24. BÖLÜM-1.KISIM

29.7K 987 425
                                    

Onun bunun telefonunu otlanarak nihayet 24. bölümün ilk kısmını yazdım. Bu süreç belliki beni çok yoracak sinir hastası olmazsam iyi:( Uzun bir süre bölüm gelir mi bilmem Youtube ile ilgilenmem lazım. Takip edenlere çok teşekkür ediyorummm. Bin takipçiye ulaşmam zaman alacak olsada didinmem lazım. Abone olmak isterseniz adı BEYOĞLU METROSU. Bu günlerde çok yoğunum hem iş arayıp hem youtube ile ilgileniyorum. Yine de bölüm atmak istedim keyifli okumalar


Ateşhanın kucağında odaya doğru giderken aklımda bir sürü düşünce vardı. Ve tüm bu düşünceler kötü sonluydu. Ateşhana bir şey olacak korkusu kalbimin tam ortasına yerleşmiş ve hiç bir yere gitmiyordu. Belkide Ateşhana bir şey olsaydı benim hiçbir zaman haberim olmayacak ve sonsuza kadar Ateşhandan nefret ediyor olacaktım. Bunları düşündükçe kalbim daha çok ağrıyor ve hıçkırarak ağlamak istiyordum. 

"Ne düşünüyorsun bebeğim" ateşhan gözlerime dikkatle bakarken gelmek için yalvaran göz yaşlarımı geri iteleyip usulca gülümsedim.

"Seni düşünüyordum." tabiki ukalaca gülümsemişti.

"hımm demek beni düşünüyorsun. Nasıl düşünüyorsun mesela? Benim seni düşündüğüm gibi mi?" merakla kaşlarımı kaldırmıştım.

"Nasıl düşünüyorsun ki beni?" dişlerini göstererek gülmüş ve kulağıma yaklaşarak hafifçe ısırmıştı.

"Mesela bir gün yatağımdasın, bir gün banyomdasın, bir gün mutafığımdasın ama hepsinde de çıplaksın yavrum"  fısıldayarak söyledikleriyle sertçe yutkundum. Kızardığımı hissederken yumruk yaptığım elimi omzuna vurdum.

"Se-sen edepsiz bir adamsın." dediklerimle kahkaha atıp beni yatağa yatırdı.

"Edepsizsim ama senin edepsizinim güzelim benim." dudaklarıma minik bir öpücük kondurarak üzerime eğildi sırtım iyice yatağa yayılırken kafamı da yastığa koymuştum. Bu yatağı ve bu odayı özlemiştim. 

"Özledim seni" kelimeler dudaklarımdan benden bağımsız çıkarken gözlerimi gözlerine diktim. Özlemiştim. Kokusunu, dokunuşununu, sarılışını, gülüşünü ona ait ne varsa özlemiştim işte.

"Ah birde bana sor güzelim" sözlerini bitirir bitirmez dudaklarıma kapanmış yatakta üzerime çıkmıştı. Ağırlığını vermezken usul usul özlemle dudaklarımı öpüyordu. Önce alt dudağımı emip ağzının içine almış eliylede saçlarımı seviyordu. Bende üst dudağını acemice öperken aldığım tatla gülümsedim. Bu tadı da özlemiştim.

"Dudaklarını yemek istiyorum" ateşhanın homurdanarak söylediğiyle gülümsedim. 

"Zaten yiyorsun." bende sırıtarak karşılık vermiştim. 

Üzerime iyice abanırken hissetiğim sertlikle ellerimle sırtını sıktım.

dudağımı sertçe ısırırken ağzım otomatik açılmış ve dili dilimle buluşmuştu. Ağzımın içini talan ederken tek eliyle tişörtümü tuttuğu gibi başımdan çıkartmıştı pantolonumada aynısını yaparken karşısında sarı iç çamaşırı takımımla kalmıştım. Vücuduma uzun uzun bakarken kalbimin olduğu yere kocaman bir öpücük bırakmıştı.

"Minik civcivim benim." dudaklarıma tekrardan hızla yapışırken üzerime çıkmıştı. Dudağım ağzında içine çeke çeke öpüyordu. Eliylede göbeğimi okşuyordu. Bende kollarımı kaldırarak boynuna doladım. Kendini bana iyice bastırırken onu tamamen hissediyordum.

Dudakları benden zorlukla koparken boynumda durmuştu. Boynumu koklarken arada yalıyor ve ardı sıra öpücük konduruyordu. 

"Ahh Ateşhann"

"Hmm söyle güzelim." boğuk sesi içimi bir hoş ederken omzuna minik bir öpücük kondurdum. 

kafasını kaldırarak gözlerimi ve alnımı öpüp kendini yana attı.

"Düğüne kadar nasıl dayanacağımı bilmiyorum!" sinirle söyledikleriyle kıkırdadım.

"Ne düğünü kim evleniyor ki?" bilmezden gelerek ateşhana bakıyor ve onun an be an sinirlenmesini keyifle izliyordum.

"Ne demek kim evleniyor! Tabiki de biz evleniyoruz güzelim!" kaşlarını çatarak bana bakarken dudaklarımı büktüm.

"Hiç sanmıyorum Ateşhan Bey. Kaçtı o gemi" kollarımı önümde bağlarken yandan bakışlarla ateşhanı izliyordum.

"Lan ne kaçması? Güzelim benimle kafa mı buluyorsun?" sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu bu on metre öteden bile belli olurken dudaklarımı ısırarak gülmemeye çalıştım

"Yo neden kafa bulayım ki tren istasyondan ayrılalı çok oldu." ağzımı eğerek konuşmamla ateşhanın yüzünün kızardığını görüyordum. Yumruğunu sıkıyor bir şeyler kırmamak için kendini tutuyor gibi duruyordu.

"Trenini de gemisini hay sıçayım ya! Evleneceğiz kızım evleneceğiz! Sen gelmiş bana uçak gemi diyorsun!" bağırmasıyla gözlerimi ondan kaçırmıştım. Onu çıldırtmak acayip zevkliydi.

"Banane evlenmeyeceğim işte kardeşim zorla mı?" umursamazca söylediklerimle bacak bacak üstüne attım. 

"Lan sikerler böyle işi! Şimdide kardeş olduk iyi mi! Yarın nikah memurunu getirince görürsün bu kardeşin sana neler yapacağını!" dedikleriyle artık dayanamamış kahkaha atmaya başlamıştım. Gerçekten çok sevimliydi. Anlamazca bana bakarken alnını buruşturup saçını kaşıyordu.

"Çok tatlısın! Sadece seni sinir etmek için dedim." dediklerimle rahatlarken yatağa oturup benide kucağına çekti. 

"Ama benimle evleneceksin değil mi?" saçlarımı okşarken umutla bakıyordu. Seninle evlenmeyeceğimde kiminle evleneceğim be adam!

"Önce bir sağlığına kavuşta sonra düşünürüz." sırıtarak söylediklerimle popomu sıkıp boynuma büyük bir ısırık bıraktı. Çığlık atmamla kucağında benimle yatağa yatıp üzerimize battaniyeyi örttü.

"Üzerimi değiştiriyim sonra aylarca hasret kaldığım kokunla mükkemel bir uyku çekeceğim." burnumu öptükten sonra hızla üzerindekilerden kurtulup sadece baksırıyla kalmıştı. Gözlerimi ne kadar kaçırmaya çalışsamda göreceğimi görmüştüm. Ahh o vücudu nasılda kaslıydı. Poposunu saran baksır ve sırtı mükemmel bir uyum içindeyken büyükçe yutkundum. Ağzım kurumuştu. 

Yanıma tekrardan yatarken benide göğsüne çekmiş ve saçlarımı öpmüştü.

"Ohh be nihayet. Aylar sonunda nihayet huzurla uyuyacağım."

fısıltıyla daha çok Ateşhana sokuldum.

"Bende aylar sonra delisiz bir uyku çekeceğim." kedi gibi ateşhana sokulup mırıldandım.

yarın uzun bir gün olacaktı. Eve gelen doktoruyla Ateşhan tedavisine devam edecek bende on yardım etmeye çalışacaktım. Tek istediğim Ateşhanın eski sağlıklı günlerine dönmesiydi. 



ATEŞHAN(KAĞITÇI GÜZELİ)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora