5- ŞİRKET!

6.6K 339 272
                                    

Sınır 150 vote 180 yorum

Kalpleri alalım bakalım buraya 🌹❤️✨

Okumaya başladığınız saatte buraya 👈

İyi okumalarrrr

Şehzade hazırlanmış kahvaltı masasına beğeniyle baktı.

Sabah bir süre Alin'i izledikten sonra bir kaç eski çalışanlarından çağırıp kahvaltı hazırlatmıştı. Ardından üst kata çıkarak Alin'i uyandırmak istedi.

Odaya girdiği zaman kızın bir bacağını çarşafın üstüne atmış, kolları arasına da adamın gece uyuduğu yastığı aldığını gördü. Adam memnuniyetle gülümsedi. Kızı süzünce ne kadar da güzel bacakları var diye düşündü. Ardından boğazını temizledi ve yatağın köşesine yürüdü.

Alin tam yatağın ortasına yerleşmişti. Adam düşündü, nasıl uyandıracaktı ki? Bu zamana kadar kimseyi uyandırmamıştı.

"Nereye bakıyorsun sen?" Kızın sesini duyunca gözlerini daldığı bacaklarından çekti ve uyku mahmurluğu ile kısılmış gözlerine baktı.

"Bacakların güzelmiş."

Kız diğer bacağını da çarşafın altından çıkardı ve uzattı. "Evet öyledirler." Adam kızın egosuna sadece sırıttı.

"Aç değil misin?" Alin yapmacık bir şekilde gülümsedi ve eli ile karnını okşadı. "Diyetteyim." Şehzade'nin kaşları anında çatılmıştı, "Ne diyeti, bu kiloyla çocuğumu da taşıyamazsın." Alin önce bir düşündü ne çocuğu, hani sadece göstermelik bir ilişkiydi. Sadece şakaya vurmak istedi.

Alin küçük bir kahkaha attı. "Çocuk mu? Zaten taşıyacağım demedim ki, hem çabuk alıştın daha cevap vermedim." ayaklanarak adamın önünde durdu.

"Ayrıca bu saatte ne diyeti," adamın koluna kolunu sürterek yanından geçip banyoya girdi. "Önümden çekil de geçeyim." Şehzade gülerek Alin'in arkasından baktı.

Şaka mıydı bu kız? Diye düşündü. Kız banyoda işlerini hallederek alt kata inmek için odadan çıkınca Şehzade de kızı takip etti.

Alin üstünde ki kısa tişörtle gayet rahat duruyordu.

Merdivenlerin ucunda durdu. Ayıp denen bir şey vardı sonuçta, adamın evinde, adamın mutfağına ondan önce giremezdi. Şehzade Alin'in durmasını umursamadan yanından geçip uzun holden mutfağa girdi. Alin'de gözlerini devirerek peşinden mutfağa girdi. Kahvaltı masasını görünce şaşkınlıkla gözleri büyüdü.

"Hepsini sen mi hazırladın?"

Şehzade'nin yüzünde hemen çapkın bir gülümseme yer edindi. Şehzade ardından mutfağa bakındı. Alin'de merak ederek etrafa baktı. En son adamda durdu, üstünde tişört yoktu sadece gri bir eşofman giymişti. O da belinden düşecek gibiydi. "Bitti mi?" Gözlerini kırpıştırarak adama baktı. "Süzmen diyorum, bittiyse otur." Şehzade hemen koltuğuna yerleşirken, Alin tekrardan kahvaltı masasına bakınca içinden bir şeyler yeşerirken bir şeyler burkulmuştu.

O kadar da ters yapmıştı adama, o ise onun için kalkıp kahvaltı hazırlamıştı. "Teşekkür ederim." Şehzade tam ağzına atacağı zeytinle beraber birden durup elinde ki çatalı tabağının üstüne koydu.

AŞK-I BEKÂ EFSUNKAR (+18) Devam ediyor...Where stories live. Discover now