15. BÖLÜM - Barbie Bebek

7.6K 382 131
                                    

Merhaba benim barbie bebeklerim (: ... Hepiniz hoş geldiniz. Yukarıdaki parçayı açmayı unutmayın, okurken size eşlik etsin. Yorumlarda görüşmek üzere... Okuyan gözlerinizden öpüyorum çok çok! <3

*****

*

Çocuk kalmak, bu dünyaya yapılabilecek en büyük iyilikti.

*

15. BÖLÜM - Barbie Bebek

Hayatımda sadece bir defa binmiştim polis arabasına

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hayatımda sadece bir defa binmiştim polis arabasına. Dört ya da beş yaşlarındaydım. Gittiğimiz büyükçe bir parkta annemin elini bırakıp ondan çok uzaklaştığım için ve saatlerce onu bulamadığım için parktaki kumla kaplı zemine diz çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Çevremdeki ilgili insanlar da küçük bir kız çocuğunu parkta oynamak yerine kumlara diz çökmüş minik elleriyle de yüzünü kapatmış sesli bir şekilde ağlarken görünce yardım etmek istemişlerdi anlaşılan. Kafamda toplanıp ellerinde telefonlarla birilerini aramalarının, bana anlayamadığım uzunlukta sorular sormalarının ya da su ve gofret vermelerinin başka bir anlamı var mıydı bilmiyordum çünkü. Bu karmakarışık insan topluluğu ve bunca insan arasında benim hala annemi bulamayışım beni daha da korkuturken sarışın, renkli gözlü, oldukça sevimli bir kadının aynı benim yaptığım gibi dizlerini büküp kuma oturduğunu hatırlıyorum. Dizlerime değen dizleri dışında benimle başka hiçbir teması yoktu o an. Başım yere eğik olduğu için onun da hafifçe başını eğip yüzüme bakmaya çalıştığını hatırlıyorum. Ve onun o güler yüzünden önce görüş alanıma giren sapsarı saçlarını... Başımı kaldırıp da ağlamaktan şişmiş ve kızarmış suratımla ona baktığımda bana sımsıcak bir gülümsemeyle bakmıştı. Bana söylediği birkaç cümleyle birlikte dayanamayıp ince kollarımı dolamıştım boynuna. Hıçkırıklarımın arasından anlatabildiğim kadarıyla başıma gelenleri anlatmıştım ve benim polis amcalarımla beraber annemi bulmamı sağlayan, beni sakinleştiren, sarıldığımızda saçıma öpücükler konduran o kadın olmuştu. O kadar insan arasından ona neden ve nasıl güvendim bilmiyordum. Tabii, diğerleri gibi başımda dikilip beni soru yağmuruna tutmamıştı, aksine tam karşıma oturup ben konuşana kadar bana ne dokunmuştu ne de sorular sormaya çalışmıştı. Zaten barbie bebek gibi görünen güzel yüzü ve saçlarıyla bunları yapmasa bile ona güvenebilirdim sanırım. Evet, sırf barbie bebeğe benzediği için...

Çünkü çocukken en sevdiğim şey, masal kitaplarım ve barbie bebeklerimdi benim. Bu ikisi bana verildiğinde dünya yansa umurumda olmazdı. Bu dünyayı yakanların büyükler olduğu düşünülünce, çocuk kalmak zaten en iyisiydi.

Çocuk kalmak, bu dünyaya yapılabilecek en büyük iyilikti.

Parktan ayrılıp polislerle birlikte karakola giderken korkmamam için benim elimi tutup sırtımı sıvazlayan yine o barbie bebekti. Karakola geldiğimizde annemin gelmesini beklerken kantinden aldığı kek ve meyve suyunu bana kendi elleriyle yedirmişti. Karakolun o uzun koridorunun başında annem belirdiğinde artık ne korkumun kaldığını hatırlıyorum ne de ağlamamın. Hepsini alıp götürmüştü bu barbie bebek. Annem gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüş halde hızlıca yanıma koşup beni kucakladığında ben, o gelmeden önce barbie bebekle yediğim kekin içindeki limon aromasından bahsediyordum. Annem bu halime sevinmişti tabii. Ben de annemi bulduğum için seviniyordum. Ama günün sonunda ''Barbie bebek de bizimle eve gelsin!'' diye tutturmaktan da vazgeçmemiştim.

BEBEK (Kitap Oldu!)Where stories live. Discover now