14

8.1K 804 505
                                    

|Benim çiçeklerim hep zehirliydi.

"Hayatta kalmak için birine ihtiyacın var."

"Her zaman acizdin."

"Bir eşin olmalı, bu hâlinle söz sahibi olabileceğini mi sanıyorsun?"

"Basit bir piyonsun sen Jeongguk, aptal hayallerin peşini bırak ve seni bu evden kurtarabilecek bir eş için dua et."

"Bazıları asil, bazıları eksik doğar. Bu Tanrı'nın seçimi, sorgulama hakkın olmadığını kimse öğretmedi öyle değil mi?"

Bedenindeki katlanılmaz darbeler, kulağına işlenen zehirli cümleler ruhunu sarmaya devam ederken hissettiği yoğun acıdan dolayı gözlerini daha açmıyordu. Bedeninin kontrolünü kaybetmişti. Hayır, rüya değildi fakat uyanamadığı bir kabusun içinde takılıp kalmış gibi hissettiren etrafında yankılanan bu cümleleri susturmak adına son gücüyle bağırmak istiyordu.

Ben eksik değilim.

Her zaman daha fazlasıydım, ben her zaman daha güçlüydüm.

"Jeongguk, dönüşmen gerek! Hey, beni duyuyor musun!?"

Taehyung endişeyle kucağındaki bedeni sarsmaya devam ederken hissettiği yoğun acıyla zoraki bir şekilde gözlerini açmıştı. Dişleri sımsıkı birbirine kenetlenmiş, rahatsız edici bir ses yaratmıştı. Hissettiği acı öylesine fazlaydı ki birkaç saniye sonra dişlerinin sıkmaktan kırılacağını düşündü.

Mahvoluyordu.

"T-taehyung."

Kimden yardım istiyorsun? Düşmanından mı?

Senden utanıyorum.

"T-taehyung yardım et."

Delta, kolları arasında acıyla kıvranan bedenin aksine acıyı bastırırken durumunun zaman geçtikçe daha da kötüye gittiğini hissediyordu, sakinleşmek adına birkaç saniyeliğine gözlerini kapattı.

Bir cinsiyetsiz benim eşim olabilirdi, fakat bir düşman asla benim eşim olamaz. Onun ölümünü izle ve sessizce bekle. Hiç kimse seni suçlamayacak. En başından beri asla bir araya gelmesi mümkün olmayan iki bedendik.

Kurdu, öldürücü zehrini esmerin zihnine bırakırken sessizce geriye çekilerek yalnızca diğer parçasının vereceği kararı beklemişti.

Şüphesiz Taehyung da kurdu gibi düşünmeliydi.

Esmer sessizliğin içinde kurdunun zihnine fısıldadığı cümlelerde kaybolurken elinin üzerinde hissettiği baskıyla hızla kendine gelmişti.

Konuşmaya çalışsa da nafileydi, titreyen dudakları açılıp kapanıyor fakat tek bir kelime dahi çıkmıyordu ağzından.

Acı öylesine yoğundu ki konuşamayacak dereceye gelmişti.

Esmer, Jeongguk'un hiç beklemediği bir şey yaparak boynuna doğru eğilip dudaklarını mührünün üzerine yerleştirmişti. Küçüğün bedeninin sıcaklığı kendi ruhunda öylesine garip bir hissiyat bırakmaya başlamıştı ki elini nereye koyacağını bilememiş, en sonunda saçlarının arasında gezdirmeye başlamıştı.

Dudaklarının ıslaklığı sıcak boyunda hızla kururken hiç unutamayacağı bir şey yaparak dilini mührün üzerinde gezdirmişti.

Neden onu kurtarıyorsun?

wanderlust 'tkWhere stories live. Discover now