Aynadan dolaplar

8.5K 419 113
                                    

Birden gözlerimi açtım. Nerede olduğumu bilmiyordum. Tek gördüğüm ileride, koridorun sonunda bir kapı olduğuydu. Ayaklarım beni oraya sürüklemeye başladı. Kontrol altına alamıyordum. Sanki rüyadaydım.

Kapının önüne gelmeden kapı açıldı ve oraya ilerledim. Sonra odanın içerisindeydim. Bir sandayle gördüm. Oraya oturdum ve kendim ile göz göze geldim. Kendi yansımam ile. Karşımda ayna vardı. Her zaman üçüncü bir şahıs gibi gördüğüm rüyada yerime geçmiştim.

Sanki odanın üst köşesine bir kamera koyulmuş ve kendi görüntüsünü izleyen bir kızın, benim, kayıtlarımı izliyormuşum gibi olan rüyamın aynısıydı. Tek fark benim rüyada kendi rolümü almış olmamdı. Görüntümü yakından izliyordum.

Birden bir şey oldu ve tekrar üçüncü kişi gözüyle görmeyi başladım rüyamı. Yine hiçbir şey değişmezken aynadaki götüntü tuhaflaştı ve gözlerimi açtım. yatağımdaydım.

Elim bacağıma gitti ve ah gibi bir ses çıkartmam bir oldu. Pijamamı yukarı sıyırdım ve ufak bir çizik gördüm. Aynada gördüğüm şey rüya değildi. Hemen bacaklarımı kendime çektim. "Günaydın Maria!"

Rain'in dün yaşadığı kötü olayı atlatmış olmasına sevindim. "G-ünaydın iyi misin?" kafasıyla onayladı. "Evet gayet iyiyim. Kendimi üzmemem gerektiğini farkettim."

"Buna sevindim." gülümsemek için kendimi zorladım. Buruk bir gülümseme halini aldığından emindim. "Ya sen nasıl oldun?"

"Ben mi? Neden bana bir şey mi oldu?" Rain tuhaf bir şekilde bana baktı. "Dün aynada birisini gördüğün konusunda endişelendiğini diyorum. Daha sonra Rita ile fısır fısır bir şeyler konuşup yattın."

"Yere düşmedim mi?" kaşlarını çattı. "Hayır, yere mi düştün? Eminim düşmüş olsan fark ederdim."

"Eminim." Rain'in diz hizasındaki pijaması bacağının bir kısmını açıkta bırakıyordu. Beni asıl ilgilendiren ise bacağında benimkine benzeyen bir kesik olmasıydı.

"Bacağına ne oldu?" elleri bacaklarına gitti. Kesiği farkettiği zaman bu da nereden çıktı gibi bir şey söylediğini duydum.

"Bilmiyorum, dün duşta çizdirmiş olmalıyım. Her neyse." gözlerim kendi çiziğime gitti. Hemen ayağı kalkarak dolaptaki kırık aynayı oradan çıkarttım. Arkası dönük bir şekilde yere koydum. Onu kırmak istiyor da olsam içindeki şeyi özgür bırakmak gibi saçma bir fikir oluşmuştu aklımda.

O şeyin içinden de zarar verebildiği gayet açıktı ama kendimi iyi hissetmem için bu yeterliydi. Elimi yüzümü yıkayarak hızla giyindim. Aynanın orada olmayışı beni oldukça rahatlatmıştı. Sınıfın yolunu tutmuştum ki Rita'yı gördüm.

Hızla peşine takıldım. "Rita!" başta beni duymadı ama yanına ulaşınca beni fark ederek durdu. "Merhaba Maria."

"Biliyorum çok aceleciyim ama hiç iyi şeyler olmuyor. Neler biliyorsun anlat bana!" kafasını eğdi. "Dediğin kitabı buldum ama anahtarım yok!"

Kafasını kaldırmadan konuşmaya başladı. "Anahtarı bilmiyorum, bir anahtarı olup olmadığını bile bilmiyorum."

"Anlatmak yerine neden beni kitaplarla uğraştırıyorsun?"

"Bilmiyorum o kitap benden fazlasını biliyor. Hatta ben hiçbir şey bilmiyorum tek bildiğim kitapta bir şeyler olduğu. "

Arkasını dönüp gitmesi ile soracak bir ton sorum daha cevapsız kaldı.

Kendimi sınıfta her zamanki sıramda otururken buldum. Chris de gelmişti ama ona tek kelime edesim yoktu. Ancak korkmama neden olurdu.

Birkaç ders boyunca ağzımı açmadım ve konuşmayı unutup unutmadığım konusunda düşünmedim değil. Sırf konuşmuş olmak için saçmalamaktansa konuşmayı unutana kadar beklemek daha iyi bir fikir gibi görünüyordu.

Yatılı Okul 2Where stories live. Discover now