▪︎ 18 ▪︎

3.9K 248 133
                                    

Kalbim Seni Sevdi

▪︎ 18 ▪︎

▪︎ Duyurulardan haberdar olmak için beni buradan takip etmeyi, destek olmak için de yıldıza basmayı unutmamanızı dilerim.

▪︎ Ek olarak beni liakhanzade kullanıcı adıyla instagramda da bulabilirsiniz. Hikayelerle ilgili medya ve ek sahne paylaşımları yapıyorum. Ayrıca yeni bölümle ilgili haberleri oradan takip edebilirsiniz. :))

▪︎ İthafları yorumlardan seçiyorum, bilginize.

İyi okumalar!

Ailesi ile yaşadığı tatsız, nahoş tartışmadan sonra geçen birkaç günde bir parça haksız olduğunu, özellikle annesinin kalbini yok yere kırdığını çok iyi anlamıştı, Çağlar. Son zamanlarda Yeliz'e karşı hissettiği anlamlandıramadığı karışık hisler, düğünün yaklaşmasının verdiği gerginlik, ağabeyini hiç ummadığı bir durumun içinde bulmuş olmak zaten yeterince sinirlerini germişken ailesinin onu ağabeyiyle yüz yüze koyma çabaları iyice tuz biber olmuştu. Bu bahaneler ona birkaç gün kazandırmış olsa da kendini haklı bulmasına yeterli gelmemişti. O nedenle günlerdir süren kırgınlığını kahvaltı hazırlarken de yüzünden eksik etmeyen annesini görür görmez biraz mahcup biraz da sevimli bir ifade takınarak mutfağa girdi. Annesinin yanına yanaşarak yeni aldığı ekmekleri tezgâha bıraktığında Zuhal Hanım soğuk bir tonda ağız ucu teşekkür ederek diğer tarafa doğru yürüdü. Derin bir nefes alan genç adam, "Bana hala dargın mısın?" diye sordu, annesine hitaben.

"Yok, niye dargın olayım?" diye cevapladı oğlunu yine aynı soğuk tonda.

Annesinin huyunu bilen adamın bu tavır karşısında dudağının kenarı kıvrıldı.

"Hakkın var, seni kırdım, özür dilerim."

"Oh, ne âlâ memleket. Canının istediğini yap sonra da gel kuru bir özür dile, kapansın gitsin. Ne güzel ya!"

Sinirle, kısık tonda söylenen kadın bir taraftan da sofrayı kurmaya devam ediyordu.

"Gerçekten çok üzgünüm, anne. Seni kırmak istememiştim, biliyorsun. Ne yapabilirim beni affetmen için?" diye üzgün bir tonda sordu, adam bin pişman.

"Hiçbir şey." diyen kadın, tavrını sürdürerek, "İş işten geçtikten sonra... İstemez." dedi kırgınlığının yansıdığı bir sesle.

"Size güzel bir haber versek, peki, Zuhal anneciğim?" diye sevimli bir ifadeyle mutfağa giren Yeliz bu barışmayı en çok isteyen kişiydi şüphesiz. İçten içe kendini suçlayan genç kadın Çağlar'ın annesiyle barışmasını dört gözle bekliyor, genç adamla konuşurken fırsat bulduğu her an bu konuyu hatırlatıyordu.

"Ah, kızım, sen ne zaman uyandın?"

"Çok olmadı, kusura bakmayın geciktim, size de yardım edemedim."

"O nasıl laf?" dedi yalancı bir kızgınlıkla. "İki canlısın sen, uyku en çok senin hakkın. Her zaman yaptığım şey, bir kahvaltı sofrası kurmuşum elime mi yapışacak?"

"Peki." deyip Çağlar'a göz attıktan sonra tekrar Zuhal Hanıma döndü yüzünü. "Zuhal anneciğim, vereceğimiz haberi merak etmiyor musunuz?"

"Sen vereceksen, o güzel hatırın için dinlerim." deyip hafifçe kaşlarını çattıktan sonra memnuniyetsiz bir biçimde, "Ama bu hergeleden hiçbir şey duymak istemiyorum." diye bitirdi sözlerini.

Yeliz nereden geldiğini dahi bilmediği bir cesaretle Çağlar'ın yanına gidip elini tuttu. Adam şaşkınlıkla birleşen ellerine baktıktan sonra hemen toparlanıp annesine döndü. Genç kız gülümsemesini genişletip "Bence bu güzel haberi bizzat ondan duymalısınız, anneciğim." dedikten sonra Çağlar'ın kolunu sarstı hafifçe.

Kalbim Seni SevdiWhere stories live. Discover now