Sakın kımıldama.. arkana bakma.

7.9K 438 128
                                    

''Neyi anlatmanın zamanı geldi?'' kendimi daha küçük olduğu için birçok aile meselesinden uzak tutulan çocuk gibi hissettim.

''Duvarlar bir tür kapıdır. Duvarlar.. korunmak için kullanılmıştır. Bir tarafında biz varız, diğer tarafında ise onlar.''

''Ben onlar dediğin şeyler ile aramızdaki kapıyı aynalar olarak bilirdim.'' tabi bilmek dediğim filmlerde gördüğüm kadarından ibaretti.

''Aynalar da var. Ama onlar yalnızca yansıma, duvarlar gerçek kapı. Eskiden ruhlar ile olan kapıyı kapatmak için ne yapılırdı bilir misin?'' düşündüm.

''Duvarlar mı boyanırdı?'' konumuza bakılırsa gayet de mantıklıydı. ''Evet boyanırdı, peki ya ne ile?''

Düşün, düşün, düşün.. ''Mürekkepli kalem ile mi?'' yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu. ''Yanlış, kan ile boyanırdı.

Durdum, ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktım. Bu ancak aklımı karıştırdı. ''N-ne demek kan ile?''

''Dediğimi duydun, kan ile. Okulun geçmişi ile ilgili çok az bilgin var. Bu okulda olan işkenceler, eziyetler, acı çekenlerin ruhları..''

''Tamam sus.'' bunları duymaktan çok onları hisseetmek ve aklımda canlandırmak beni korkutmuştu. ''Lütfen kendi soruna geç ve sormadım say.''

''Pekala, neden bu okuldasın?''

''Sorun gerçekten bu mu?'' gülmemek için kendimi sıktım. Kendimi az da olsa sorulacak soru karşısında çaresiz hissetmeyi ummuştum.

''Evet bu, cevaplamayacak mısın?'' bu arada çoktan derse girmiştik ama konuşuyor olmamızın kimsenin umrunda olduğunu sanmıyordum.

''Okumak için geldim. Ben b-''

''Gerçekten neden buradasın?'' işte beklediğim zorlayan soru.

''Başka bir sebebi yok. Burs kazandım ve geldim. Ailem burs kazanmış olduğumdan değerlendirmemi söyledi bende geldim.''

''Yani hiç sorgulamadın.''

''Neyi sorgulamalıydım?''

''Bu okuldaki bursunu.''

''Saçma, bunun bursum ile olan ilgisini anlamadım.'' kafasını iki yana salladı. ''O bursu gerçekten almış olabileceğini sorgulamadın.''

''Sadece benden bir hafta fazla süredir bu okulda olan birine göre fazla tecrübeli davranmıyor musun? İnanmamı bekleme!'' ses tonum artmıştı ama yine umrunda değildi kimsenin.

''Bir yıl bir hafta.''

''Ne?''

''Sınıfta kaldım desem anlarsın.'' duraksadım. Bir yıl fazladır bu okulda olması inanmam için yeter miydi? Hiç sanmıyorum.

''İnanmak istemiyorum, hissetmek demiştin değil mi? Burada hakkım ile olduğumu hissediyorum. Şimdi konuyu kapatalım.''

''Soruların sonunu duymaktan korkuyorsun.'' aksini söylemektense susmayı seçtim. Son bir soru daha sorabilir miydim acaba? ''Sadece.. son bir şey..''

''Sorabilirsin.''

''İlk gün önümdeki sırada oturan kız kimdi?'' kafasını iki yana salladı. ''O gün yanında oturmuyordum.''

''Onu görmediğini söyleme çünkü inanmam.'' kafasını tekrardan iki yana salladı. ''Kabul, onu gördüm. Ama tanımadığım konusunda samimi davranıyorum.'' oflayarak önüme döndüm.

O kızı başka tanıyan kim olabilirdi? Sınıfta anlaşabildiğim tek kişi Chris bilmiyordu ve iki oda arkadaşım bu konuyu tartışamayacağım kadar sertti. Bir tanesi ise ilgilenmiyordur eminim. Okulda başka tanıdığım.. Ricky

Yatılı Okul 2Where stories live. Discover now