Yenge

176 12 17
                                    

Brooke'un Gözünden

Ben: Brake! Brake! Offfff duymuyor! Neden gittin ki?!
Amy: Kime bağırıyorsun?
Ben: A-a-amy! Sen ne zaman geldin?
Amy: Şimdi geldim.
Ben: Eeeeee bana söyleyeceğin şey neydi?
Amy: Artık burada okuyacağım!
Ben: NEE? Yani ne?
Amy: Annem ve babam boşandı ve benim de birinin yanında kalmam gerekiyor. Beni anneme verdikleri için artık başka bir yerlere gitmek zorunda değilim. Annem de bana nerede okumak istediğimi söyleyinceee....
Ben: Sen de burayı seçtin!
Amy: Evet! Yoksa anneme kalsa beni Türkiye'ye götürürdü. Orası kötü bir yer olmayabilir ama orada hiç arkadaşım yok. Sadece teyzemin kızı Pelin var. Ha Pelin demişken teyzem onu da buraya gönderecek! Güzel kızdır istersen sana ayarlayabilirim.
Ben: Cömertliğin için sağol.
Amy: Eeee müdürün odası nerede?
Ben: Gel seni götüreyim.

Ben önde o arkada müdüre gidiyorduk. Ne yapacağımı ne diyeceğimi bilmiyordum. Birden ağzım bana ihanet ederek kuzenlerimi dinledi.

Ben: Eeee erkek arkadaşın nasıl?
Amy: İyi! Hatta o da buraya gelebilirmiş. Bu arada ben sana direk Pelin'den bahsettim ama senin kız arkadaşın var mı?
Ben: Yok sap gibiyiz öyle!
Amy: Hahahahah! Tamam o zaman Pelin ve erkek arkadaşım gelirse 4'lü takılırız.
Ben: Müdür odasına geldik. Haydi geç.

Yanağımdan öptü yine o badem dudaklarıyla. Fakat o öpücük asla sevgili olamayacağımızın en büyük kanıtıydı. Çünkü beni abisi gibi görünüyordu.

Aym: Bekle! Hemen geliyorum!
Ben: Bekliyorum.

Brust'un Gözünden

Olamaz! Hayır hayır hayır!

Amanda: Sen! Projemi sen imha ettin!
Ben: Aslında amacım o değildi!
Amanda: Ya tabi! Beni kıskandığın için projemi aldın kullandın ve sonra da bir canavar gibi parçaladın.

Buna inanıyorum. Ben ve şom ağzım en fazla ne olabilir öyle değil mi¿ Bütün dolaplar içinde bunun dolabını mı seçmiştim!

Ben: Tamam ben bir canavarım. Haydi işimize dönelim.

Bana bir kağıt uzattı.

Amanda: İşte malzemeler! Buları al ve gerisine karışma. Eğer doğru malzemeleri alırsan projen konusunda sana da belki küçük bir şey yapabilirim.
Ben: Sen mi bana bir şey yaparsın¿ Ben unuttuğum için yapmamıştım.
Amanda: Ya tabi ne demezsin! Sen fizik, kimya ve biyolojinin ne olduklarını bilmek bir kenara dursun onları söyleyemezsin bile!
Ben: Susacağım susacağım diyorum ama nafile! Senin projen zaten işe yaramayacaktı be! Onun senin yaptığına bile şaşırdım. Bir de okulun en zekisi olacaksın. Kabloları ters bağlamışsın. Seni dört göz!

Galiba çok bağırmıştım. Sonuçta o da bir kızdı. Birden gözleri dolmuştu ama yine de kendini bozmadan devam etti.

Amanda: Dört göz öyle mi?
Ben: Amanda be....

Birden üzerime atladı ve bana vurmaya başladı.

Ben: A-a-aman-amanda yeter tamam özür dilerim ya!
Amanda: Kimse bana dört göz diyemez!

O sırada Bayan Emily içeri girdi.

Emily: Amanda kalk çabuk Brust'un üzerinden.

Amanda üzerimden inmişti.

Emily: Ne oluyor burada? Amanda niye Brust'a vuruyordun?
Amanda: Bana dört göz dediği için!
Emily: Burası ilk okul değil Amanda! Sen akıllı bir kızsın ama bu yaptığın cezasız kalmaz. Bu yüzden etüt cezasına kalacaksın.
Amanda: Ama.....
Emily: Anladın mı Amanda?
Amanda: Peki Bayan Emily!

Birden saatimden bir bildirim geldi.

Ben: Gidebilir miyim acaba?
Emily: Brust sen de bir daha arkadaşlarına böyle imalarda bulunma.
Ben: Peki Bayan Emily!

Bayan Emily adaletli ve iyi bir bayandı. Bu okulunda müdüresiydi. Fakat onun damarına basmak çok riskliydi. Ne kadar iyi biri bile olsa damarına basıldığında Dolly'den bile kötü olma olasılığı vardı.

Brake: Nerede kaldın Brust? Canavarı yendik bile!
Brooke: Aynen bir dahakine çabuk gel!
Bubbles: Sizin burada ne işiniz var çocuklar?
Blossom: Unutmayın siz okuldan çıkmayacaksınız!
Ben: Siz yenmiştiniz değil mi¿
Brake: Tamam neyse ne buradan gitmeliyiz yoksa annem....
Blossom: Brake! Buraya gel çabuk!
Brake: Üzgünüm anne dersim var görüşürüz.

Brake jet hızıyla gitmişti ve ben de Brooke ile kalmıştım.

Ben: Eeee nasıl gitti?
Brooke: Dediğiniz gibi davrandım işte! Doğal davrandım ve bana ne dedi biliyor musun?
Ben: Ne?
Brooke: Kuzeni gelecekmiş ve onu bana ayarlayacakmış böylece 4'lü takılırmışız!
Ben: Dostuuuum onun bir değişiğini bana Pam dedi. Ben ona aşıkken ona Brake'i ayarlamamı istedi.
Brooke: Kızlar ne garip değil mi?

Biraz sessizlik oldu, ölüm sessizliği!

Brooke: Ne dedin?
Ben: Hiçbir şey!
Brooke: Şimdi Pam, Brake mi aşık? Ben bu yazarın *******! Sezonluk dizi gibi olduk be!

'Şuna bak utanmaz ya! Bana laf ediyor!'

Ben: Ne yani haketmiyor musun?

'Off siz de başlamayın. Neyse siz hikayeye devam edin!'

Brooke: Yazar haklı devam edelim. Fakat bana dönder!

'O nasıl bı tabir¿'

Brooke'un Gözünden

Sonunda o saçma yazardan kurtulup Amy'in yanına gittim. Daha müdürden çıkmamıştı. Dur bi saniye! Bayan Emily Brust'un yanında ise müdürün odasındaki kim?

Amy: Ben geldim!
Ben: Kaydını yaptın mı?
Amy: Evet içerde çok tatlı bir kadın vardı. Hemen yaptı kaydımı! Adı Dolly idi galiba!

Dolly İyi mi tatlı mı? Bu iş cidden çok karmaşıkladıyordu! Neyse ya benim sorunum değil!

Amy: Hem biliyor musun? Erkek arkadaşım çoktan kaydını yaptırmış. Bana sürpriz yapmak için. Kuzenim de şimdi geldi zaten o da içerde! Dur sana erkek arkadaşımı göstereyim. Ta da bu benim erkek arkadaşım Robert (Rabırt)!
Robert: Selam kanka! Sen de Amy'nin yaz tatilinde karşılaştığı kahramanısın öyle değil mi? Adın yanlış hatırlamıyorsam Brooke'tu. Sana gerçekten çok teşekkür ederim. Senin gibi kişilerin olması çok iyi. O günden beri seni övüyor bana Amy! Brooke Abi böyle Brooke Abi şöyle diye!

Bu çocuk nasıl biriydi ya? Beni sinir etmek ve Amy'den uzak durmak için böyle şeyler dediğine eminim. Fakat beni sinir etmek için böyle demiyorsa Amy'ye gözü kapalı inanıyor demektir. Tanrım lütfen 2.'si olsun. Yoksa ben bunu tekme tokat gebertirim!

Pelin: Benim işimde bitti. İçerdeki kadın çok korkutucuydu!
Amy: Ne o kadın mı? Bence abartıyorsun!
Ben: Merak etmeyin yakında siz de gerçek yüzünü görürsünüz. Neyse ben gideyim.
Robert: Dur nereye bizi okulu gezdirmelisin! Senin gibi bir rehberi başka nereden bulabiliriz ki?
Ben: Benim gibi bir rehber mi?
Robert: Evet! Amy yengene oralara tanıttığın gibi bize de burayı tanıt!

Yenge, yenge, yenge! Bu ses benim kafamın her tarafında yankılanıyordu. Yok bu çocuk kesinlikle dayak istiyor!

Amy: Evet Brooke! Haydi gezdir bizi.
Ben: Galiba kurtuluşum yok!

Ben önde onlar arkada yürümeye koyulduk. Sonra ise kararlaştırmışlar gibi Pelin ve beni yanlız başıma bıraktılar.

DEVAM
EDECEK

Arkidişler diğer hikayelerimden uzun oldu bu! 23 Nisan yarın diye bugün ve yarın bölümler uzun olacak. Bu arada 23 Nisan günü için size istediğiniz zamana bir kere olsun gidip gelebilme hakkı veriyorlar. İstediğiniz zamanda istediğiniz bir yere! Nereye gitmek isterdiniz? 1 gün boyunca kalma hakkınız var! Cevabınızı yorumlara veya özelden atın. Kitapta paylaşmak istiyorum.



Brake'in ÖyküsüWhere stories live. Discover now