Beden Dersi

2.1K 242 387
                                    

Gözlerim yarı açık yarı kapalı bir şekilde okula gelerek cam kenarının en arkada bulunan sırama geçtim. Biraz kafamı koyacak ve kestirecektim. Tabii birileri beni rahatsız etmezse.

Sınıfa girdiğimde birkaç kişi çantasını bırakarak çıkmıştı. Bu yüzden gayet sessiz ve huzurluydu. Uyumak için harika bir yerdi. Kafamı kollarımın arasına alarak sıraya koymuş ve gözlerimi kapatmıştım. 5 dakika bile olsa biraz kestirmek istiyordum. Umarım Jimin gelmezdi. Özellikle de yanında olan özürlü olan arkadaşı.

"... Yolla yolla kaderim yolla. Acıları bana yolla. Ne de olsa dert babasıyım ya ben. Vur ya lafımı olur vur ya. Düşene bi de sen vur ya. Ne de olsa sabır taşıyım ya ben..."

Alıştığım için korkmamıştım bile. Neden ben neden?! Sadece birkaç dakika uyku istemiştim ama onu bile vermiyorlardı bana.

Kulaklarımı tıkayarak uyumaya çalışmıştım ama olmuyordu çünkü giderek yaklaşıyor ve daha da bağırıyordu. Daha çok yardım çığlığı gibiydi. Tabii tek değildi. Neredeyse tüm sınıf ona eşlik ediyordu. Hepsi de delinin tekiydi. Sınıfa yaklaştıkları için ses daha da artıyor ve kulak tırmalamaya başlıyordu.

En sonunda pes ederek kafamı sıradan kaldırmış ve ellerimi kulaklarımdan çekmiştim. Öleceksem en iyisi acı çekmeden anında ölmeliydim.

Yoongi duvar kenarının en arkasında bulunan sırasına geçerek kitaplarını çıkartmıştı. O da benim gibi uykulu görünüyordu. O zaten hep uykuluydu.

Taehyung şarkıyı mırıldanarak önümde ki sıraya oturdu. İnadına devam ediyordu ve çok neşeliydi. Neyse bu beni ilgilendirmiyordu zaten. Ona daha doğrusu onlara sinirliydim. Dün kü olanları unutmamıştım.

Tarih öğretmeni dersimize girerek herkese bir günaydın demiş ve oturmamıza izin vermişti. Sınıf defterini doldururken "Gruplarınızı kurdunuz mu?" Dediğinde Taehyung heyecanla yerinden kalktı. "Evet hocam. Ben ve Jin beraber yapacağız. Lütfen bizi ilk sıraya yazın!" Ne? Jin ve o mu? Beni satmışlar mıydı yani? Yazıklar olsun. Böyle arkadaşlar olmaz olsun.

Onların ardından Jimin ve Jungkook'ta ayağa kalkmıştı. Tüm sınıf kiminle eşleştiğini söylerken istemsizce Yoongi'ye bakmıştım. Onunla yapamazdım! Ayağa kalkacağım sırada tarih öğretmenimiz "Eee Hoseok sen kiminle olmak istiyorsun?" Dediğinde "Ben tek yapmak istiyorum." Demiştim. "Hayır tek yapamazsın." Gözlerini listede gezirdi." Yoongi ile yapabilirsin bence." Dedi ardından.

Öğretmen sözünü bitirir bitirmez Yoongi "Ne? Bunu asla kabul etmiyorum! Şu yararsız yaratık ile asla eşleşemem!" Demişti. Üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyordum. "Sen kimsin de beni istemiyorsun?! Asıl ben seni istemiyorum aptal!" Gözlerini kısarak bana bakmış ve "Jung Hoseok aynaya bakmaktan vazgeç." Demişti. "Min Yoongi göz doktoruna gitmeni tavsiye ederim."

Atışmaya devam ederken tarih öğretmeni eline aldığı tahta kalemiyle tahtaya vurdu. "Sessiz olun! Bunu ikiniz de yapmak zorundasınız. 1 hafta süreniz var. Ayrı yapmanıza izin vermiyorum. Beraber yapacaksınız." Öğretmen son sözünü söyledikten sonra ikimiz de yerimize oturmuştuk.

Neden şu sıralar her şey tersine gidiyordu?

"Yapmazsanız ne olur biliyorsunuz." Diye mırıldandıktan sonra derse geçmişti.

Dersin yarısı Taehyung'un saçmalamaları ile kaynarken hoca doğru dürüst ders işleyememiş ve en sonunda canım arkadaşımı dersten atmıştı. Buna sevinmiş ve içimden alkışlamak gelmişti. Taehyung dersten çıkarken ona en havalı bakışımı atarak kafamı başka yöne çevirmiştim. En azından ders boyunca onun kafasını görmeyecektim. Tabii o bu durumdan mutluydu çünkü dersten atılmak onun için artık günlük bir rutindi. Bazenleri öğretmenler atmayınca zorla kendini attırıyordu.

Theater |Sope✔Where stories live. Discover now