Bloom!

589 27 37
                                    

Arkadaşlar 1. bölümde söylemeyi unuttuğum bir şey vardı size! Bu kitap serinin 2. kitabı. (2. kitabı okuyanlar boşverip diğer paragrafa geçebilirler.) Merak etmeyin bu kitabı anlamak için diğerini bilmenize gerek yok. Sadece eskiye dönüşlerin bir kısmı ona dayanıyor o kadar. Okumak isterseniz diğer kitaplarımın arasında bulabilirsiniz. O da Blossom ve Brick hakkında! Yine çok konuştum neyse siz devam edin.

Bir an da Brust anlıma küçük bir fiske attı:
- Senin ki geliyor! dedi. Gösterdiği yöne baktı ve kızarmaya başladığımı hissetmiştim. Çok utanmıştım ama yine de ona karşılık verdim:
- Kaç kere diyeceğim ben ona aşık değilim! dedim. Buna karşılık Brooke karşılık verdi:
- Menekşeler mavidir
Brakeler kırmızı...
Bir şeyler daha söyleyecekti ki onu durdurdum:
- Dostum hadi ama ben ona mı aşığım abartmayın!
Böyle diyordum ama ellerim terliyor ve yüzüm kızarmaya devam ediyordu. Bunun üzerine Brust durumu ele aldı:
- Hadi ama! Biz kuzeniz ve artı olarak da dostuz! Bize söylemeyeceksin de kime söyleyeceksin?
Brust'un bu sözleri beni derinden vurdu. Babamın hatalarını yapıyordum. Babam da dostlarına güvenememişti ve bunun bir hata olduğunu kendisi de çok iyi biliyordu. Fakat benimle arasında çok büyük bir fark vardı. Ben istesem de saklayamıyordum. Babam ise isterse dünyanın en ciddi adamına dönüşebilirdi. Anneme küçükken pek fazla iltifat edemezmiş. Çünkü iltifat ettiği an da çok utanıp kaçar ya da şapkasıyla kendisini gizlermiş. Şimdi ise hiç öyle bir şey yapmıyor. O zamanlara gidip bunu görmeyi çok isterdim aslında! Düşünsenize bir zaman makinanız var ama siz istediğiniz zamana gitme şansınız varken babanızın komik anlarına dönüyorsunuz. Yine zehir gibiyim.
- Alo Brake! Bak yine gitti. Sinyal çekmiyor!
diye bağırıyordu biri. Evet tam da tahmin ettiğiniz gibi bu kuzenimdi. Ben şaşırarak:
- Ha ne? diye cevapladı. Brust cevap verdi:
- Dostum biriyle konuşurken dalıp gitmeyi bırakmalısın.
Haklıydı. Bunu yapmamalıydım. Aynı babam gibiydim.
- Bak yine gitti. Dostum Türklerin çalışmayan televizyonlarına yaptığı gibi yapmamı istemiyorsan çalış. Çünkü Bloom geliyor. (Yorumlarda bir arkadaş atmıştı ama Brake'in sevgilisi olabilir de olmayabilir de! O yüzden umut vermiyorum. Çünkü ben de ne yapacağımı kestiremiyorum.)
Bloom gitgide yaklaşıyordu. Bu yüzden yerimi aldım. Cool hareketimi yakınsın veeee tüf tüfümle kafasının ortasına tükürüklü kağıtla vurdum. Arkasından da:
- Naber ezik! dedim. Bloom bana çok kızmıştı ve karşılık olarak:
- Offfff Brake çok gıcıksın! dedi ve gitti.
Dostlarım bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Bu duruma alıştıklarına rağmen neden böyle bir şey yaptığıma anlam veremiyorladı sanırım. Brust ve Brooke genelde boşverirlerdi ama bu sefer farklı oldu. Çünkü Brooke:
- Dostum sormayayım sormayayım diyorum ama... dedi ve sözü bölündü. Bu Brust'du ve:
- Boşver ver ya daha bize aşık olduğunu bile söylemeye yanaşmıyor.
Ben biraz alınmıştım ama Brust haklıydı. Onun bu sözüyle hayatımda hiç yapmadığım bir şey yapmıştım. Kendimi açmıştım. Benim için bu samanlıkta iğne aramaktan daha bile zordu:
- Üzgünüm arkadaşlar! Haklısınız biliyorum ama....
Bu sefer ise benim sözüm bölünmüştü. Bölen de Brooke idi:
- Merak etme biz kuzeniz. Böyle şeyleri bize anlatmak zorunda değilsin. Seni anlıyoruz...
Birden Brust ona bir dirsek attı ve susturdu. Sonra Brooke de ona baktı ve tekrar konuşmaya başladı:
- Yani kısmen de olsa....
Yine bir dirsek yemişti Brooke! Birden sinirlendi ve bana patladı:
- Tamam tamam seni hiç anlamıyoruz. Neden böyle şeyler yaptığını neden böyle davrandığını falan filan işte! Oldu mu Brust?!
Brooke, sinirli sinirli Brust'da bakıyordu. Brust'da benim gibi şaşırmıştı ama yine cevap verdi:
- Oldu oldu sinirli kaplan.
Sonra beraber güldük ve onlara neden böyle davrandığımı anlatmaya başladım:
...

DEVAM
EDECEK

Evet arkadaşlar 1. kitabı okumak isteyenler profilime gidip oradan kitaplarımdan Nefretimin İçindeki Aşkın kitabını okuyabilirler.

Brake'in ÖyküsüWhere stories live. Discover now