58

14.7K 804 166
                                    

"Bizi niye gereksiz işlerine alet ediyorsun?" Dedi Egemen market sepetinin içine oturmamı bekleyerek.  "Okulda ki parti organizasyonu bende, sizde benim arkadaşlarımsınız." Dedi Alinda bezgince.

"Bugünlük reddediyorum arkadaşın olmayı."
"Şunun kapama düğmesini bize niye hala keşfedemedik?" Dedi Barkın bulduğu plastik bardakları sepete atarak. "O yetmez listede en az yedi yüz var."

"Bu antin kuntin işleri niye okul yapmıyor?"

"Bende bunu merak ediyorum işte Bursucuğum." Alinda, Egemen ve Bersu'ya göz devirip yılbaşı süslerinin olduğu reyona doğru ilerledi.
"Arel şu kocaman Noel Baba şeklinde olan çikolatayı uzatsana." Çikolatayı kucağıma koymak için eğildiğinde yanağına küçük bir buse konduracaken bir anda suratını dönmesi ile dudaklarımız buluştu.

"Önümde fingirdeşmesiniz?" Egemen hızlıca market arabasını sürünce, dudaklarımız ayrılmak zorunda kalmıştı. Arkadan Arel'in "Pezevenk"dediğin işitmiştim.
🎄🎄

"Bitmeyen alışveriş yapmışlar." Egemen'e bakıp, "Lütfen sus artık." Dedim bezgince.
"Siz niye bir şey yapmıyorsunuz?" Mert'in bize attığı 'Aptallar.' bakışının altında ezilirken,  yan tarafımdan duran colayı alıp "Bunu inceliyoruz."
Egemen'de bana destek çıkarak,"Çok yorucu bir iş anlarsın."  Diyip göz kırpmıştı. Mert arkasına dönüp sevgilisinin yanına giderken Egemen'i dürtükledin. "Napıyoruz şimdi?"
"Benim yapmam gereken bir şey var sonra dağıtırız ortalığı." Diyip gitmişti yanımdan.

Tabii ki bende Egemen'i takip ettim, yavaş adımlarla. Cebinden telefonunu çıkarıp, kulağına götürüdü. "Kiminle konuşuyorsun ki aptal?" İçinde olduğumuz marketten çıkıp, Alışveriş merkezinin yürüyen merdivenlerine doğru gidiyordu. Arkasına dönüp bakması ile nereye saklanacağımı bulamayıp, geldiğim yolunun yarısını koşarak geri dönmüştüm. Biraz bekleyip yürüyen merdivenlerin sonunda olduğunu görünce geri takibe devam ettim.

Yukarda ki kahvecilerin girişinde duruyordu. Kolumdan tutulup çekilmem ile çığlık basıcakken kolumdan tutan kişinin, Alinda olduğunu fark edince derin bir nefes aldım. "Manyak mısın?" Dedim kalbimi tutarak. "Siz nasıl arkadaşlarsınız? İyi ki sizden yardım istedim." Dudaklarımı büküp, "Şu an çok alındım. Senin için o kadar çalıştım, yoruldum-" Alinda eli ile beni durdurup, "Yalan dinlemek için gelmedim. Noluyor size? İlk Bersu sonra Umay şimdi de Egemen ve sen?" Gözlerim kısılırken, "Umay, Bersu mu?"  Kafasını sallayıp, "Bersu'nun hemen arkasından Umay gitti." Alinda'yı boşverip, gözlerimi üçlüden birini görmek için kocaman açıp etrafı taradım.

Gözlerim sarı yılan ve  Egemen'i bulunca dikkatlice onları izlemeye başladım. Egemen ile hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. "Ne konuşuyorlar acaba?" "Susta izleyelim." Dedi Alinda

Egemen konuşuyordu, Bersu dinliyordu sonra roller değişiyordu derken gözlerim yerinden çıkacak bir şekilde açılmıştı.

Egemen, Bersu'yu öpüyordu! Gözlerimi anlık onlardan çekmem ile Umay girmişti görüş açıma. Alinda'nın "Siktir." Demesi  ile 'Sus.' Anlamında vurdum. "Demek kimden hoşlandığımı nasıl anlayacağımı buldum derken bunu kast ediyordu sincap." ve bu sefer Alinda bana vurmuştu.

"Senin elin çok ağır kızım." Ve bir kez daha vurdu. Hemde bu daha sertti. "Yaklaşalım azıcık hiçbir şey duyulmuyor." Alinda'yı onaylayıp yakalanmamaya çalışarak birkaç adım yaklaşmıştık. Dikkatimi tekrar Egemenlere verdiğimde, Umay'ın sakin adımlarla Egemen'in yanına gidip, suratına sert bir tokat geçirdi. Buradan benim bile canım acımıştı.

"İşte sana bu yüzden karşılık vermedim! Senin için bir hevesten ibaret olduğumu biliyordum. Eğer beni sevseydin zaten Bersu bir tercih olmazdı. Eğer karşılık verseydim, tek kırılan ben olacaktım." Eli ile gözünden akan yaşı silip koşarak Egemen'lerin yanından ayrılmıştı Umay.

"Ben birazdan gelirim." Diyip Umay'ın arkasından gittim.
"Umay bekle!" Durup arkasını döndü. Birkaç adımda yanına gidip sıkıca sarıldım. "Canım niye bu kadar acıyor Balın? Ben başta sadece korkmuştum..."
"Bazen hoşlandığımız kişiler ya da hoşlandığımızı yeni fark ettiğimiz kişiler bizden hoşlanmayabilir. Canın çok yanacak, günlerce ağlayacaksın ama sonucunda daha güçlü olacaksın. Sevmekten korkacaksın ama karşına öyle biri çıkacak ki sevmeyi yeniden öğreneceksin. Şimdi Kocaman gülümse ve yoluna bak." Dedim gözümden akan yaşa engel olamayarak. Umutsuz bir aşıkken Egemen'in beni teselli ettiği sözle şu an onun için üzülen Umay'ı teselli etmiştim. Bu  benim canımı bu kadar acıtmışken, kollarımda göz yaşları döken Umay'ı çok iyi anlıyordum.

"Zamanında Egemen'in seni teselli ettiği cümlelerle, şimdi sen beni teselli ediyorsun. O gün sizi dinlemiştim, yanlışlıkla." Buruk bir gülümsemeyle bakıp konuşmaya devam etti.
"Ben çok aptalım Balın. O benim peşimden çok koşmuştu ama ben bir korkak olduğum için ondan kaçtım, ona çok acımasız davrandım. Şimdi ellerimden kaydı." Dedi ağlaması kuvvetlenirken. Bir şey demeden saçını hafifçe okşadım. "Çok canım yanıyor Balın."
"Biliyorum güzelim."



"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.543Beğeni
@Umay.arr: Öyle yani...
-Yorumlar kapalı-

Selam şu an elimde bütün bölümler hazır gibi. Hepsini arka arkaya atıp gitmeyi düşündüm ama fazla bekletmek istemedim.

Heyecanlıyım birazda üzgün... Bu bölüm içinde çok düşündüm. Egemen, Umay ve Bersu'nun sonu nasıl olmalı diye. Sanırım en iyisi buydu.

Dönme dolap |Texting (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin