75

1.8K 34 27
                                    

75

Onun tarafından reddedilirsin

Jungkook
"Kahve ister misin?" Diye sordu arkadaşının arkadaşı olan jungkook.
"Olur." Dedin gülümsemeni sunarak. Ve ona onu sevdiği nasıl söyleyeceğini düşünerek. Elinde iki tane kahve ile gelen jungkook kahvenin birini önünde koydu ve karşına oturdu.
"Aslında Jungkook ben sana bir şey söylemek istiyordum." Dedin kahvenden bir yudum alıp masaya bırakırken.
"Tabi dinliyorum söyle." Dedi sırıtıp dişlerini gösterirken jungkook.
"Ben aslında uzun bir süredir senden hoşlanıyorum. Yani sadece yakışıklılık konusu değil ben sana aşığım jungkook." Dedin utana sıkıla ve olumlu bir cevap bekledin.
"Ah, üzgünün ama ben sana karşı o duyguları beslemedim lütfen bana kızma ama ben seni sadece bir yabancı olarak görüyorum."

Yoongi
"Konuşmaya ne dersin?" Diye sordu üvey kuzenin Sabahtan beri düşünceli olan sana.
"Olabilir. Bahçeye çıkalım." Dedin ve birlikte bahçeye çıkıp sandalyelere oturdunuz.
"Evet seni bu kadar düşündüren hatta üzen konu nedir?" Diye sordu.
"Aslında bu konu seninle alakalı."
"Nasıl yani?"
"Şimdi söyleyeceklerimi sözümü kesmeden dinle lütfen. Ben seni iki yıldır seviyorum, bu öylesine geçecek bir sevgi değil. Ben sana aşığım yoongi ama artık ister kabul et ister reddet ben bunu içimde tutamayacağım."
"İki yıl az bir süre değil. Benim sana her kuzen gözüyle baktığım zamanlar sen bana aşık olmuş bir şekilde bakmışsın. Ve kalbini kırmak istemiyorum ama bu durum çok saçma, duygularını bir şekilde yok et çünkü ben seni sevmiyorum ve bundan sonra seninle görüşmek istemiyorum."

Taehyung
"Size kurabiye yapmıştım! Yanına da çay koyarım. Çocuklar siz odaya çıkın ben hazırlayıp geliyorum." Dedi neşeyle annen. Arkadaşın olan Tae ile okul çıkışı evine gelmiştiniz ders çalışmak için.
"Mmm çok lezzetli bu kurabiyeler! Çay da enfes olmuş! Annene çok lezzetli olduğunu söylersin." Dedi Tae afiyetle kurabiyeyi yerken sana. Ardından senin yemediğini gördü ve kurabiyeyi bırakıp sana bakmaya başladı.
"Neden yemiyorsun? Ve neden sabahtan beri sürekli somurtuyorsun ?"
"Tae sana söylemem gereken bir konu var ama hayır demeden önce bir düşün."
"Pekala söyle ?" Dedi merakla.
"Tae son senemiz ve ben sana 4 yıldır aşığım. Bu 4 yıl boyunca senin çoğu kez sevgilin oldu ve hiçbirine aşık değilsin. Ama ben sana çok aşığım Tae şimdiki sevgilinden de çok aşığım o seni sevmiyor ve sende onu sevmiyorsun! Tae lütfen bana bir şans ver."
"Arkadaşım olman hayatıma karışman için gerekçe değil. Sevgilimle çok mutluyum böyle hissettiğini bilseydim eğer bu hissi geçirmek için her şeyi yapardım. Bu şekilde daha fazla arkadaş kalamayız ben seninle konuşmak istemiyorum ve sevgilimle çok mutluyum lütfen bizden uzak dur."

Jimin
"Hadi gelin kahvaltı hazır!" Dedi arkadaşın onun arkadaşı jimin ile mutfağa doğru yürüdünüz.
"Ee yemekleri beğendiniz mi bakalım?" Dedi arkadaşın ikinize.
"Bayıldım! Çok güzel olmuş! Senin böyle maharetlerin var mıydı?" Dedin.
"Tabi ki de! Tabi biz sürekli dışarıdan sipariş verdiğimiz için bilemiyorduk."
"Çok güzel olmuş ellerine sağlık." Dedi jimin.
Ve arkadaşın sana kaş göz işareti yapıyordu.
"Jimin sana bir şey söylemek istiyordum aslında." Dedin.
"Tabi seni dinliyorum." Dedi yemekle oynamayı bırakıp sana bakmaya başladı.
"Ben aslında bir süredir sana karşı biraz fazla sevgi beslediğimi farkettim. Yani ben seni seviyorum jimin lütfen bunu bir düşün."
"Bak bu çok ani oldu ve üzgünüm ben sana karşı aşk duyguları hissetmiyorum. Lütfen üzülme ama bunlar gerçekler."

Jin
"Jin yemek hazır hadi gel min'i de getir!" Diye bağırdın mutfaktan. Jin senin arkadaşındı ve min'de onun kardeşi. Ailesi yurt dışına gittiği için jin'i ve kardeşi min'i size emanet etmişti. Anne ve baban iştelerdi ve evde yalnızdınız.
"Oppa! Unnie'min sana söylecekleri var!" (Kardeşi 18 yaşında) Dedi Jin'in kardeşi. Onunla konuşmuştun, yani o fark etmişti abisine aşık olduğunu.
"Öyle mi?" Dedi merakla Jin.
"Evet. Jin ben bunu min ile de konuştum. Jin ben uzun süredir sana karşı duygular besliyorum, ben sana aşığım Jin lütfen hemen karar verme bir düşün."
"Bu çok ani oldu. Ben sana karşı aşk duyguları beslemiyorum üzgünüm, ne kadar düşünsem de duygularım değişmeyecek."

J-hope
"Buyurun lütfen yemekler hazır." Dedi annen misafirlere. Misafirler de Güney Kore'nin en büyük 2. Zenginiydi siz de 1. Zenginiydiniz ve onlar size misafirliğe gelmişlerdi.
Yemeklerinizi yediniz. Annen ve annesi salonda konuşuyorlardı, baban ve babası da maç oynuyorlardı aralarında, sen ve hope ise de bahçeye çıkmış oturuyordunuz ve film izliyordunuz.
"Ben sana aşığım anla artık! Kendimden bile vazgeçtim seni çok seviyorum!" Diyordu filmdeki kadın adama.
"Bende..." dedin öylece.
"Efendim? Bir şey mi dedin?" Dedi hope.
"Hope sana bir şey söylemek istiyorum uzun süredir ve bence şimdi tam zamanı."
"Dinliyorum ?"
"Bu filmdeki kadın gibi ben de seni seviyorum hope. Her şeyden herkesten vazgeçebilecek şekilde çok seviyorum."
"Ooh! Üzgünüm? Ama ben her zaman seni arkadaş olarak gördüm. Hiçbir zaman başka bir duygu düşünmedim beslemedim de. Üzgünüm ama böyle bir şeyin olması söz konusu bile değil."

Namjoon
"Çikolata ister misin?" Dedi Namjoon arabadaki sana.
"Olur?"
"Pekala sen burada bekle eğer bir şey olursa hemen beni ara! Ben hemen gelirim." Dedi ve arabadan çıkıp markete doğru yol aldı.
Bir kaza olmuştu bir hafta önce o sana araba ile çarpmıştı sadece çatlakların vardı ama başın dönüyordu. Ve o seninle 7 gündür ilgileniyordu ailen veya arkadaşın yoktu ve o kendini suçlu hissettiği için sana yardım ediyordu. Ne kadar kendini durdurmaya çalışsan da olmuyordu ona aşık olmuştun.
"Al bakalım prenses" dedi ve elindeki çikolataları sana verdi.
"Neden yemiyorsun?" Dedi Namjoon sana.
"Joon ben seni seviyorum! Çok düşündüm kendimi durdurmaya çalıştım ama bence sen de beni seviyorsun!"
"Evet? Seni arkadaşım olarak çok seviyorum anlayamadım?"
"Ben sana aşığım!"
"Üzgünüm prenses ben sana her zaman bir arkadaş gözüyle baktım. Ve kendimi suçlu hissettiğim için sana yardım ettim, bana aşık olabileceğini bilmiyorum üzgünüm ben sana o gözle hiç bakmadım, bakmayacağım.

Ben de hep dram :(

BTS REACTIONSWhere stories live. Discover now