Amanda'nın Evinde

183 14 22
                                    

Brust'un Gözünden

Amanda'nın evine ilk kez gidecektim. Bir daha düşününce Amanda'nın evine girecek öğrencilerin de ilkiydim galiba. Yol boyunca sessizdik ve eve yaklaşmıştık. Evlerinin boyutu fazla büyük sayılmazdı ama küçük de değildi. Garajı olan sade bir evdi.

Ben: Eviniz çok güzelmiş. Bir daha bakınca ****** göre yapılmış olduğunu söyleyebilirim.
Amanda: Evet ona göre yapıldı zaten! Bunu babam yaptı.
Ben: Baban bir mühendis mi?
Amanda: Evet ve yaptığı evleri bunun gibi bir çok orana göre yaptığı olur!
Ben: Bu harika bir şey!
Amanda: Sen bunu nereden anladın?
Ben: Pencere, kapı ve tavan biçimine bakan herkes bunu rahatlıkla anlayabilir!
Amanda: Herkes değil!

Bu bana iltifat mı etti şimdi? Bu kızı hiç anlayacağım heralde!

Amanda: Ne düşünüyorsun?
Ben: Hiç! Hiçbir şey!
Amanda: Öyle diyorsan!

Yüzü düştü ve cebinden çıkardığı bezle gözlüğünü sildi. Gözlüğünü çıkardığında yeşil gözleri daha büyük görünüyordu. Siyah saçına yaptığı toppuzla çok hoş görünüyordu. Aslında çirkin bir kız değildi ama okuldaki kızlara göre biraz daha alt safadaydı. Gözlüğünü taktı ve bunun ona daha çok yakıştığını düşündüm. Çünkü o gözler ve o toppuzun yanında bunun gibi bir gözlük gerçekten çok hoş duruyordu. Bunları neden düşündüğümü anlamıyordum. Onu ne zamandır gözlüklü görüyordum ama şuan her zamanki halinden farklı gibiydi.

Amanda: Bir şey düşünmediğini inkâr mı edeceksin yoksa anlatmaya hazır mısın?
Ben: Toppuzun!
Amanda: Ne olmuş toppuzuma?
Ben: Yeni fark ettim. Sen saçlarını da bir şifre gibi yapıyorsun! Sen her gün başka bir model yapıyorsun ama bu pek belli olmuyor. Çünkü sadece şu üç kısımda bulunan yeri değiştiriyorsun ve bunlar eski ****** alfabesinde bulunan harfler! Sen gerçekten inanılmaz bir insansın! Keşki daha önceden farkına varsaydım. Peki şifre ne?
Amanda: Sen, sen bunları nereden biliyorsun?
Ben: Dedim ya saf değilim sadece sözlülelerim düşük!
Amanda: Peki o zaman! Şifreyi öğrenmek mı istiyorsun?
Ben: Evet!
Amanda: O zaman şu projeyi bitirmeme yardım et!
Ben: Tamam haydi! Evin nerede?
Amanda: Şuan evin önündeyiz!
Ben: Doğru ya!

Gülümsemişti. Tatlıydı ama bu ne kadar sürer bilmiyorum. Sonuçta bu Amanda! Kapıyı çaldı ve içeriden Amanda'ya çok benzeyen bir kadın çıktı.

Amanda: Merhaba anne! Bu Brust okuldan arkadaşım. Brust bu da annem Bella (Bella).
Ben: Merhaba efendim!
Bella: Merhaba! İçeri geçin!

Biraz donuk bir kadındı ve biraz da korkutucu! Amanda'nın neden böyle biri olduğu anlaşılıyordu! Sonra önüme kumral saçlı kahverengi gözlü biri çıktı.

Amanda: Bu da babam Max (Meks). Baba bu da Brust!
Ben: Ama bu nasıl olur?
Max: Ne nasıl olur?
Ben: Sizin babanız felan yeşil gözlü mü?

Babası güldü. Aslında eğlenceli bir tipe benziyordu. Bu ikisi nasıl evlenmiş hayret ediyorum.

Max: Seni sevdim ufaklık. Anladığım kadarıyla bilimden hoşlanıyorsun!
Ben: Hoşlanmıyorum ona bayılırım.
Amanda: Tamam haydi garaja gidelim. Orada gereken malzemeleri kolaylıkla bulabiliriz!
Max: Yoksa arkadaşın sana yardım etmeye mi geldi?
Amanda: Evet!

Bunu söyleyince annesinin suratı düştü ve kaşlarını çattı. Her zamankinden daha bi korkunçlaştı. Fakat babası tatlı bir şaşkınlık yaşadı. Aslında ben olsam ben de yaşardım.

Ben: Tamam haydi gidelim.
Max: Bir şeye ihtiyacınız olursa söylemeniz yeterli.
Amanda: Elbette baba!

Dışarı çıktık ve yan tarafta bulunan garaja gittik. Garajın kapısı yavaş yavaş açılıyordu. Sonunda açıldığında ise gözlerim büyüdü.

Ben: ******* deney tüpleri, ******* marka ******* malzemeleri ve yoksa bu o mu?
Amanda: Evet o!
Ben: Burası harika bir yer Amanda!

Yüzü kızarmıştı. Hiçbir zaman göremeyeceğim bir manzaraydı.

Amanda: Teşekkürler! İltifatın için! Buraya getirdiğim ilk kişi sensin!
Ben: Tahmin edebiliyorum.

DEVAM
EDECEK

Sizce nasıl?
Yorumları ve eleştirileri bekliyoruuuuum!




Brake'in ÖyküsüWhere stories live. Discover now