Utanma

1.7K 224 66
                                    

#Hoseok'tan

Şu an Taehyung'un evinde başım eğik bir şekilde bana olan bakışını alttan alttan izliyordum. Dün annesine haber vermiştim. Benim yüzümden arabanın hızını arttırmışlar ve kaza yapmışlardı. Neyse ki büyük bir şey değil ufak bir sürtüşme idi.

Ben annem ile tam karşılarında oturuyordum. "Hepsi senin yüzünden Hoseok! Senden nefret ediyorum!" Dedi Taehyung. Açıkçası bu umurumda değildi. Umurumda olan tek şey Kim teyzenin sağlığıydı. "Taehyung sus!" Kim teyze kaşları çatık bir şekilde oğlunun kulağını çekti. "Aa-aah! Anne bırak!" Kulağı kızarana kadar çektikten sonra Jin'in annesi "Bence siz ikiniz güzel bir cezayı hakettiniz!" Dedi. Oh çok iyi oldu bu. İçimin yağları eridi.

Jin bana dönerek "İspikçi pislik." Demişti fısıltıyla ama herkes duymuştu. Ona dil çıkarmış ve anneme sokulmuştum. "Sus Jin!" Annesi kızdıktan sonra kalın dudaklarını büktü. "Anne suçlu olan o! Baksana onun yüzünden Kim teyze kaza geçirdi!" Beni arkadaştan saymadıkları ne kadar da belliydi. Resmen bana düşmanlardı. Beni hiç sevmiyorlardı. Benim de pek sevdiğim söylenemezdi. "Burada suçlu birileri varsa biri sen diğeri de Taehyung!" Biraz daha azarlasınlar şunları.

"Sen neden o ikisi şikayet ettin ki bana? Normalde onları korurdun." Bunu Kim teyzeye söylemeli miydim bilmiyorum. "Bizi sevmediği için böyle bir şey yaptı." Dedi Taehyung. "Yalan söyleme! Gazozuma ilaç atmasaydınız bunu söylemeyecektim!" Ayağa kalkmış ve üzerine yürümüştüm. "Ne ilacı bu?" Dedi annem. "Neyse bunu da ben söyleyeyim. Azdırıcı." Jin anneme bakarak konuştu. Bir de gülümsüyordu!

"Neden arkadaşınıza böyle bir şey yaptınız?" Dedi Kim teyze. "Beni markette rezil ettiler. Ben de onlara sinirlenince küçük beyinleriyle bana oyun oynadılar." İkisi de aptalın tekiydi. Bir daha onlarla konuşmayacak hatta yüzlerine dahi bakmayacaktım. Umarım bunu yapabilirdim. "Tamam Hoseok. Sen şimdi bunlarla okula git. Sonra onlara ceza vereceğiz." Başımı iki yana salladım. Ben bu ikisiyle okula gidemezdim. Beni yolda yerlerdi.

"Hayır kesinlikle olmaz! Ben kendim gidebilirim." Çantamı sırtıma takarak kapıya ilerledim. "Hoseok dediğimi dinle lütfen." Dedi Kim teyze. "Eşim sizi okula bırakacak. Hadi üçünüz de arabaya." Mecbur onu dinlemiş ve iki tuhaf arkadaşımı arkada bırakarak arabaya binmiştim. Çok korkuyordum. Benden hemen sonra Jin ve Taehyung yanıma bindi. "Hadi baba gidelim."

Okula geldiğimizde ilk ben inmiş ve koşarak onlardan uzaklaşmıştım. Tuhaf tuhaf bakarak beni korkutuyorlardı. Kim beni koruyacaktı? "Merhaba Hoseok!" Dedi Eunji hoca sevinçle. Bugün pek bir mutlu görünüyordu. "Merhaba hocam. Nasılsınız?" Jin ve Taehyung'un gelip gelmediğini kontrol ederken edebiyat öğretmeni "İyiyim Hoseok. Birini mi arıyorsun?" Diyerek elindeki kitaplarını kontrol etti. "Hayır. Kimseyi aramıyorum."

"Yoongi'yi arıyorsan o daha gelmedi diyecektim." Onun ismini duyduğumda yanaklarımda ki sıcaklık beni rahatsız etmişti. "Sen kızardın mı?" Dünü hatırladıkça kızarmamam mümkün mü? "Yok hayır. B-ben sınıfa gideyim."

"Aa! Yoongi buraya gelsene!" Bilerek mi yapıyordu? Duymazlıktan gelerek hemen sınıfa çıktım. Yüzüne bakayamacakmış gibi hissediyordum. Keşke ona kapıyı hiç açmasaydım. Keşke o partiye hiç gitmeseydim. Bu yaşadıklarımı hatırladıkça utancım ikiye katlanıyordu. Direkt olarak kafamı sıraya gömmüştüm. Birazdan herkes içeri girecekti.

"... Kaldıramazsan kaldırırlar kaldır. Haydi aşkım dansa kaldır. Haydi gülüm aşka kaldır. Haydi gülüm dansa kaldır..."

Gelen Jimin ve mükemmel şarkılarıydı. Kafa dinlememem için ellerinden geleni yapıyorlardı. Hayat enerjimi sömürmüşlerdi. Ölüyordum ama umurlarında değildim. Beni hiç kimse sevmiyor resmen!

Theater |Sope✔जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें