15

8.4K 813 310
                                    

|Hiç kimse sandığından daha güçlü değil.

bölüm şarkısı: CLANN- I Hold You

Jeongguk

Saniyeler geçti, kapı açıldı ve o özlemle hatırladığım koku tüm ruhumu ele geçirdi. Babam... Babam karşımdaydı. O parlaklığını kaybetmiş gözleriyle, zayıflamış bedeniyle, beyazların yer yer bulunduğu saçlarıyla, hayatın acımasızlığının izini bıraktığı yüzüyle capcanlı karşımdaydı.

Gözlerim inanılmaz bir hızla dolarken, tüm bedenimin titrediğini hissettim. Nefes almayı unutmuş bir şekilde, yalnızca ona bakıyordum.

“Jeongguk... Oğlum.”

Bitti.

Özlem bitti.

Hızla kollarım zayıflamış bedeni sardığında gözyaşlarım babamın omzuna düştü. Yıllar sonra ilk kez ben onun omzunda ağlıyor, onun kollarına sığınıyordum. Nefret ettim her şeyden, tiksindim. Beni, bir çocuğu ailesinden ayıran bu düzenden nefret ettim. Herkesi öldürmek ve paramparça etmek istedim. Hayallerimi, hayatımı çalan o canavarların kanlarıyla yazmak istedim toprağa. Nasıl... Nasıl yapabilmişlerdi bunu? Hiç mi üzülmemişlerdi küçücük çocuğun haykırışlarını duyarken? Aklım almıyordu, benim böyle bir kötülüğe aklım almıyordu. Ona sarıldıkça nasıl katlanabildiğimi düşündüm bunca şeye, öylesine korkuyordum ki ayrılmaktan kokusunu doyasıya içime çektim her nefes alışımda kalbimdeki küçük ve kimsesiz çocuk yeniden gözlerini açtı.

“Her gün bekledim sizi. Beni kurtaracağınızı düşündüm...”

“O-olmadı Jeongguk, olmadı ben başaramadım. Söylemediler yerinizi, her gidişimde yeni yaralarla döndüm. Senin bize gelmeni beklemekten başka çaremiz yoktu fakat b-baban dayanamadı sensizliğe. Bir gün çekip gitti, her şeye rağmen seni bulacağını söyledi. Öldürdüler onu, yasalara karşı geldiği için gözlerini dahi kırpmadan öldürdüler.”

Duyduklarım kulağımda büyük bir çınlamaya neden olurken ayakta kalamadım, tutmadı dizlerim. Nefesim, canım çekildi bir anda. Cansız bir ceset gibi yığılıp kalırdım babamın kolları üzerimde olmasaydı. Bir kez daha düştüm, ciğerlerimden acı dolu bir nefes çıktı. Öyle bir bağırdım ki, acım son bulsun istedim ama olmadı. Ben içimdeki o küçük çocuğa babasını veremedim.

“Yapma böyle y-yalvarırım. Seni bu hâlde görseydi çok üzülürdü. Sonunda isteği gerçekleşti Jeongguk, baban artık rahatça uyuyacak mezarında.”

“B-ben babamın öldüğünü hissedemedim... Kim bilir ne çok acı çekmiştir. Hepsi, hepsi benim yüzümden. Benim için o cehenneme gitti, beni kurtarmak için.”

Parmak uçlarıma dek bedenim buz kesildi, diğer parçam yok oldu. Beni bu hayatta güçlü olmam için elinden gelen her şeyi yapan o adam artık yoktu. Onu en son görüşümü de unuttuğumda babam benim için zihnimin silik bir köşesinde bulanık bir hatıra olarak mı kalacaktı? Uyuştum kaldım öylece, beni kaldırmak için güçsüzleşen elleriyle kollarımdan tutup ayağa kaldırmak istedi, olmadı.

Bir yanım mutluluktan ağlarken, diğer yanıma ölümün bahşettiği hüzün çökmüştü. Ne yapacağımı bilemedim, kimden intikam alacağımı kimi öldüreceğimi bilemedim bir türlü. Tek bildiğim ona bunu yaşatanları ucunda ölümüm dahi olsa bulacak ve hak ettiklerini verecektim.

Sonra gün ağardı, hayat yeniden başladı, insanlar yeniden gülümsedi. Hiç kimse... hiç kimse babamın ölümünü konuşmadı. Onun benim için canını feda ettiğini, yıllarca benim özlemimle mahvolduğunu ve beni göremeden gözlerini kapattığını bilmedi. Anlatmak istiyordum herkese babamın ne kadar güçlü bir adam olduğunu, küçük oğlunu görürken gözlerinin muhteşem bir parlaklığına ulaştığını... Ama ben unutmuştum. Babamı unutmuştum.

wanderlust 'tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin