Avcına "Merhaba"de!

6.6K 344 54
                                    

Altımda kayan zeminle ileriye doğru savrularak son sürat gitmekteydim. Kaskın altından firar etmiş olan saçlarım esen rüzgarla bağımsızlığını belli edercesine salınıyordu. Şu anda bulunduğum yüksek dozda adrenalinli atmosfer beni fazlasıyla tatmin ediyordu iliklerime kadar. Yarış hız kesmeden devam ederken gelen deli cesaretinin gücüyle gaza daha da yüklenerek ani bir atak yaptım. Önümdeki son model siyah Kawasaki'yi de kıvrak bir hamleyle ardımda bırkalabildiğimde çoktan zaferle gülümsemiştim. Zorlu geçen kıyasıya mücadele, bitiş kısmına gelmemizle son buldu. Ustaca bir driftle durduğumda ağır hareketlerle kaskımı çıkarıp ardından sağ elim yardımıyla saçlarımı dağıtarak düzelttim. Herkes çevremde ıslık ve alkışla dolanırken hoş tezahüratlarıyla galibiyetimi taçlandırıyorlardı adeta. Motorun sahibi gülümseyerek beni alkışladığında aynı şekilde gülümseyerek anahtarı ona doğru attım ardından hemen az arkamda olan ve bana ciddiyetle dahası tam olarak tanımlayamadığım duygu dolu gözlerle bakarken ona göz kırpıp yandan bir gülüş bahşettim. Yüzüne alayla dolu bir sırıtış yerleştirdikten sonra etrafımdaki halkayı yarıp tam karşıma gelene kadar bana doğru ilerledi ağır adımlarla. Adımlarının zeminde bıraktığı ses kendinden emin sarsılmaz gücü ve egosunun habercisi gibiydi. Adımları tam önüme gelene kadar bir diğerini kovalamışken şimdi tamamiyle durmuş bana bakıyordu.

"Raporun falan var,değil mi?" dediğini anın verdiği etkiyle tam olarak kavrayamazken sorusuna soruyla karşılık verdim.

"Ne raporu?" yüzündeki alaylı gülümseyiş mümkünmüş gibi daha da genişlerken konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

"Deli raporu."

Flashback:

"Seni seçmişler." Arez'in cevabı kulağımda yankılanırken ne tepki vereceğimi bilmiyordum.

Kim, neyi seçmişti?

Birkaç dakika daha kendime süre tanıdıktan sonra kendimi toparlayarak dikkatimi tekrardan Arez'e odakladım.

"Neyden bahsediyorsun?" Arez bir süre bekledi ardından derin bir nefes vererek lafa girdi.

"Kırmızı Odadakiler belli dönemler yeni aramıza giren 'çaylaklar' olarak da adlandırılan kişilerden birini seçerek onu bir göreve yollarlar. Onlardan istenilen şeyin kişinin kendi becerileriyle alınıp onlara getirilmesi emredilir. Şayet getirirsen rütben yükselirken diğer bir seçenekle istenilen şey getirilmezse odadan atılırsın." her bir dediği şeyi sindirdiğimde mırıldandım.

"Anladım." derin bir nefes vererek önümdeki kutuya kapsamlı bir şekilde bakmaya başladım. Bir adet fotoğraf vardı bu fotoğraf bizzat hedefim olan kişiye aitti. Benden istenen evinde bulunan çelik kasadaki kırmızı renkli zarfı onlara teslim etmemdi.

Ah! Bunların kırmızı renkle ne alıp veremedikleri vardı? Ve ben o çocuğu buldum diyelim evine nasıl girecektim? Evine girdim diyelim kasayı nasıl açıcaktım ki? Çelik bir kasadan bahsediyoruz burada! Şaka gibi. Umutsuzca nefes verdim.

*

Tostumun son parçasını ağzıma attğımda bilgisayarımı kapayrak ayaklandım. Bir şeyler atıştırırken hedefim hakkında yeterli bilgiye sahip olabilmiştim. Ve bu akşam olan yarışta olacağından emindim. Odama çıkıp dolabıma ilerledim. Siyah deri taytımı, bordo renk askılı crop t-shirtümü alıp giyinmeye başladım.
Kıyafetlerimi giyindikten sonra saçlarımı düzleştirerek salık bıraktım. Keskin makyajımı bordo mat rujumla tamamladım. Ardından parfümümü sıkıp deri ceketimi üzerime geçirdim.
Son olarak siyah asker botlarımı giydiğimde hazırdım. Taksi çağırdıktan sonra aşağı indim. Oyalanmadan dışarı çıktım. Kapıyı kitlediğim esnada taksi de gelmişti. Vakit kaybetmeden taksiye binip gideceğimiz yeri söyleyip arkama yaslandım. Çok geçmeden dediğim konuma geldiğimizde parasını ödeyerek arabadan indim. Kendimden emin adımlarla kalabalığın içine doğru adımlarken beni fark edenler beğeniyle süzüyordu. Bense bunca insanın arasından hedefimi bulmaya çalışıyordum.

Ve bingo!

Sonunda onu bulduğumda yüzümdeki ciddi ifademe bir sırıtış eklendi.

Avcına "Merhaba"de!

Falshback son:

Ne kadar iğneleyici konuşsa da konuşmasındaki flörtöz havayı yakalamıştım. Planımı ilerletmem için evine girmem gerekiyordu. Onunla aramızdaki mesafeyi kapattım ardından kulağına doğru sıcak nefesimi üfleyerek mırıldandım.

"Raporuma, senin evinde bakmaya ne dersin?" cümlem bittiğinde sıra can alıcı darbedeydi. Kulak memesini hafifçe emip, ufak bir buse kondurarak geri çekildim.

Tepkisini görmek adına bir adım geriledim. Gözüme ilk takılan aşağı yukarı hareket eden adem elması olmuştu. Yüzünden bir bir geçen duygu selinin ardından ansızın beliren sırıtışıyla elimi sıkıca kavradığında peşinden beni sürüklemesine izin verdim.

Planımın birinci adımı başarıyla tamamlanmıştı. Sıra ikinci adımdaydı.

Bölüm Sonu

Oy verip yorum yaparak destek olun lütfen tatlılarım 🍭

KIRMIZI ODAWhere stories live. Discover now