Kalbim Seni Sevdi

▪︎ 15 ▪︎

Kalbim Seni Sevdi

▪︎ 15 ▪︎

▪︎ Duyurulardan haberdar olmak için beni buradan takip etmeyi, destek olmak için de yıldıza basmayı unutmamanızı dilerim.

İyi okumalar!

Çağlar'ın evinin kapısında durup bir çare arayan Yeliz içinde büyüyüp onu panikleten endişeden dolayı mantıklı bir çözüm bulmakta oldukça zorlanıyordu. Yine de son mantık kırıntılarını kullanarak içeriyi kontrol edebilmek için bir çilingir çağırmayı akıl edebildi. Kafasına bin bir türlü ihtimal düşerek neredeyse delirmenin kıyısına getirmişken onu nihayet çilingir gelmiş kapıyı açmak için hazırlandığında seslere karşı komşu kapıya çıkmıştı.

"Ne oluyor burada?" diye sorarken kaşlarını çatmış hoşuna gitmeyen bir şeyler olduğunu bariz bir şekilde göstermişti.

"Hanımefendi anahtarını almayı unutmuş. İnsanlık hali oluyor böyle şeyler." diyerek işine dönen adamın sözleri komşuyu epey şaşırttı.

"Siz de kimsiniz?" diye sordu şaşkınlıkla, kadını bir hayli süzdükten sonra. "Bu hanımefendi burada oturmuyor." diye de seslendi.

Adamın ve karşı kapıda duran kadının garip bakışları genç kadının üstüne yöneldiğinde bundan rahatsız olan Yeliz boğazını temizleyerek söze girdi.

"Artık burada oturuyorum." diyerek ufak bir yalana başvurdu. "Karşı komşunun eşiyim, yeni evlendik." diyerek az önce aceleyle yerini değiştirdiği yüzüğü göstermek amacıyla sol elini kaldırarak sevimli olduğunu düşündüğü bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

Komşu kadın şüpheyle bir müddet Yeliz'i süzdükten sonra, "Ben öyle olduğunu düşünmüyorum." diyerek kaşlarını biraz daha çattı.

"Gündüz vakti, bu kadar insan içinde çilingir çağırarak ev soyacak halim yok herhalde hanımefendi." diyerek şaşkın bir gülüş çıkardı dudakları arasından. "Sizi inandırmak gibi bir çabam yok. Nasılsa yakında gerçeği öğrenmek zorunda kalacaksınız."

Çilingirci genç kadının sözleriyle ikna olmuş olacak ki işine geri döndü ve hala evine girmeyen komşu kadından rahatsız olan Yeliz onu umursamamaya karar verdi. Kapının kilidi değiştirildiğinde Yeliz'in ilk işi eve girip Çağlar'ı aramak oldu. Genç adamı yatağında yatarken bulmak kadının yüreğini ferahlatmak yerine cayır cayır yaktığını söylesem yalan olmaz. Çağlar ateşler içinde, sayıklar haldeyken aksi mümkün dahi olamazdı. Yeliz'in Çağlar'ı bulduğunda sönmesini umut ettiği telaşı azalmak yerine katlanırken mantıklı düşünmek zordu. Bu nedenle kapıda unuttuğu çilingir nazik bir şekilde ona seslendiğinde düşüncelerinin kaybolup gitmesinden mütevellit bir robot edasıyla adama parasını verip kapıyı kapatmış genç adamın baş ucuna gelmişti. Birkaç dakika hiçbir şey yapmadan adamın bitap halini izleyerek adeta kendine işkence eden kadın tereddüt içerisinde elini adamın alnına götürdü. Elinin altındaki tenden yayılan sıcaklık o kadar yüksekti ki adamın kendinde olmamasına şaşırmamak gerekti. Bu durum Yeliz'i endişeyle boğup nefessiz bıraktığından olsa gerek sonraki olaylar oldukça hızlı gelişti. Kendini kaybedip ne yapacağını bilemeyen genç kadın ilk önce ambulans çağırdı. Bu sırada bulduğu temiz bir bez parçasını soğuk suyla ıslatarak adamın alnına koyuyor, bez ısınınca tekrar aynı işlemi uyguluyordu. Sağlık görevlileri eve gelip Çağlar'ı kontrol ettiklerinde kadının onu ilk bulduğu halinden daha iyi durumdaydı ancak hala pek kendinde olduğu söylenemezdi. Yüksek ateş ve soğuk algınlığı tanısı nedeniyle ateş düşürücü bir iğne yapılmış kendine gelip toparlandığında tam iyileşebilmek için doktora gidip ilaç reçetesi alması gerektiğini söyleyen görevliler işlerini bitirdikleri için gitmişlerdi. Artık elinden gelen tek şey ilacın etki etmesini beklemek olduğundan genç kadın çift kişilik yatağın boş tarafına ayaklarını altına alarak oturdu. Dilinde sevdiği adamın bir an önce iyileşmesi için ettiği dualar eşliğinde ara sıra başucunda olduğu adamı kontrol ederek gözlerinin bazen kapanmasına dirense de yorgunluğun da getirisiyle nihayet uykuya yenik düştü.