52

22K 1.1K 228
                                    

"Barkın?"dedi Ekim ayağa kalkıp koşarak Barkın'ın kollarına atlayıp. Huzurla derin bir nefes verdi.

"Sen nerden buldun bizi?"Dedi Ekim

Barkın Ekim'e bir kaç şey gevelerken, gözlerimi kısıp Barkın'ın arkasına bakmamla kaşlarım şaşkınlıkla havalanmıştı.

"Arel, Egemen?" Dedi Ekim de benimle aynı şaşkınlıkta.Bir kaç saniye boşluğa düşsemde parçalar yavaş yavaş yerine oturuyordu.  Kendime gelip silkelendim. Gerçekten bunu yapmışlar mıydı?

"Size inanmıyorum!" Dedim bağırıp oturduğum yerden kalkarak.
O sırada Arel ve Egemen'de yavaş adımlarla yanımıza gelmişti.

Ekim'de durumu çözmüşe benziyordu ki Barkın'ın kolları arasından çıkmıştı. "Siz kafayı mı yediniz?" Dedi Barkın'ın göğüsüne vurarak. Ruh hastaları biz burda altımıza sıçmıştık korkudan.

"Sizin bizim ne kadar korktuğumuzdan haberiniz var mı?" Dedim yanıma gelip sırnaşmaya çalışan Arel'in omuzuna vurdum. Salak ise hala aptal aptal bir şeyler diyordu.

"Korkulacak  bir şey yok. Sadece küçük bir şakaydı." Dedi kolumu tutarak. Kolumu hızlıca çektim Arel'den.

"Şakanızı sikerler abi." Dedi Ekim yüzünü avuçlayarak. Sinirden veya korkudan titriyordum. Şu an en yoğun yaşadığım iki duyguydu.

Ormanda bunun şakası mı olurdu? Korkularımızla oynamışlardı ve çok normalmiş gibi davranıyorlardı.

"Çok eğlendiniz mi?" Dedim tekrar bağırarak.

"Bu Barkın'ın fikriydi sarı kafam." Dedi Egemen ortaya atlayarak.

"Gambazcı piç seni. Hani hepimizin planıydı?" Diyip Barkın, Egemen'in kafasına vurdu. "Ha bide bunu planladınız?" Dedim yine Arel'e vurarak. "Niye tek ben dayak yiyorum ya?" Demesi ile daha sert vurdum.

"Sadece şaka yapmak istedik." Dedi Barkın aynı sakinlikte.
Ekim saçların geriye atarken "Siktir git Barkın." Dedi

Arel "Şş ağlama güzelim." Diyene kadar ağladığımın farkında bile değildim. Hırsla göğüsüne yine vurdum. Şu an sadece sinirden ağlıyordum. Gerçekten sinirlenince ağlamak çok zordu. Bağırıp kızmak istiyordum ama sadece elimden ağlamak geliyordu.

"Dokunma bana." Dedim
"Kampa gidelim." Dedi Ekim yanıma gelerek. Ardından koluma girdi ve "Kampa götürün bizi." Dedi.
🤍

Üstümde hissettiğim ağırlık ile Gözlerimi yavaşça açtım. "Ekim?" Dedim yarım yamalak açabildiğim gözlerimle ile etrafa görmeğe çalışıyordum.

"Ayağın ağzımda!" Diyip ayağına vurdum. Uykusu hafifmiş ki hemen gözlerini açmıştı.
"Ne yapıyorsun?" Dedi gözlerini ovarak.

"Öyle takılıyorum." Dedim suratına aval aval bakarak.

Akşam Barkın, Egemen ve Arel ile kavga edince bizim çadırda Ekim ile birlikte uyumuştuk. Arel'i de Barkın'a postalamıştık. "Saat kaç dedim üstüme sweatimi geçirerek.

Eli ile yastığının altını yokladı. Kaşları çatılmıştı. "Telefonum yo-" Dün korkudan telefonunu sönük ateşin oraya fırlattığını hatırlamış olacak ki, "Ben gidip telefonumu arayım." Dedi çadıran çıkarak. 

Ekim çadıran gidince kendi telefonumun olduğu aklıma gelmişti.  Mesaj kısmına girip Arel'in saat 08:30 gibi yazdığı mesajı okudum.

Çadırdan çıkıp telefonunu arayan Ekim'in yanına gittim.
"Bunlar bizi bırakmış gitmiş mi?" Dedi Ekim.

Dönme dolap |Texting (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin