46

24K 1.4K 495
                                    

Koyduğum gifler fotoğrafa dönüyor ve bu beni çok üzüyor ;(

"Balın!" Dedi Alinda beni sarsarak.
"Ne düşünüyorsun? İki saattir sarsıyorum sen." Dedi bezgince.

"Ne kadar Aptal olduğumu." Diyip alınımı sıraya dayadım. Tam bir yüz karasıyım.

"Dün okul çıkışı Arel ile konuşmayı denedim. Barış'ı görünce gitti."

"Bende o Barış'tan artık iyi enerji almıyorum." Dedi 

"Birde ben bir kaç şey duydum. Arel ile Barış'la ilgili." 
Arel adını duyar duymaz, kafamı sıradan kaldırıp Alinda'ya baktım.

"O Aylin dedikleri kız Arel'in kuzenimiş."

"Sen nerden öğrendin!" Kaşlarım merakla havalanmıştım. Arel hakkında çoğu şeyi biliyordum ama Aylin adını bir kuzeni olduğunu bilmiyordum. Sadece yakın olduğu bir kuzeni olduğunu biliyordum.

"Sude'den öğrendim." Okulun bütün dedikodusu Sude'de olurdu.
"İlginçtir dedikodu yapmayı seven kız, bunu zar zor söyledi. Zorladım öğrenmek için."

"Naptın kıza?" Dedim salık saçımı topuz yaparak.

"Bilmem." Diyip göz kırptı.

"Of Balın beni bunaltıyorsun." Dedi konuyu değiştirip elini yelpaze gibi kullanarak.

Ben yine ne boklar yediğimi düşünürken, "Arel'in dudağına hala yapışmadın dimi?" Dedi bezgince.

"Suratıma bakmıyor. Hem sen o olaydan sonra konuştun mu Mert ile hiç?" 'Üf püf.' gibi sesler çıkarıp,

"Bakmıyorsa baktıracaksın!" Diyip birden gaza gelip ayağa kalktı.

Sonra benide kolumdan tutup, sıradan kaldırdı ve sınıftan dışarıya doğru savurdu.

"Git ve çocuğa kap ."

🍀

Alinda'nın verdiği gazla kendimi yine Arel'in sınıfının önünde buldum.

"Ballı kekim?" Dedi Egemen arkamdan omuzuma dokunarak. Arkama dönüp, Egemen'e baktım.
"Benim için gelmedin değil mi?"  Suratını düşürmüş bana bakıyordu.
Ardından elinde matematik kitapları ile Barkın geldi ve kitapla Egemen'in kafasına vurdu.

"Napsın kız seni? Bal Arel'i arıyorsan kantinde." Diyip göz kırpıp yanımızdan geçip gitti Barkın. 
"Balın kaçar." Diyip merdivenlerden üçer ikişer indim. En son Egemen arkamdan "Arel'den nefret ediyorum." Diye bağırmıştı.

Kantinde test çözen Arel, Mert'i ve Umay'ı görünce yanlarına gittim. Umay bizden bir yaş küçüktü. Büyük ihtimal Umay'a sayısalda yardım ediyorlardı.

"Selam, Arel bir iki dakika dışarda konuşalım mı?" Dedim
Testen kafasını kaldırmadı. Umay ve Mert burukça bana bakıyorlardı.
"Arel lütfen."
"Ne konuşçaksan burda söyle." Dedi yüzüme bakmayarak. Arel'in kalkmayacağını anlayan Umay ve Mert masadan kalkıp, konuşmamız için bizi yalnız bıraktılar.

Arel'in yanında ki sandalyeye oturup ona döndüm. "Onuncu sınıf matematiği?"
"Umay'ın sınavı varmış." Dedi yine suratıma bakmayarak. Ellerimi yanaklarına koyup, kafasını bana döndürdüm. Artık göz gözeydik. İster istemez suratımda buruk bir gülümseme olmuştu. Bana bakmasını çok özlemiştim. 

Dönme dolap |Texting (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin