Rose..

4K 273 36
                                    

Bölüm yine gecikti biliyorum aslında bölüm uzun zamandır hazırdı ama pc'de kayıtlıydı o yüzden açamadım, geciktirdiğim için üzgünüm. İyi okumalar

Dün okuduklarımdan sonra olabildiğimce iyi olmaya çalıştım. Sabah bunları düşünürken fazlası ile dalgındım. Okuduğum kitaptaki kişinin yaşadığı olayların çoğunu okumuştum. Belki bitmemişti ama okuduğum kısmı bile çok uğaştığını anlamama yetiyordu.

Tüm yazanları anlatmak için ilk olarak Billie'nin odasına gittim. Bugün için dersleri asabilir mi diye sorduğum sırada zaten son günlerde hep bunu yaptığımı öğrendim. Ricky'ye ulaşmak da zor olmadı. Sürekli buralardaydı zaten.

Derslerin başlama saati sırasında biz kütüphanede bazı şeyleri açığa kavşturmak için toplanmıştık. ''Dün bendeki kitabın yarısını okudum, bir de sonundan birkaç cümle.''

Ricky ''Benimki zaten inceydi, tümünü okumayı başardım.'' dedi. Billie ise ''Bende gördüğünüz gibi yaşıyorum'' dediğinde ister istemez gülümsedim.

''Ricky sen başla.'' başını ellerinin arasına aldı. Derin bir çekerek bize doğru baktı. ''Burası.. birçok işkencenin de yapıldığı bir okulmuş. İşkenceden anlamak istediğinizi anlayabilirsiniz. Öğrencilere yapılıyormuş bu işkenceler. Sonrasında intihar edip kendisini kurtaran oluyormuş, yada işkenceler yüzünden ölenler.

Ama bunu yapan kişilerin hizmet ettiği kişiler varmış. Kulağa komik gelecek de olsa kötü ruhlar diye tanımlayabiliriz. Ölen öğrenciler ise masumlar. Onların ruhları da bu okula hapsoluyormuş, diğer öğrencilere görünmemeleri için ise bir koruma sistemi geliştiyorlarmış.

Bir evde beş küçük çocuğu büyütüyorlarmış mesela, onları kurban etmek üzere yetiştiriyorlarmış. Sonra öldürüp kanları ile duvarları-''

Lafını bölerek araya girdim. ''Duvarları karalayan insanların bununla bir ilgisi olabilir mi?''

''Ben bunu biliyorum.'' ikimiz de Billie'ye döndük. ''Daha önce okuduğumda anlamamıştım ama şimdi her şey yerine oturuyor.''

''Anlatacak mısın?'' Ricky'ye biraz kibar olması için sinirli bir ifadeyle baktım. ''Evet, anlatacağım. Bir yerde koruma sağlanamadı yazdığını görmüştüm. Duvarları kan ile kaplayarak sağlanan koruma ilk düzenlenen yıl kalkmış. İlk yıl yaşanan karışıklıklar sonrası da yeni yetiştirilenler olmamış. Şimdi duvarları karalayarak o korumayı sağlamaya çalışıyorlar.''

İnsanlar neden duvarları ve sıraları karalıyor şeklindeki cevabını merak ettiğim sorulardan birisi açığa kavuşmuştu. ''Ama onlar duvarları karalayarak kendilerini koruduklarını sanıyorlar.''

''Oysa okula koruma sağladıklarını, kullanıldıklarını bilmiyorlar.'' aklıma gelen bir soru ile Ricky'ye döndüm. Böyle bir şeyi de okumuş olmasını umuyordum.

''Peki ya kimse duvarları karalamazsa?'' Billie'nin yüzü bembeyaz oldu. Ricky ise bilmiyorum gibisinden omuz silkti. ''Billie, ne biliyorsun?''

''Ruhlar.. ruhlar gelir. Hapis tutulan ruhlar.'' bir ruh saldırısı mı demek istiyordu. İnanmak için fazla saçmaydı.

''Chris duvarları karalayarak yaşamın uzatıldığını asla ölümden kaçış olmadığını anlattı.'' eğer duvarları karalayarak yaşamı uzuyorken sonunda ölüyorsa o koruma sağlanamıyor olmalıydı. Belki de ölüme hiçbir etkisi yoktu korumanın.

''Şu Chris deyip durduğun kişi de kim? Her cümlende adı var.'' Ricky'nin ani çıkışına karşı sinirlendim. ''Sınıf arkadaşım! Ve şuan ölüyor bile olabilir.'' 

Chris ile konuşmalarımızı anlatmaya başladım. ''Onu kurtarmak için bir şeyler yapmalıyız.'' 

''Saçlar! Şimdi hatırladım.'' Ricky'ye şaşkın ifade ile bakmaya başladım. ''Hatırladığın ne? Ya saçlar dediğin şey?''

Yatılı Okul 2Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora