Brake'in Öyküsü

Brake

Selam arkadaşlar! Bu öyküme katıldığınız için çok teşekkür ediyorum. Umarım size layık bir yazar olurum. Çünkü Brake'i (Brayk'i) çok az bir fan tayfası bilir. Yeni okuyanlar için fotoğraf bırakmayı unutmadan koyayım. Sonra ise hikayeye başlayalım.

Bunu ben yaptım. (Şu üstdekini alttakine göre yaptım.)

Brake'in Gözünden

Odamı temizliyordum ki annem geldi. Yemeğin hazır olduğunu söyleyip aşağı indi. Artık benden cevap bile vermiyordum. Çünkü ne zaman yemek yemeyeceğim desem beni soru yağmuruna tutuyor ve zorla yemeğe götürüyordu. Ona bir ergen olduğumu söylesem de anne işte! Heralde babam bu otorite yüzünden aşık oldu anneme! Aşık olunmayacak gibi de değildi hani. Dün bana nasıl sevgili olduklarını anlatmışlardı, sonrada nasıl evlendiklerini! Tabi babam her şeyi şakaya çevirmişti. Ben böyle düşünürken annem bana bağırarak yeniden aşağı çağırdı.

Sofra harika görünüyordu. Hemen sandalyeye oturdum, çatalı elime aldım, o güzelim yumurtadan bir parça ağzıma götürdüm ki annem bana:
- Brake elleri yıkadın mı? dedi. Ben ağzıma atamadığım o çataldaki parçayı tabağa koyup anneme:
- Ama anne! dedim mımızlanarak. O sırada sofraya oturan babam da bana baktı ve:
- Annen haklı haydi ellerini yıkamaya! dedi. Ben yine somurtum ama babamla yüzyüze gelmemek için sofradan kalktım. O gerçekten de çok korkutucuydu. O sırada annem bu sefer babama baktı:
- Sen de Brick! dedi annem. Benim o sırada arkam dönüktü ve kıs kıs babama gülüyordum. Babam da benimle aynı tepkiyi gösterdi. Yani mızmızlandı ama sonra o da annemle yüzyüze gelmek istemediği için kalktı. Evet babam korkutucuydu ama onun da bir zayıflığı vardı elbette!

Ben lavaboda hala olanları düşünüp gülüyordum. O sırada babam geldi:
- Sen bana mı gülüyorsun? dedi. Ben ise:
- Yok baba! diye kestirip attım ama yüzüm tam tersini gösteriyordu. Babam hala güldüğümün farkındaydı ve bana açıklama yapma gereği duydu:
- Annen haklı diye geldim. dedi. Ben inanmadım tabi ama hadi neyse!

Tekrar sofraya geçtik. -Annemin yıkama kontrolünden sonra tabi!- Sonra yine bir sohbet açıldı ve tatlı bir didişme hakim sürdü. Annemle babam gündelik didişme eylemine geçerken ben de babamın sucuklarını aşırıyor ve onları izliyordum. Didişmelerine bayılıyordum. Ne kadar kavga gibi dursa da aşkları çok belli oluyordu. Ben hep onlara bakar ve böyle bir aşk isterdim hayatımda. Acaba onlar gibi bir aşkım olur muydu?

Birden kapı çaldı. Bunlar kuzenlerimdi, Brooke ve Brust idi. Brooke biraz duygusaldı. Şiire de ilgisi vardı ama resim kadar değildi. Brooke gelecekte ressam olmayı amaçlıyordu ve resimleri de bunun aksini gösteriyor değildi. Brust ise biraz vahşi bir çocuktu. O da fiziksel aktivitelerde iyiydi. O ise ne olacağını bilmiyordu. İkisi de iyi insanlardı ve dış görünüşleri tıpkı evebeyinleri gibiydi. Benim ise gözlerim annemin ki gibi olmasına rağmen çok öfkelendiğim zaman kırmızıya dönüyordu.

Yemeğimi bitirmiştim ve dışarı çıktım. Kuzenlerimle Mo jo dedemize gittik. Mi jo dede bizi pek sevmezdi. Ona göre oğlanlar Ppg ile evlenmeseydi. Hala kötücül planlar ile uğraşırlardı ve bizi gördükçe bunu her zaman hatırlıyordu. Şuan hapisteydi ve babam ile amcalarım sayesinde elindeki silahlarını kaybetmişti. Yine de hapisanede zorlanmasın diye annem bana her zaman yemek bırakmamı isteyordu. Sonuçta o olmasa biz de olmazdık. Yemekleri kendileri yapıyordu ve ben o güzel yiyeceklerin kokularına dayanarak Mo jo dedeye götürüyordum. Götürdüğümüz de ise yine maymunlaştı ve biz de hemen kaçtık. Onu görmek bizi güldürüyordu.

Mi jo dededen sonra okula doğru gittik. Lise ikiye gidiyordum ve...

DEVAM
EDECEK

EEEEE ilk bölüm nasıldı?