Tiyatro

2.5K 255 381
                                    

#Hoseok'tan

Saat öğle arasına doğru yaklaşırken elimdeki kağıtlara bakarak ofladım. Cidden bunu yapmak zorunda olduğuma inanamıyordum. Bu tiyatro bir şekilde iptal olmalıydı. Şu zamana kadar eşcinsellerden nefret etmiş sokakta gördüklerime kendimce laf atmıştım. Küçüklüğümden beri bu bana tuhaf geliyordu. Bir erkek bir erkek ile bir kadın bir kadın ile çıkması hep midemi bulandırmıştı. Arkadaşlarım ne zaman şakadan bile olsa seninle çıkmak istiyorum dediklerinde sürekli onları terslemiştim. Bu berbat bir şeydi çünkü. Şimdi ise eşcinsel bir tiyatro da oynayacaktım. Hem de nefret ettiğim kişiyle beraber. Aklım hala bunu almıyordu.

Bizim okulumuz da eşcinsel olanlara saygı gösteriliyor ve onlar çokça seviliyordu. Ben de seviliyordum. Eşcinsellere bir şey demedikçe. İçimden iğreniyor ve içimden söyleniyordum.

Normal bir okulda bir kız ve bir erkek sevgili olup bahçe de el ele dolaşmalarına izin verilmezken bizim okul da eşcinsellere bırakın izin verilemesini destek bile çıkıyorlardı ve bu beni rahatsız ediyordu.

Homofobik olduğum için eşcinsel olanlar bana yaklaşmıyor, benimle iki kelime dahi etmiyorlardı. Bu ise beni sevindiriyordu. İnadına bana yaklaşıp arkadaşlık kurmaya çalışsaydılar büyük ihtimalle okulda büyük kavga çıkardı ve sonra da disipline giderdim herhalde.

Ailem ise benim tam tersimdi. Aynı okuldakiler gibi eşcinselleri seviyor ve benim homofobik olduğumdan dolayı eve inatla LGBT bayrağı getiriyorlardı. Bunu artık sorun etmiyordum. Zorla da olsa kabullendirmişlerdi çünkü. Maalesef o yüzden içimde yaşıyordum homofobikliğimi.

Midem bulanıyordu. Bu tiyatro aşk ile ilgiliydi ve ben bir erkeğe 'seni seviyorum' demek zorunda kalacaktım. Bu erkeğin Yoongi olması en büyük sorundu benim için. Onunla uzun zamandır birbirimize kinliyiz. Bu nasıl oldu hiç bilmiyorum ama ölse dahi üzülmeyeceğime emindim. Beni nerede görse çeşitli imalar ile sinirlendiriyor ve kavga etmemizi sağlıyordu. Küçük bir neden yetiyordu kavga etmek için.

Metni bir kez daha gözden geçirirken Taehyung yanıma geldi. "Bugün son ders fizik ve yeni hocamız geliyor!" Diye şakıdığında alnımı ovdum. Hasta olacaktım bu saçma tiyatro yüzünden. "Yine saçma sapan şeyler yapacaksın değil mi?" Sorduğum soru karşısında ellerini birbirine vurarak panoya baktı. "Yok canım alt üstü birkaç cümle söyleceğim." Dedi. Bazenleri beni korkutmuyor değildi. Kim bilir şu an aklından neler geçiyordu?

"Kantine inelim mi?" Bir öneri de bulunduğunda kafamı hayır manasında salladım. Yoongi'yi görmek istemiyordum. "Jimin harika bir şarkı söylecekmiş. Onu seninle birlikte dinlemek istiyorum."  Taehyung gülümserken yüzümü buruşturdum. "Sen git dinle onu. Ben bugün saçma bir şarkı daha dinlemek istemiyorum." Omuz silkmiş ve yanımdan ayrılmıştı. Jimin'in günde 10 şarkı söylemesinden bıkmıştım. Bu Taehyung ise Jimin'in söylediği şarkıların nesini beğeniyordu? Hepsi birbirinden berbattı.

Taehyung kapıdan çıkarken kafasını tekrar sınıfa uzatarak bana bakmış ve "Seninki kantinde çalışıyor." Diyerek gülerken elimdeki kağıtları onu fırlatmak için kaldırmıştım ki Eunji hoca sınıfa giriş yapmıştı. Bu esnada Taehyung aradan sıvışmış ve beni Eunji hoca ile yalnız bırakmıştı. Neyse bir ara sorardım ona hesabını.

"Bakıyorum da harıl harıl çalışıyorsun." Diyerek oturduğum sıranın yanına kadar gelmişti. "Aferin çalışmaya devam et. Senden çok iyi performaslar bekliyorum Hoseok." Ben oyuncu falan değildim ve düzgün oynayabileceğimden hiç emin değilken Eunji hoca benden iyi performanslar beklemesi normal miydi?

"Yoongi de senin gibi bayağı çalışıyor. Böyle devam ederseniz tüm sahneleri kısa süre de ezberleyebilirsiniz!" Dedi sevinçle. Yoongi'nin çalıştığını düşünemiyordum. Bana nedense Eunji hocanın amacı başka bir şeymiş gibi geliyordu.

Theater |Sope✔Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu