Anneler Günü

167 12 15
                                    

Brake'in Gözünden

Annem epey sinirlenmişe benziyordu. Amcalarım ise şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Butch: Ne demek Brake'in yok olmasını istemiyorsan!
Blossom: Dediğim gibi! Uzay zaman sürekliliği...
Boomer: Lütfen bunu yapma iki saattir sizi dinliyoruz. Daha basit bir şekilde anlat şunu!
Blossom: Şimdi...
Bubbles: Tamam Blossom sana bu kadar sitres yeter. Sen git dinlen.
Brick: Blossom'a bir şey mi oldu yoksa? Blossom!

Babam annemin yanına geçti.

Blossom: Bir şey yok Brick!
Buttercup: Nasıl bir şey yok! Brick, Blossom sana sürpriz bir şekilde söylemek istiyordu ama...
Brick: Ama ne?
Blossom: Hamileyim! Fakat bu şekilde söylemek istemezdi.
Brick: Ne?
Blossom: Hamileyim!

Babamın birden yüzü güldü. Annemi kucağına aldı ve onu döndürdü.

Blossom: Brick yeter!
Butch: Aynen yeter!
Brick: Pardon heyecanlandım.

Babam annemi yere indirdi.

Boomer: Eğer sevinmeniz bittiyse biri bana şunu açıklasın! Brake...
Ben: Evet amca! Ben bir hata yaptım ve geçmişle uğraştım. Kötü bir niyetim yoktu aslında. Fakat onu değiştirince gelecekte değişti ve başka bir paralel evren oluşturdum. Kuzenlerimi de kaybettim.
Butch: Kuzenlerin?
Ben: Evet! Brust ve Brooke! Brust, senin ve Buttercup teyzemin çocuğu; Brooke ise Babs teyze ile Boomer amcanın çocuğu.
Buttercup: Be dedin sen? Ben ve bu...
Ben: Evet teyze sen ve Butch amca! Hatta o sana kas torbam diye seslenirdi.
Butch: Kas torbam ha bunu sevdim. Gel buraya kas torbam! Geeeel.

Butch amca Buttercup teyzeyi kovalıyordu.

Butch: Gel haydi! Bana bir öpücük veeer! Hahabahab
Buttercup: Git başımdan Butch!
Bubbles: Yeter artık! Şu saati verinde sonra aşk oyununa devam edersiniz.
Butch: Iyyyy! Merak etme o yağlı torbayı istemiyorum. Hem saat de çok çirkin işime yaramaz! Haydi Boomer gidelim.

Butch amca saatimi bana doğru attı ve arkasını dönüp Boomer amcayla gidiyordu ki Boomer amca yine bize doğru döndü.

Boomer: Bubbles istersen sonra parkta buluşalım saat 4'te!
Butch: Dostum yapma! Küçücük çocuk seninle oyun oynuyor!
Bubbles: Çok isterim.
Buttercup: Hey Butch o zaman sen de bir rövanşa ne dersin? Bu sefer seni geçeceğime eminim!
Butch: Sen mi beni geçeceksin? Güleyim bari! Bu iyi limon buluşurken sen de gel! Kim hızlıymış görelim. Haydi Boomer gidelim.

İkisi de sonunda gitti ve bozuk saatim yine elime geçmişti.

Ben: Annemin dediği gibi bu bizim içimizdeki cevher!
Blossom: İşte benim oğlum. Şimdi Dekster amcana ver onu tamir edelim. Sonra da sen hatanı düzelt.

Saati Dekster amcama verdim ve anneme sarıldım.

Ben: Hangi paralel evrende olduğu fark etmez sen benim annemsin ve seni seviyorum. Bu arada işte bugün için aldığım hediye. Anneler günün kutlu olsun!

Çantamdan hediyemi çıkarıp ona uzattım. Annem ise ilk önce gülümsedi ve sonra hediyeyi tekrar geri uzattı.

Blossom: Her şeyi düzeltince verirsin!

Annem, Dekster amcanın peşinden labaratuvara gitti. Ben de hediyemi çantama koydum. Bu kadar macerada olsa ben annemin hediyesini unutmam. Bir ara almıştım.

Brick: Haydi Brake gelmiyor musun?
Ben: Geliyorum.
Brick: Anneni daha çok seviyorsun anlaşılan!
Ben: Şey baba seni de seviyorum ama annem benim için daha özel!
Brick: O zaman bana çekmişsin sen de! Çünkü benim için de çok özel! Ona aşkımı itiraf ettiğimde....
Brake: Baba biliyorum o anıyı! Ben zaten orayı değiştirdim.
Brick: Nasıl?
Brake: Tabiki bir ses kayıt cihazıyla! Bu arada baba o an gerçekten çok kırmızı olmuştun! Bu yüzden beni yeme!

Beraber güldük.

Brick: Tamam haklısın ben o zamanlar çok....
Brake: Kırmızıydın biliyorum!
Brick: Şu bacaksıza bak sen büyümüşte babasıyla uğraşıyor. Neyse haydi içeri gidelim.

Yine güldük ve içeri girdik. Umarım her şeyi düzeltir ve anneme güzel bir anneler günü yaşatırım.

DEVAM
EDECEK

Bütün arkadaşlarım annesinin anneler günü kutlu olsun! Bu bölüm biraz baştan savma oldu gibi geldi ama umarım beğenmişsinizdir.

Brake'in ÖyküsüWhere stories live. Discover now