Ups

142 13 17
                                    

Brick'in Gözünden

Bu da kesinlikle bir tuzak olmalıydı. Bu yüzden ben önden gittim. Yavaş yavaş ışığın bulunduğu yere yaklaşıyordum. Çok uzun bir süre yürümüştük ve bunun boşa çıkmasını istemiyordum. Her şeye razıydım artık. Merdivenlerden çıktık ve ışık gelen kapıyı açmaya başladım.

Brake: Baba dikkat et!

Brake arkamdan buz nefesini kapıya doğrultup üflemeye başladı.

Blossom: Baba mı? Aaaaaa
Brake: Anne?
Dekster: Blossom!
Ben: Blossom mı? Ne oluyor?
Brake: Bir gölge gördüm ve seni korumak için üfledim. Fakat galiba annemmiş.

Kapıyı açtık ve kızlar oradaydı. Bubbles ve Buttercup donmuş Blossom'a baktıktan sonra bize döndüler.

Bubbles: Siz miydiniz?
Brake: Teyze siz burada ne yapıyorsunuz?
Buttercup: Blossom Profesör'ün gizli laboratuvarı bulunur diye bir harita yapıp Profesör'e vermiş. Böylelikle araştırmaya kim gelirse ilk haritaya bakar demişti.
Bubbles: Ve anlaşılan haklıydı da!
Buttercup: Hava alarmı da uçma ihtimallerine karşıydı ama sizi hesap edemedi anlaşılan. Şimdi siz söyleyin ne işiniz vardı orada?
Brake: Profesör'ün gizli labaratuvarını arıyorduk.
Dekster: Nerede olduğunu biliyor musunuz?
Bubbles: Onu tek bilen Blossom.
Buttercup: Ve siz az önce onu dondurdunuz. Aslında ilk o sizi donduracaktı ama Brake'in sesi gelince durdu.

Sonra donmuş Blossom'a baktım. Biraz komikti. Kızgın ve şaşkın bir yüz ifadesi vardı.

Brake: Eeee şimdi ne yapacağız.
Dekster: Hemen onu çözmeliyiz. Yoksa çok geç olacaktı. Brick ateş nefesin varsa şimdi tam sırası.
Bubbles ve Buttercup: Ateş nefesi mi?

Hepsi bana bakıyordu.

Ben: Yok dedim ya!
Dekster: Bi denesen ne olur ki?
Brake: Haydi baba!

Bana üzgün bir şekilde bakıyordu ama ben bunu ben bunu yaparsam. Offfff ama mecburum.

Brake'in Gözümden

Babam bana bakıyordu. Sonunda bir off çekti.

Brick: Tamam Geri çekilin.

Geriye gitti ve annemin gözlerine baktı. Sonra ustalıkla buzlarını eritti. Annem olanlara çok şaşırmıştı. Fakat rota şaşmadan Dekster amca ile babamın kulaklarından tutup çekti.

Blossom: Sizin burada ne işiniz var ve oğlumu neden pis amellerinize alet ettiniz?
Brick: Tatlım aaaa tatlım tamam aaaanlatıcağım aaaaaa!
Dekster: Blossom yapmaaaaa! Çocuk muyuz biz aaaa!

Annem onların kulaklarını çekmeyi bıraktıktan sonra benim kulağımı tuttu.

Blossom: Asıl sana ne demeli bir daha amcalarına uyacak mısın bakalım?
Ben: Aaaaaa tamam yapmayacağım söz. Aaaa yeter ki kulağımı bırak.
Blossom: Şimdi anlatın bakalım ne işiniz var sizin burada?

Olanları teker teker anlattık ve zamanımız biraz daha azalmaya başlamıştı.

Blossom: Sizi salaklar! Dekster! Sen de mi bunlara uydun yoksa gerçekten işlem hatası mı yaptın?
Dekster: Ne demek istiyorsun?

İçeriden bir tahta getirdi ve tahta kalemiyle birkaç işlem yazıp gösterdi.

Blossom: Uzay zaman sürekliliği + blablalalabalalab ve blalal bbla ballalba aynı zamanda da blalala bla.

Tamam belki böyle söylemiyordu ama çooook sıkıcıydı. Gerçekten dinleyeceğimi düşünmediniz değil mi?

Dekster: Evet senin dediğin de doğru ama eğer.....

Bla bla işte buraları atlayacağım.

Dekster: Yani demek istiyorum ki eğer Brake biraz daha böyle kalırsa tamamen yok olabilir ve bizim evrenimizde kötü olabilir.
Blossom: Fakat unutma ki bütün paralel evrenlerde bile kötü olmamış olabilir.
Ben: Ben öyle düşünmüyorum anne! Çok kötü şeyler yaptım ve düzeltilebileceğimi sanmıyorum.
Blossom: Sen düzeltemezsin zaten. Çünkü biz beraber düzelticeğiz ve sen hiçbir evrende kötü olamazsın. Çünkü bu senin içindeki cevher. Amcalarında olmak istemiyorlar zaten.
Butch: Kim demiş istemiyoruz diye?
Brick: Siz de nereden çıktınız?
Butch: Brake'i geri almaya geldik tabiki! Brake hem saatini de bulduk gel hadi.
Blossom: Gördüm mü? Onlar da istemiyor. Onlarda seni seviyor. Yani senin yanında!
Butch: Ne hakkında konuşuyorsunuz?
Blossom: O saate ihtiyacım var Butch! Geri ver lütfen!
Butch: Olmaz!
Blossom: BRAKE'İN YOK OLMASINI İSTEMİYORSAN GERİ VER ŞUNU! ONDAN SADECE BİR TANE VAR!
Boomer: Ne dedin sen?

DEVAM
EDECEK

Brake'in ÖyküsüWhere stories live. Discover now