Görülmesi gerekenler.

6.1K 402 42
                                    

Kapılar, duvarlar, aynalar..

-

Ayna.

Yarısı kırık bir ayna.

Bu aynaların yarısının kırık olmasının altında hangi anlam yatıyordu? Bu da korunma şekli miydi yoksa? Aynayı kır, arkasını karala. Her hareket etme düşüncesi aklımdan geçtiğinde aynada dumanlar görüyor olmamdı belki de beni burada durmaya macbur bırakan.

Bir adım atsam ayna görüş açımdan çıkardı aslında. Ama biliyordum, hissediyordum bunu yapmamalıydım. ''Sen.''

İster istemez arkamı döndüm. ''Bu saatte odanda olman gerekmiyor mu senin?'' müdürü gördüğüme sevineceğim aklıma gelmezdi.

''B- ben bir şey için inmek zorunda kaldım. Hemen gideceğim.'' müdürün ne için demesini beklerken aklımdan binlerce senaryo yazdım. O ise sadece gitmemi işaret etti. Odama geldiğim zaman ise Rain ve Rae'nin başımdan bir dakika olsun ayrılmayışı kitaba bakmama engel oldu.

Onlar yanımdan ayrıldığı zaman ise gözlerim kapanmak üzereydi. Daha sonra ise uyumuş olmalıyım, çünkü bu görüntüyü başka türlü açıklayamazdım.

Ben, karşımda ayna, aynayı izleyen görüntüme başka açıdan bakan ben ve saatlerce süren aynı görüntü. Yine aynada olan hafif değişme ve uyanma.

''Günaydın Maria.''

''Günaydın.'' Rae'yi karşımda görmeyi beklemediğim için duraksadım. Sonra ayağa kalkmıştım ki yerde duvara yaslanmış halde duran yarım aynayı gördüm.

''Bunun burada ne işi var?'' aynayı geri çıkarmak üzere yürüyordum ki bacağıma saplanan ağrı ile olduğum yere oturdum. 

''Maria! Sen iyi misin?'' elimi bacağıma götürdüm. Çizik sanki üzerinden tekrar geçilmiş gibi zonkluyor ve kanıyordu.

''Bu ayna nasıl geri geldi?'' aynayı arkamda bırakacak şekilde döndüm. ''Erkenden birisi bıraktı, bu odaya bırakılması söylenmiş.''

''Bu aynayı istemediğimi belirtmiştim!'' Rae oflayarak kalktı. ''Sence de abartmıyor musun? Sadece bir ayna bu!''

Aynayı alarak karşıma dikildi. Nefesimi tuttum, bir aynadan korktuğumu inkar edemezdim. Aynayı dolabın üzerine tekrardan asarak yanıma eğildi. ''Sen korkağın tekisin, o ayna hiçbir şey ifade etmiyor.''

Daha sonra kapıyı çarparak çıktı. Tutmakta olduğum gözyaşlarımı bıraktım. Burası beni deli ediyordu, kafayı yiyecektim. Omzumda bir el hissedince küçük bir çığlık attım.

''Maria sakin ol, benim.'' Rita'ydı bu. ''Burada çok korkunç şeyler oluyor ve bunları kaldırabilecek kadar güçlü değilim anlıyor musun, kimse bir şeyi belli etmezken ben nasıl korkudan deli oluyor olabilirim.''

''Herkes.. keşke herkes bunları biliyor olsa..'' kendi kendine fısıldamış da olsa söyldiği şeyi duymayı başarmıştım. ''Herkes bilmiyor mu?''

Kafasını iki yana salladı. Şu bilinmesi ve bilinmemesi gereken şey olarak adlandırdığımız her ne ise bunu anlamıyordum. Ama bazıları bilirken bazılarının haberinin bile olaması.. haksızlıktı. 

Birkaç dakika içerisinde kendime gelmiş ve odadan ayrılmıştım. Billie denen kızın oda numarasını biliyordum ama odasında olup olmadığı konusunda tahminde bulunamıyordum. Eğer siyah saçlı kızın yazdığı gibi ölecekse ve Chris'in dediği gibi bunu hissetmek mümkünse kız odada psikolojik sorunları ile boğuşuyor olabilirdi.

Ders her zaman olduğunun aksine rahatsız geçiyordu. Chris ile konuşmaya çalışıyordum ama o kısa cevaplar ile beni geçiştiriyor ve sırayı karalıyordu. Bugün kendisinden geçmiş gibi sıraları karalayan insan sayısı artmış gibiydi.

Yatılı Okul 2Where stories live. Discover now