22.BÖLÜM

25.5K 964 200
                                    

Veeee beklenen bölüm karşınızda gece saatlerce sırf sizi bekletmemek için yazdım ballarım. Umarım beğenirsiniz. Bol bol yorum ve beğeni rica ediyorum sizden keyifli okumalar 💛

Medyadaki şarkı bu bölüme ithafen

Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..


Duyduğum sesle olduğum yerde kalmıştım. Ateşhanın sesi miydi? Kulaklarım çınlarken destek almak için yusufa tutundum. Yoksa yere yığılacakmış gibi hissediyordum.

“Ecran iyi misin?”

Kimsenin sesini duymuyordum. Kulağımda sadece Ateshanın sesi kalbimde kırıkları bir yük olmuş omuzlarıma ağır geliyordu.

“Ecran benim güzelim Ateşhan.”

Evet evet onun sesiydi. Buradaydı. Çok yakınımdaydı. Sesi hemen şuradan geliyordu. Kalbimdeki sızı tüm vücuduma yayılırken Yusufun beni kucağına aldığını hissettim. Onunla yüzleşemezdim. Onu göremezdim. Bunu istemiyordum.

Konuşmaya bile mecalim kalmamıştı. Ruhum bedenimden çekilmiş gibi cansızca yusufun bedenimi götürmesini bekliyordum.

“Bıraksana lan Ecranı kimsin sen!”

Anladığım kadarıyla Ateşhan yusufa bağırıyordu.

“Asıl sen kimsin şu kızı iki dakikada ne hale soktun. Belliki kız seni görmek istemiyor sorun çıkarmadan git buradan!”

Yusufun arkasına doğru bağırmasıyla sert adım seslerini duyuyordum.

Buraya mı geliyordu? Gelemezdi gelmemeliydi! İstemiyordum.

“Abi dur Ecran kötü oldu. Önce bi sakinleşsin”

Necmi’nin sesini duyduğumda artık eve girmiştik.

“Buradayım Ecran duydun mu güzelim! Buradayım hiç bir yere gitmiyorum!!”

Ateşhanın sesi duvarları aşıp kulağıma geliyordu. Ne diye bağırıyordu deli adam?

Yusuf beni yatağa yatırınca yüzümü duvara dönüp büzüştüm. Kimseyle konuşmak yada yüzleşmek istemiyordum. Yusufta bunu anlamış gibi direk dışarı çıkmıştı zaten.

Ellerimi kalbime bastırıp oradaki ağrıyı almak istedim. Canım yanıyordu. Sanki kalbim parçalara bölünüp her bir yana dağılıyordu. Ağlayamıyordum ama ruhum parça parça oluyordu.

Neden gelmişti ki? Onca zaman sonra hangi yüzle gelmişti? Bilmiyor muydu beni nasıl öldürdüğünü? Ruhumu yakıp beni benden aldığını?

“Ecoo bebeğim benim Elif gelebilir miyim?”

Elifin sesi kapının dışından gelirken sesimi çıkarmadım. Oda zaten iznimi beklemeyip odaya dalmıştı.

“İyi misin kuşum? Bu o adam mı? Seni taa buralara sürükleyen?”

Elif saçlarımı okşarken burnumu çektim. Ağlamıyordum ki ne diye burnum akıyordu?

“Valla o şeytan kılıklı yarma kafayı yemiş gibi bir oraya bir buraya deli danalar hesabı yürüyor bir kaç kez içeri dalmaya çalıştı ama yusufla yanında gelen iki adam zor tuttu.”

ATEŞHAN(KAĞITÇI GÜZELİ)Where stories live. Discover now