sesiyle.

"Ne gibi?" diye sordum tedirginlikle. Ya hemen şimdi buna son vermek isterse? Korkuyordum.

"Bilmem, mutlu?" diye cevap verdi sorarcasına. Rahatlayıp derin bir nefes aldım ve gülümseyip "bende" diye karşılık verdim.

Gamzelerini devreye sokarak "Şu liste işini yarın hallederiz bugün zaten geç oldu." dedi. Omuz silktim. Muzipçe sırıtıp "Ee şimdi ne yapacağız?" diye sorduğunda benden neyi duymak istediğini açıkça belli ediyordu. "Bilmem." diye karşılık verdiğimde saçlarımı çekiştirdi. Kıkırdayıp "üstte olmama izin ver ne yapacağımızı sana göstereyim." dedim. "Üstte olmana izin veririm, bana bindiğin müddetçe." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Tamam, baksana beni epey yordun eğer yukarıya kadar taşırsan buna izin veririm."

"Tamam!" diye hemen heyecanla cevap verdiğimde güldü ve "ama yarın acısını fena çıkarırım." dedi.

"Sıkı pazarlık yapıyorsun." deyip sırıtışını genişletirken koca bebeği becermek üzere babacığının kucağına  aldım.  

...

KÜÇÜK MİNNACIK Bİ RİCA "5 JIGOLO BOYS" YENİ BÖLÜMÜNE BAKAR MISINIZ? VE FAZLA İÇİME SİNMEYEN BİR BÖLÜMDÜ BU YÜZDEN BEĞENMEZSENİZ ANLARIM ŞAAPMAYIN. 

@feyza87 : İlk söylediklerimdensin yarram ne mevzu yapıyon?!!


@tomlinward : Şans tanıyıp okuduğun için teşekkür ederim bebeğim :**

@LarryBooHazza : Dur bütün yorumlarını okuyp cevap yazacam geçenki gibi olmasın asjhsdf  Ha okudum yine saçmalamışın ben de ne bekliyosam .s.s ashsd oo karadenizli diyosun laz da oluruz gerekirse sıkıntı yok ;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;))))))))))))))))));;)) sdhgd :**

@Oraldrugspizza : Harika olan sensin ayayayayayay :33 :**

@rozalindagress : Ben mükemmelsem sen x135468 defa mükemmelsin mükemmeller quyinisin ;));) asdhsdf :**

@Directioner-99 : Vala bizde ortam böle yrrm ;;;;;));)) asjhdsjd al bakalım sana çok yoğun olmasa da smut bi bölüm ve evet günlüğümün resmini yine bi geçiş bölümünde medyaya koyucam o zaman görürsün :** ve ve ve sjhsdf evet bence premses yani eski halleri -x factor den sonraki- gayet erkek duruyordu ama şuan cidden tam 1 premses :'''''''''( asjhsdf ILYSM ^.^

@beggiell : Bir kaç üst üste gelen bildiriminden sonra onlara bakıp geri otururken bildirim sesi gelince "aha yine benimki yorum yaptı" deyip baktım hepsine asjhsdf matematik ödevi yapıp hiç bir bok anlamadığımda sinirden ve sıkıntıdan çok boktan hissettiğim zamanlarda o yorumların, içten ve samimiliğin öyle iyi geldi ki.. Kim sikler matematiği size bir şey olmasın *-*-*-*-*-* Sonra sıkılıp tekrar tekrar yorumlarını okuyarak feels geçirmişliğim var şu 1 haftadır ne diyeyim yüreğine sağlık be nasıl mutlu ettin nasıl tarif edilir bilemedim :') <3333333333333333

@ForeverLarryxx : Ya :33333 Öyle çok seviyorum ki offfffffffffffffff yani böyle karşıma çıksan sarılmaktan öldürürüm :'''''''''''''''''''''''''''''''''''') Aynı gün benimde coğrafya sınavım vardı kader ortağıyız sewgilim ;;;;;)));)) asjhgsdf O bahsettiğin "seni seviyorum" lafında ne kadar seviyorsan beni, emin ol bi 25135135 katı seviyorumdur. İyiki varsın <33

@winglesslarry : Sana söyleyecek bir şey bulamamam normal mi? Bence çok normal söylemek istediğim herşeyi söylüyorum zaten kes. "Senin bokellan ;;;;));))"

@kadergnc : Eğer illa ağlayacaksan bu kesinlikle Larry sayesinde mutluluktan olmalı ^.^ Senin o canlandırmaların, hikayeyi bire bir yaşaman öldürecek beni zaten bir gün *-*-*-* Tabii ki var olmaz mı hiç :ooo dediğim gibi geçiş bölümü koyduğumda medyaya resmini koymayı düşünüyorum yazdığım sayfanın :33 SEVDİĞİMİ SÖYLEMEME GEREK VAR MI? BENCE YOK. YOK YANİ. TAMAM. HADİ GİDİYORUM BEN. GİTTİM.

@SelinBiebs0 : Bunu söyleyeceğini biliyodum asjyhasgjkhsdf senin için qülüw hikaye falan bahane yani ;;;;;;;;;;;;)))))))) O yorumlarını tek tek kavanozlayıp saklayasım var mümkün mü? 

@dudkurusu : Psikopatım oldunsa eğer sana mühim soruyu soruyorum. "Ee şimdi ne yapacağız?" ;));)) Söylediğiniz kadar mükemmelse, onu bu mükemmellikte yazmamı sağlayan kesinlikle sensin/ sizlersiniz. Sizi mutlu etmek için elimden geldiğince bir şeyler yazmaya çalışıyorum ve sonuç bu. Burdan anlaşılacağı üzere MÜKEMMEL İNSANLARSINIZ HEPİNİZE AŞIĞIM FEELS GELDİ YİNE OFOFOFOF 

@icoollharry : HARİKA OLAN SENSİN, ÇOK FAZLA GÜZELSİN EVLENELİM Mİ?

TOUCH THE SKY (LARRY STYLINSON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin