24- SİLAH!
Sınır 250 vote, 300 yorum
İleride gitmek istediğiniz bir ülke var mı? Varsa neresi? ✨🖤
Yeni yıl hakkında kısacık bir cümle bırakın 👈🎄
Okumaya başladığınız saat buraya 👈
İyi okumalarrrr
Yavaş yavaş sona kalan aile dostları da tebrik edip gittiklerinde derin bir nefes aldım.
Ne kadar harika bir gece de olsa, baya yorulmuştum. Bahçe de ki hasır oturma grubunda otururken yanımda ki boşluğa yerleşen Serdar'a baktım.
"Nabersin prenses?" Gülümsedim.
"Yorgun ama harika," güldü. "Ketum surat dansın sonunda ne söyledi?" Ketum surat diye bahsettiği kişinin Şehzade olduğunu anlayınca seslice güldüm.
"Anlamadım ki, İspanyolca bir şey söyledi sanırım." Birden doğruldu.
"Kızım sen İspanyolca bilmiyor musun?" Başımı bilmiyorum anlamında iki yana salladım.
"Ee hani o şarkıyı çok seviyordun, sözleri senin için çok anlamlıydı."
"Çok sevdiğim bir dizide çalmıştı. Alt yazılı olduğu için sözlerini orada görmüştüm."
Yalandan kınayan bakışlarını yüzümde gezdirdi. "Tüh sana, bende bütün gece senin adına hava yaptım. Neyse inşallah hiçbiri ile bir daha karşılaşmazsınız."
Umursamadan başımı omzuna düşürerek arkama yaslandım ve omuzlarımın üstünde ki Şehzade'nin ceketini kokladım.
Aklıma en son arkadaşlarını uğurlamak için gittiği gelince doğruldum ve içeriye doğru baktım.
"Şehzade nerede kaldı ya?"
Serdar gerilerek bacaklarını ortada ki hasır masaya uzattı. "Bilmiyorum ki, fark ettiysen kimse kalmadı ortalıklarda. Acaba zaten kızı aldık deyip ailece seni terk mi ettiler?" Gülerek konuştuktan sonra ayağa kalktım.
"Kesin öyle yapmışlardır, baksana beni bırakıp Gül'ü almışlar yerime malum o da yok ortalıklarda." Etrafa bakarken hızla ayaklanarak konuştu:
"Lan benim Gül'üm nerede? En son lavaboya gideceğim dedi. Bu kadar uzun sürmez ya!" Omuz silkerek havuzun etrafından dolanarak eve girmek için bahçe kapısına doğru yürümeye başladım.
Ön taraftan gelen yüksek seslerle korkuyla arkamı döndüm. Çünkü bağıranlar arasında Şehzade'nin sesini de duyabiliyordum.
"Serdar kavga mı var?" Kaşlarını çatarak arkamdan evin sağında ki taşlı yola doğru koşturdu. Muhtemelen hiç eve girmeden ön tarafa geçecekti.
"Vereceksiniz dedik o kadar!" Yürürken bakış açıma ilk Şehzade ve arkasına sakladığı Gül girmişti. Önlerinde duran beş adamı gördüğümde ise gözlerim korku ile açıldı.
Çünkü adamlardan üç tanesi Gül'ün abisi, bir tanesi kuzeni, diğer bir tanesi ise şerefsiz eski erkek arkadaşıydı. Beşi de tam anlamı ile belalı denilen tiplerdendi.
En büyük abisi kesinlikle saplantılı psikopatın tekiydi. Benden 12 yaş büyük olmasına rağmen lisedeyken yıllarca peşimden koşmuş, sürekli bana benimle ilgili pis hayallerinden bahsedip durmuştu.
"Ya namusumuzu temizlememize izin vereceksin, ya da namusumuzu temizleyeceksin!" En büyük abisi Kerem'e baktım.
"Abi..." Gül'ün cılız çıkan sesiyle gözlerim doldu.
YOU ARE READING
AŞK-I BEKÂ EFSUNKAR (+18) Devam ediyor...
言情"Bak, ben eskiden böyle bir adam değildim. Duygularımı hissettirmem gereken hiçbir kadın olmadı daha önce hayatımda." Kafamı kaldırdım, mavilerimi mavilerine sabitledim. "Şimdi ben varım ama, sevgini hissetmeye muhtacım. Neden beni görmek istemiyo...
