Süperwoman

616 85 87
                                    

Yavaşça netleşen görüntüyle gözlerimi araladım. Bu uğultu da neydi böyle? Ah! Bu koku... Hastanede miydim ben? Tamamen netleşen görüntüyle etrafıma bakındım. İçeride hemşire olduğunu tahmin ettiğim bir kadın dışında kimse yoktu. Yalnızdık.

"Uyandınız demek. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"

"İyiyim." dedim sadece. Tam olarak ayıldığımı sanmıyordum.

"Tamam. Birazdan doktorla beraber tekrar geleceğim." diyerek kapıya ilerledi.

"Arkadaşlarınız da sizin için meraklandılar uyandığınıza göre yanınıza girebilirler." diyerek odadan çıktı. Hemşire'nin çıkmasının ardından birkaç dakika geçmişti ki içeriye Arez, Deniz, Uraz, Ilım ve Pars girdi. Hafiften endişeli gözlerle beni süzerlerken hatırladığım şeyle gözlerim irice açıldı.

"Çocuk, o iyi mi?"

"Ufak bir iki sıyrık dışında gayet iyi." dedi Ilım. Deniz yanıma gelip bana sıkıca sarıldı.

"İyi olmana o kadar sevindim ki." benim için endişelenmişti tıpkı diğerleri gibi.

"Güzel kurtarıştı. Boş zamanlarında süperwomanlık yaptığını bilmiyordum." Uraz ortamdaki gerginlikten dolayı olsa gerek şaka ile karışık beni takdir ettiğinde güldüm diğerleri de katıldı gülüşüme.

"Upss. Kimliğim deşifre oldu." dedim ben de.

"İyisin değil mi? Ağrın falan var mı?" Pars'ta en az Deniz kadar endişelenmişti sesinden bunu anlamak pek de zor değildi.

"Ben iyiyim, cidden!" dedim inanmalarını umarak.

"Geliyorum ben birazdan." diyerek odadan çıktı Arez. Arez'in tam çıktığı esnada doktor ve hemşire girmişti odaya.

"Nasıl hissediyorsun Laris." dedi doktor elindeki dosyaya bakarak.

"Son derece iyi." dediğimde içtenlikle gülümsedi.

"Hiçbir sorun görünmüyor taburcu olabilirsin." dediğinde rahatladım.

"Ama yine de her ihtimale karşı eğer baş dönmesi ya da buna benzer belirtiler fark edersen kendinde beni aramanı istiyorum." Onaylar anlamda başımı salladığımda kapıya yöneldi ikisi de.

"Geçmiş olsun." Dedikten sonra odadan çıktılar.

"Hastanede kalmam gerekmediği için mutluyum." dedim.

"Tüh! Birkaç gün başımı dinlerim diyordum oysaki." Deniz sanki az önce neredeyse ağlayacak bir modda titrek ses tonuyla bana sarılıp korktuğunu dile getirmemiş gibi bu cümleyi kurduğunda önce şaşırdım sonra ise kahkaha attım.

"Sus be!" diyerek onu yanımdan iterek yataktan kalkmasını sağladım.

"İkizler burcu muyum neyim? Bendeki bu döneklik nereden geliyor ben de bilmiyorum." dediğinde güldüm.

"Burcunu bilmem ama dönek olduğun kesin Deniz!" dedim dil çıkararak. O da bana el hareketi çekiceği sırada içeriye birinin girmesi nedeniyle durdu.

"Anladın sen." dedi onun yerine imalı bir şekilde.

"Sana kucamaaan teşekkür ederim. Kahramanım!" dedi küçük kollarıyla bana sarılmaya çalışan Yağız. Arez onları getirmeye gitmişti demek ki.

"Ben ne desem bilmiyorum canım o kadar minnettarım ki. Sen olmasaydın... Olabilecekleri düşünmek bile istemiyorum." dedi Yağız'ın annesi. Sonlara doğru sesi çatallaşmıştı.

"Lafı bile olmaz. O iyi ya önemli olan tek şey bu." dedim Yağız'a sarılarak.

"İyisin değil mi küçük adam?" Eliyle saçını düzelterek cevap verdi.

KIRMIZI ODAWhere stories live. Discover now