17. Bölüm

441 28 6
                                    

Bu kadar beklettiğim için özür dilerim. çok yoğun bir okul dönemi geçti. Ayrıca çeşitli ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaştım. Benim başıma gelmese de çok yakın kişilerdi ve onlarla ilgilenmek lazımdı. Bu bölüm aynı zamanda bütün okuyuculara yılbaşı hediyesi olsun. Herkese mutlu yıllar dilerim. (Aslında bu bölümü gerçekten yılbaşında ve o günde yayımlayabilmek daha güzel olurdu ama o gün için planlarım var ve yine oldukça yoğunum.)

Not: Yazım hataları özellikle başlarda çok olabilir. Projem için o kadar çok sıcak silikon tabancası kullanıp, bu süreç içerisinde elimi ve parmaklarımı yaktım ki artık parmak uçlarımı doğru düzgün hissedemiyorum.

******************************************************************************************************************************

Saraydaki onca parti, çay ve gezi giderek daha sıkıcı hale geliyordu. İlk haftanın yoğunluğu ve misafirler, adaylarla ilgilenme gereği de azalınca hayat bir düzene oturup tekdüzeleşmişti. Adaylar beni prenses olduğum için çekici buluyorlardı ve başka yönlerimle pek ilgilenmedikleri için de bana pek yaklaşmıyorlardı.

Aklımda Aidan'la dün geceki buluşmam vardı. Keşke sadece geceleri değil, gündüzleri de insana dönüşebilseydi. O zaman buraya gelebilir ve beni can sıkıntımdan kurtarabilirdi. O zaman prenses olmamla değil de kim olduğumla ilgilenen birisi olurdu yanımda. O zaman benimle evlenmek için aday olmayan birisiyle birlikte vakit geçirebilirdim. Ama Aidan sadece geceleri insan görüntüsüne sahip olabiliyordu. Üstelik kimsenin tanımadığı bir oğlanın bir anda ortaya çıkıp prensesle vakit geçirmesi tuhaf olurdu.

Aidan olmasa da William'la konuşmak, onunla vakit geçirmek sıkıntımı biraz olsun azaltıyordu. Benim gibi o da aramızda romantik bir şeyler olmadığının ama iyi arkadaşlar olabileceğimizin farkına varmış gibiydi. Üstelik kalede benim kadar sıkılan, hatta daha fazla sıkılan tek kişi William'dı. Benimle arada sırada diğer adaylar konuşmaya gelirken onunla kimse konuşmuyordu. William da kraliyetten olduğu için büyük bir kale ve içindeki bir yığın gereksiz zenginlik ona farklı, ilgi çekici veya güzel gelmiyordu. Birbirimizi az çok anlıyorduk.

Canım çok sıkıldığı, kaleden ve içinde bir haftadan uzun süredir kesilmeden devam eden curcunadan uzaklaşmak için kısa bir gezi yapmayı düşündüm. Benimle gelmesi için William'ı çağırdım ve o da bütün bu can sıkıntısından kısa bir süre için de olsa uzaklaşma fırsatını kabul etti. Ona geziye çıkalım dediğimde gözlerinde parlayan mutluluğu ve müteşekkirliği, dudaklarındaki ufak gülümsemeyi çok net hatırlıyordum.

Bu geziye William'la gitmem başka işlere de yarıyordu. Beni William'la yakınlaşıyormuş gibi gören diğer adaylar benimle eskisi kadar ilgilenmeyeceklerdi ve ben de onlarla yapılan yüzeysel, anlamsız konuşmalara daha az katılacaktım. Üstelik annem de mutlu olacaktı. En çok William'la evlenmemi isteyen (ki nedenler tamamen politik ve ekonomikti) annem, onunla bu yakınlaşmamı onaylamıştı ve bu da geziyi daha kolay yapmamı, izin almak için dil dökmeme gerek kalmamasını sağlamıştı.

Öğle yemeğinden sonra William'la şehirden ve kaleden uzaklara yürümeye başladık. Annemi, William'la yalnız vakit geçirmek istediğimi söyleyerek yanımızda şövalyeler göndermemeye ikna etmiştim. Sadece William'la bendik ve bu işime yarıyordu. Hiçbir şövalye William'la gitmek istediğim yere, Denizkızı Kumsalı'na gitmeme izin vermezdi. Denizkızı Kumsalı hakkında hikayeler çoktu ancak hiç değişmeyen ve herkesin bildiği bir tane vardı. Kitaplarda bile geçen bir tane...

"Denizkızı Kumsalı'na adı, orada sudan çıkıp kumlara yatan ve kandırıp öldürebilecekleri bir kurbanın, bir insan erkeğin gelmesini bekleyen denizkızları yüzünden verilmiştir. Pek çok erkek bu kumsalda onların sahte ama her anlamda büyüleyici güzelliklerine kapılmış ve denizin dişi barbarlarının eline düşmüştür. Denizkızlarının ve savaş, avlar sırasında denizadamlarının neden bu koyu tercih ettiği bilinmemektedir. Amaria'nın az sayıdaki kumsalları arasından en güzeli olan bu alan ne yazık ki insanları hala korkutup kendinden uzak tutmaktadır."

AmariaWhere stories live. Discover now