Geçmişe Yolculuk Başladı

197 14 12
                                    

Brake'in Gözünden

Az önce ne olmuştu? O gerçekten ben miydim yoksa.....

Mo Jo: Artık bana güvenebileceğini biliyorsun. Şimdi bırak beni!

Bu maymunu çıkarmamam gerekiyordu. Fakat ben sözümün eri biriydim. Onun elindeki saate benzer şeyi elime taktım. Bana büyük geliyordu ve hiç anlamadığım birkaç da düğmesi vardı. Şaşkın şaşkın o saat benzeri şeye bakarken. Mo Jo bana düğmelerin ne işe yaradığını anlatmaya başladı.

Mo Jo: Bu kırmızı düğmeler ile tarih ve zamanı ayarlamanı sağlıyor. Onu ayarladığında ise şu yeşil düğmeye basarak o zamana gidersin. Mavi düğme ise olduğun zamana seni geri getirir.

Anladığımı göstermek için başımı hafifçe salladım. Sonra ise o maymun öfkelenmeye başladı.

Mo Jo: Ben Ne zaman çıkacağım? Söyle çabuk!
Ben: Hemen geliyorum.
Mo Jo: Sana güvenmemeliydim!

Ben dışarı çıkarken o da arkamdan saçma sapan maymun sesleri çıkarıyordu. Dışarı çıktım ve Mo Jo dedenin olduğu hücrenin arkasına geçtim. Pembe gözleriminden çıkan ışınlarla duvarda bir delik açtım. İçeriden Mo Jo dede çıktı. Gözlerinden çok şaşırdığı belli oluyordu.

Ben: Benim sözüm sözdür.

Onu serbest bıraktıktan sonra saatimsi şeye baktım ve birkaç dakika öncesini ayarladım. Sonra yeşil düğmeye bastım. Yapmam gereken şeyi yapıp mavi düğmeye bastım. Bu inanılmazdı ve en iyisi ise hiçbir şeyin değişmemiş olmasıydı. Dekster amca yanılıyordu! Artık kesin olarak emindim. Geçmişe gidip babamın yaptığı hataları düzelteceğim. Sonra ise kuzenlerime haklı haklı olduğumu kanıtlanmış olacağım.
Bu sefer saatimsi şeye yine baktım. Babamların tanıştığı zamanı bilmiyorum. O yüzden kafandan hesaplama yaptım ve bir tarih girdim. Sonra yeşil düğmeye bastım ve çıkan portaldan içeri girdim. Her şey çok farklıydı ama aynı zamanda da aynı gözüküyordu. Kimseye görünmemem gerekiyordu. Bu yüzden bir mağazaya gidip kıyafetlerimi değiştirdim ve üstüme kalın bir palto alarak mağazadan çıktım. Hangi zamanda olduğumu bilmediğim için babamın yanına gitmeye karar verdim. Eğer babam varsa demek ki tanışmış olabilirdi. Biraz daha düşündükten sonra babamın evine doğru gittim ve kapıyı çaldım. Kapıyı kırmızı şapkalı ve uzun saçlı biri açtı. Evet bu kesinlikle babamdı. Benden küçük olduğu için benden kısaydı ve bu benim çok hoşuma gitmişti. Babam beni biraz süzdü.

Brick: Ne istiyorsun?
Ben: Sizinle konuşmak!

Babam bana yine baktı ama benim gözlerimi göremediği için göz teması kuramadı. Bu yüzden aramızdaki boy farkına bakmadan yakalarımdan tutup uçmaya başladı. Aynı zamanda beni de uçuruyordu. Gözlerime bakıp bana öfkesini belli ettirmeye çalışıyordu. Fakat ben bunu engelliyordum. Çünkü pembe gözlerimi görürse annemlerden olduğumu sanarak beni gebertirdi. Birden kapıdan amcalarım çıktı. Onlarda şaşırmıştı.

Boomer: Brick ne yapıyorsun?
Brick: Bu çocuğun bizden ne istediğini anlamaya çalışıyorum.
Butch: Hahahaha! Dur bi de ben bakayım. Hey çocuk yolunu mu kaybettin? Yoksa bu koca bebek annesini mi kaybetti?

Bana ne dedi bu? Amcam bile olsa bana bunu kimse diyemez! Babamdan kurtulup Butch amcamın yakasını tuttum. Gözlerimin kırmızıya döndüğünü hissediyordum ve bu iyiydi. Çünkü böylece annemlerden olduğumu sanmazlardı.

Ben: Kimse bana böyle diyemez bücür! Sizinle konuşmaya geldim işte! Takıma katılmaya!
Boomer: Sen ne diyorsun? O işler geçti. Artık Ppg ve Rrb çıkıyor.

Birden babam öksürdü.

Boomer: Yani bir kısmımız!
Ben: Ne zamandan beri?
Boomer: Birkaç haftadır!
Ben: Bana tarih ver!
Brick: Bu neden öğrenmek istiyorsun?

Ben babamın sözlerini duymamazlıktan geldim ve Boomer amcama döndüm.

Ben: Ne zamandan beri?

DEVAM
EDECEK



Brake'in ÖyküsüWhere stories live. Discover now