Kumsal

2.3K 209 181
                                    

Heyy! Ben geldim tatlılarımm.

Yeni kapağı nasıl buldunuz tatlılarım?

Yorumlarınızı okumak için sabırsızlanıyorum.

Kumsalda yürürken etraf fazlasıyla sessiz ve bir o kadar da huzurluydu. Dalgalanan denizin suyu hafifçe kumları yokluyordu. Saat kaçtı ve ne zamandır burdaydım kestiremezken tek düşündüğüm etrafın sessiz oluşunun verdiği huzur duygusuydu, mükemmeldi.

"Laris." arkamdan bana seslenen kişiye gülimsiyerek döndüm.

Bana doğru geliyordu. Ben de ona doğru yürümeye başladım. Yüzüne vuran güneş ışığıyla adeta nurlu gibiydi yüzümü ve gözlerimi kamaştırıyordu. Bu da onu net görmemi engelliyordu.
Ona attığım her adımda içim daha bir hoş olurken gülümsemeden edemiyordum.

"Seni özledim." dediğinde önüne gelmiştim. Mümkünmüş gibi daha da genişledi gülümseyişim.

"Nereye gidiyorsun beni bırakıp?" sesi kumlara vuran dalgaların sesiyle harmanlanıp kaybolurken sorusunu cevapsız bırakmıştım.

Tek hissettiğim, düşüncem, doğru yerde olduğumdu. Usulca parmak uçlarımda yükseldim ve dudağımı onun dudağı üzerine kondurdum.

Uyandığımda hala rüyamda hissettiğim huzurlu, güzel, hissiyatla doluydu ruhum. Masanın üzerindeki telefonuma uzanarak elime aldım. Ekranı açtığımda saat 10.09'u gösteriyordu. Telefonumu geri aldığım yere bırakarak yatakta gerindim. Yatakta doğrularak yüzümü sıvazladım. Yüzümdeki gülümsemeyle iyi hissediyordum. Telefonum bildirim sesiyle yeniden elime aldım. Gelen mesaj Deniz'dendi.

Gönderen Deniz: "Günaydın"

Gönderilen Deniz: "Günaydın"

Gönderen Deniz: "Kahvaltı ettin mi?"

Gönderilen Deniz: "Daha yeni uyandım.

Gönderen Deniz: "Mükemmel hazırlan da bize gel beraber yaparız."

Gönderilen Deniz: "20 dakikaya oradayım."

Telefonumu kenara bırakıp ayağa kalktım. Lavaboya geçip elimi yüzümü yıkayarak kendime geldim. Ardından dolabımın karşısına geçerek kıyafet bakındım. Elime gelen ilk şeyleri kaptığım gibi yatağın üzerine attım. Seçmek için çok üşenmiştim. Gri eşofman ve crop sıfır kol düz beyaz renkli üstümü giyip hazırlandım. Saçımı at kuyruğu yaparak sıkıca topladım. telefonumu cebime koydum. Bir miktar paramı ve kredi kartı gibi eşyalarımı da diğer cebime koydum. Ardından aşağı kata indim. Spor ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıktım. Anahtarımı da evi kitledikten sonra cebime attım ve taksi durağına doğru yürümeye başladım. Güzel bir hava vardı. Güneşliydi ama bayıcı da değildi. 5 dakikalık yürüme mesafesinin ardından durağa gelmiştim. Boş olan taksiye bindim ve adresi verdim. Hızlı geçen dakikaların ardından taksi Deniz'in evinin önünde durmuştu. Gerekli tutarı adama uzatıp taksiden indim. Seri adımlarla ilerleyerek kapıya ulaştım ve zile bastım. Ayağımla ritm tutarken tanıdık sesi geldi kulağıma.

"Geliyorum!" Birkaç dakikanın ardından kapı açıldı.

"Günaydın." kapıyı açtığında ona sarıldım. Sarılmama karşılık verirken konuştu.

"Günaydın." beraber içeri geçerken kurt gibi aç olduğumu fark ettim. Etrafı süzsemde kahvaltı masasına dair en ufak bir iz yoktu.

"Deniz." dedim, hala etrafı süzerken.

KIRMIZI ODAWhere stories live. Discover now