Gökdelen

2K 167 18
                                    

Bir bulmacanın çözümünün ertesi gün verildiği gibi yenisi de gelmez mi?

-

O'nu bul..

Nefesimi tuttuğumu anca fark edebildim. Ne dersem deyim hiçbir anlamı yoktu. Kim diye soracak olsam da, cevap vemesem de o'nu bul demekten fazlasını yapmıyordu. O dediği bir kişi miydi yoksa bir şey mi?

''Bulacağım bulacağım.'' hıçkırdım. ''Ama o'nun fakkında biraz daha ipucuya ihtiyacım var, lütfen.'' sesim git gide kısılmıştı.

O.. Yaşıyor..

İnsan, insan olmalıydı. Bir hayvan yada bitki istiyor olamazdı değil mi? ''Bulacağım ama zaman ver bana. Kim olduğunu öğrenmeden bulamam ya!''

Kapı açılınca içinde bulunduğum ürkütücü durum siliniverdi. Rain ve Rae beraber gelmişlerdi ve beni o şekilde görünce haliyle şaşırdılar. ''Maria biriyle mi konuşuyorsun?''

''Hayır, önemli bir şey değil.'' üstüne gitmeseler de inanmadıklarını anlayabilmiştim. Yine de böylesi benim açımdan kötü olmamıştı. Ricky one verdiğim günlüğü bana geri vermişti. O dediği kişinin günlükte yer alan kişilerden biri olduğuna emindim.

Ama net olarak geçen tek ad İsimsiz'di. Torununun torununu mu bulmamı istiyordu yoksa başka birisini mi? Chris'in dediklerinden yola çıkarak doğruyu hissetmeye çalışıyordum ancak bu kişinin İsimsiz olmadığından emindim.

Günlüğün ortalarından rastgele bir sayfa açtım. Biri bitiyor, diğeri başlıyor. Bir bulmacayı çözünce yenisi geliyor. Asla, asla ama asla bitmiyor.

Birkaç sayfa çevirip sonlara yakın bir yeri açtım. Bir şey anladım, bulmaca dediğim tüm o şeyler büyük bir bulmacanın parçası. Bir sürü kağıt buluyor, bir sürü kapı açıyor ve hepsinin sonucunda sadece bir bulmaca tamamlanıyor.

Kafamı günlükten kaldırdım. Şimdiye kadar gittiğim her kapı, baktığım her ayna bir bulmaca değildi. Çözülmeyi bekleyen asıl bulmacanın parçalarıydılar. Daha önce de bu yazıları okumuştum ama bir anlam ifade etmemişti. Kişileri, olayları tanıdıkça her şey anlam kazanıyordu.

Biraz daha sonlara giderek bir sayfa daha açtım. İlk olmadığıma eminim, son da olmayacağım. Bul beni.

Daha önce.. günlüğü ile konuştuğunu sanmıştım. Ama bana sesleniyordu. Son olmayacağını ondan sonra olacaktan bahsediyordu. O'nu bulmuştum! O'nu bulmuştum.

Soğuk bir rüzgar esince ürperdiğimi hissettim. Hissediyordum, bu sefer emindim. Odanın lambası birden patlayınca düşüncelerimi bir kenara atıp kendime geldim. Aynı.. isimsizi ararken ışkların gelip gitmesi gibi bir olaydı bu.

Korku içinde ayağımı yere bastım. Bileğime sürtünen bir şey hissetmem ile olduğum yerde nefesimi tutmam bir oldu. İçimden konuşuyodum. Buldum işte bırakın artık. diyordum. Rain, Rae ve Kelly nasıl fark etmezlerdi.

Daha uyumamış olduklarından emindim. Yüzüme parlayan ışık ile gözlerimi kıstım. Bu ışık odanın ışığı mıydı? Yine aynı sesi duyuyordum, bir.. müzik kutusu. Bu sefer karşımdaki siyah ekrandan çalıyordu ama.

Daha sonra ekranda silik bir yüz belirdi ve.. odamda kendime geldim. Ama banyodaydım. Hemen elimi yüzümü yıkayarak içeri geçtim. Tahmin ettiğim gibi kimse uyumamıştı. Sabah olması ve benim bulduklarımı birileri ile paylaşmam gerkiyordu.

Süreci hızlandırmak için yattım.

-

''Onu buldum, kim olduğuna ulaşmak çok basit.''

Yatılı Okul 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin