"Bak, ben eskiden böyle bir adam değildim. Duygularımı hissettirmem gereken hiçbir kadın olmadı daha önce hayatımda."
Kafamı kaldırdım, mavilerimi mavilerine sabitledim.
"Şimdi ben varım ama, sevgini hissetmeye muhtacım. Neden beni görmek istemiyo...
Buraya aklınıza yemek denildiğinde ilk gelen şeyi yazmanızı istiyorum. Benim mantar 🍄🙈✨🦋❤
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Okumaya başladığınız saat buraya 👈
İyi okumalarrrr
Alin Serdar'a göz ucu ile baktı. Ardından kucağında ki güllerin altından elini uzatarak Şehzade'yi göğsünden itmeye çalıştı.
"Müsaadenizle, yeni ev bulmam gerekiyor."
Şehzade kaşlarını çattı. "Sence ben seni gönderir miyim?" Alin umursamazlıkla zor da olsa adamın kolları arasından çıkmak için hareketlenince, Şehzade kıyamayarak bırakmıştı.
"Gel." Serdar ise bu iki aşığı yalnız bırakmak için Gül'e elini uzattı. Gül ise oturduğu koltuktan yavaşça kalkarak Serdar'ın elini tuttu. İkisi birlikte odadan çıktıktan sonra kapıyı da çekmişlerdi.
"Ha yani ayrı kalmayacağız?" Alin tek kaşını kaldırarak sormuştu. Şehzade şu anda kızı öpmemek için kendisini o kadar zor tutuyordu ki..
Kızın dudaklarına bakarken, "Bilmiyorum," diye yanıtladı. Alin odadan çıkmak için arkasını dönmüştü ki, Şehzade hızla sarılarak kızın çıplak sırtını kaslı göğsüne yaşamıştı.
"Gidemezsin." Alin'in saçlarını arkasında toplayarak kulağına fısıldamıştı. Şehzade kızın açıktı kalan boynuna hafif öpücükler kondurmaya başladı. Alin bu öpücüklerle gözlerini yumarken, aynı zamanda da istemiyordu. Kendisine gelerek gözlerini açtı ve kalçasını geriye doğru iterek adamın gitmesini istedi.
"Odanın her tarafı camlarla kaplıyken ne de rahatsın?" Şehzade kızın belini okşarken güldü. Kızın kulağına dolan, melodiyi andıran sesi çıkartan adamın gülüşünü görmek istedi. Şehzade kızdan ayrılarak önüne geçti ve ellerinde ki gülleri büyük bir özenle kucaklayıp, masasının üzerine gidip bıraktı.
Ardından dönerek kızın önünde durdu. "Seninle öpüşmek istiyorum." Alin gülümsedi ve elini kaldırdı.
"Sana zahmet olmasın diye, avucumu yalarsın artık evlenene kadar." Şehzade güldü ve kızın havada ki eline minik bir öpücük kondurarak parmaklarını parmaklarına geçirdi.
"Demek avucunu yalarım." Alin kararlılıkla başını salladı. "Yani sadece avucunu yalarım?" Alin başını sallayacağı an durdu.
"Ay sen ne sapık bir şeysin ya!" Şehzade gülümsedi ve Alin'e yaklaştı.
"İşinize gelirse, Alin Hanım?" Alin gülümsedi, o gün aklına gelmişti.
