Yatılı Okul 2

Aynanın diğer tarafı..

Rüyalar ayna gibidir, ne görürsen tersi çıkar derler. Peki ya ters olanı görürsek.. düz olana ulaşabilir miyiz?

-

Ertesi gün olması gerektiğinden erken kalktım. Nasıl oldu bilmiyorum ama birden gözlerimi açıverdim. Üstelik rüyamı da hatırlamıyordum. Başımın ağrısını hissetmem ile yüzümü buruşturdum. Öyle ağrıyordu ki banyoya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum.

Banyodaki aynada bir sürü el izi gördüm, kanlar içince bir sürü el.. Korkmak istiyordum ama başımdaki ağrı buna müsade etmiyordu. Sanki duygularımın hepsi bir ağrıya toplanmıştı. Gözlerimin önünde aynada bir el daha oluştuğunu izledim.

Bir kere daha, bir kere daha ve bir kere daha. Görünmeyen eller aynaya öyle bir vuruyordu ki! Ağrımın çekilebilir bir hale gelmesi ile aynaya yaklaştım. Tek elimi kaldırıp bir izin üzerine koydum. Ağlıyordum.. Elimi çekmem ile elime bulaşan bir kan olmadığını gördüm.

El izleri.. içeridendi.

Olamazdı, gerçek değildi. Ellerim titreye titreye jilete uzanmayı başardım ve sanki her şeyi silecek gibi koluma bir çizik attım. Acımadı, yanmadı, zonklamadı..

Uyandım.

Bir süre tavanı izledim. Bu rüya.. çok farklıydı. Rain ile olan rüyamı gördüğümü hatırlıyordum, ama diğer rüyamda kalktığım zaman hiçbir şey hatırlamamıştım. Yatağımda oturur pozisyona geçip amaçsızca bir ağrı beklemeye başladım.

O korkutucu rüyamın gerçek olması neden bekliyordum! O hissi, ağrıyı her şeyin ne kadar ağır olduğunun farkında olurken neden istiyordum? Kendimde kalkacak gücü bularak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra bir süre aynayı izledim.

Bir el görmeyi bekledim görünce ne yapacağımı bilmediğim halde. Elimi aynı rüyamda olduğu gibi kaldırarak aynı yere koydum. Aynı rüyada olduğu gibi ağlıyordum. Elimi çektiğim zaman kanlı izi gördüm.. Benim elimden olan izi.

Avcumu açtığımda kanlar içinde olduğumu gördüm. Hayır, hayır benim kanım değildi bu. Elimi aynayı siler gibi sürmeye başladım. Görüntüde bir şey olmasa da elime bulaşan kanlar yerlere damlıyordu.

Birkaç dakika sonra yerler aynı cinayet alanı gibiydi. Bu kadar kan.. aynayı silmem ile gelmişti. Bu okulun aynalar ile sorunu neydi böyle? Kanlı parmağımı aynaya uzattım. Kendimi kontrol edemiyordum. Parmağımı çektiğim zaman aynaya yazmış olduğum yazıya baktım.

İsteksiz yapılan bir şey hiç yapılmamalıdır..

Bu da ne demek oluyordu? Rose isteksiz olmak ile beni mi suçluyordu? Kimse böyle bir şeyde istekli olamazdı ki! Banyoyu o halde bırakarak ayrıldım. Birkaç dakika içinde ise koridorda koşuyordum.

Ricky'ye yüz vermemek, onu pişman olana kadar görmezden gelmek istemişti ama akıl almak zorundaydım. ''Ricky çok önemli bir konu var!''

''Beni görmezden geldiğini sanıyordum.''

''Birkaç saatliğine görünürsün, karşı çıkma!'' kolundan tutarak onu sürükledim. Nereye gidiyoruz gibi bir şeyler dese de cevap vermedim. Odamın kapısına kadar geldikten sonra durdum.

''Rose.. artık bana iyi bakmıyor. Önceden.. ölmeyeceğimi söylerdi biliyorsun. Şimdi ise saçma mesajlar verip beni korkutmaya çalışıyor!''

''Bunda başarılı oluyor mu?''

''Evet, evet çok korkuyorum!'' ölmeyeceğim fikrine öyle alışmıştım ki şimdi ölebilecek olmam beni korkutuyordu. Hem de fazlasıyla.

''O halde bağlanmışlığınız bozuldu mu? Rain ile?'' kafamı iki yana salladım. ''Yine aynı rüyayı gördüğüme göre bu olamaz.''