13- HASTAHANE!

4.7K 301 291
                                    

Sınır 130 vote, 210 yorum

Burayı benim yıldızlarımı temsilen, yani sizleriiiii, yıldızlarla dolduralım mıııı ✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Okumaya başladığınız saatler buraya 👈

İyi okumalarrrr

Serdar gelince çifti kapıda görünce dalga geçerek yanlarına geldi. "Hayırdır, beni nasıl kovacağınızı mı düşünüyorsunuz?" Güleceği an da ikisininde bakışlarını takip etti. Şehzade'nin kapısında oturmuş kızı görünce kaşları havalandı ve Şehzade'ye baktı.

Alin'in şaşkın yüzünü görünce bu kişinin Şehzade ile alakası olduğunu düşünerek Şehzade'nin omuzuna dostça bir şekilde iki kez verildi; "Sen dur burada ben bakarım."

Serdar kıza doğru yanaştı, güneşi anımsatan saçları Serdar'ı büyülemişti. Kızın omuzuna dokunduğu an da kız korkuyla irkildi ve elini karnına sıkıca sardı. "Bebeğim..." Alin önce karnında ki eline sonra yüzüne baktı.

"Yanlış mı anladım?" Serdar Alin'e baktı. Sonra Şehzade'ye, Serdar bu güzel kızın Şehzade'den hamile düşünmüştü bu yüzden suratı düşsede Alin'e döndü.

"Alin, bence bir dinleyelim?" Serdar kızın sadece saçlarının rengini görmüştü, yüzü ise kandan gözükmüyordu.

"Gül ne diyorsun sen? Ne hamileliği!" Şehzade ve Serdar birbirine şaşkınca bakarken Alin'in göz yaşları tek tek dökülmeye başlamıştı. Alin, Gül'ün yanına yürüdü ve önünde diz çöktü. "Peki ya yüzün?" kız Alin'in elini sıkıca tuttu.

"Alin yemin ederim ki her şeyi anlatacağım. Yalvarırım yardım et, bebeğimi hissetmiyorum." kız hıçkıra hıçkıra ağlarken Serdar aklına gelen anıları def etmekle uğraşıyordu. Şehzade'nin de gözleri Serdar'da takılmıştı. Biliyordu çünkü aklına neyin geleceğini.

Serdar ayaklandı ve kızı kucağına almak için bir elini belinin altından geçirdi. "Ben halledeceğim." Alin ağlamasına rağmen gülümsedi. Güveniyordu çünkü Serdar'a, Serdar kızı kucaklayıp götürdüğü an da Alin Şehzade'nin yanına yaklaştı.

"Beni de götür lütfen?" Şehzade başı ile arabasını işaret etti. Kız hızla yerleşirken adam hızla Serdar'ı takip ediyordu. "O kim?"

Alin burnunu çekti. "Çocukluk arkadaşım, küçükken aynı mahallede oturuyorduk." Şehzade başını salladı. Hastaneye geldikleri zaman kızı direkt kontrole almışlardı. İfadesini almaya gelen polisler ile de Şehzade ve Serdar ilgilenmeye çalışıyordu.

Alin, arkadaşını yalnız bırakmak istememişti. Şehzade zar zor polis memurlarını ikna ettikten sonra kapı önünde dizili koltuklardan birine oturmuş, başını elleri arasına alınmış olan Serdar'ın yanına gitti.

Beline vurunca Serdar kafasını kaldırdı. Gözlerinin kızardığını gören Şehzade kafasını çekip göğsüne yasladı. "Ablam aklıma geldi lan, o da böyle kanlı kollarımdaydı." Şehzade, Serdar'ın başını öptü.

"Hiçbir şey senin suçun değildi. Kendini suçlamayı bırak artık." Serdar omuz silkti.

"Acaba içeride ki kız nasıl?" Şehzade gülümsedi. Dostunun moralini yerine getirmek istiyordu.

"Baya da güzel kızdı değil mi?" Serdar heyecanla kafasını kaldırdı ve kolları ile gözlerini sildi. "Hele saçı ne güzeldi abi."

Kızın yattığı odanın kapısı açılınca Alin odadan çıktı. Serdar hızla ayaklanıp Alin'in karşısına geçti.

AŞK-I BEKÂ EFSUNKAR (+18) Devam ediyor...Where stories live. Discover now