KIRMIZI ODA

Beni özledin mi?

Doğrularak dengemi sağlayabildiğimde bir adım geriledim.
Yapmacık bir gülümsemeyle "sağol" diye mırıldanarak yanından geçip gitmeye koyuldum. Bakışlarım bir saniye bile gözlerine ulaşmamıştı. Adımlarımı hızlandıracakken ismimi söylemesiyle duraksadım.

"Laris." Ne arkamı dönmüştüm ne de bir tepki vermiştim. Sadece öylece durmakla yetinmiştim.

"Onca zaman sonra seni görmek güzel." Gözlerimi kapatmış burukça gülümserken bulmuştum kendimi. Dikkatimi toparlayabildiğimde yoluma devam ettim. Ne diyebilirdim ki? Ne dememi bekliyordu? Ben de seni gördüğüme sevindim falan mı?

Komikti ama gülmüyordum.

Nereye gittiğimi bilmeksizin ayaklarımın beni götürmesine izin verdim. Bahçeye geldiğimde içime derin bir nefes çektim. Ardından gözüme kestirdiğim boş banka ilerledim. Oturduğumda gözlerimi kapatarak rahatlamaya çalıştım.

Geçmişten kesit

"Hey! Burada ne işin var? Burası benim özel bölgem!" Yalnızlığını bozan küçük kıza kızan çocuk aslında bu durumdan hiçte rahatsız değildi.

"İlla yalnız kalmak istiyorsan benimle beraber de yalnız kalabilirsin diye düşündüm. Söz tıp oyunu oynuyormuş gibi ses çıkarmam." Kız çekingen bir ifadeyle gülümsediğinde ondan gözlerini alamayan oğlan da gülümsedi içtenlikle.

"Seni görmek güzel Laris."

Kesit bitti.

Gözümden bir damla yaş çeneme doğru süzülmek için firar ettiğinde elimin tersiyle sildim.

"Geçmiş, geçmişte güzeldi. Yaşandı ve bitti." dedim ayağa kalkıp sınıfa gitmek için adımlarken.

Bitti.

Dalgın adımlarla sınıfa vardığımda zil de çalmıştı. Sırama oturduğum kısa zaman zarfında Deniz yanımda bitmişti.

"Nereye kayboldun öyle bir anda?"

"Hı?" Dikkatimi ona verdiğimde meraklı bakışları çevrelemişti beni.

"Sen iyi misin?" Endişeyle bakmaya başlayan bakışlarına hitaben gülümsedim.

"İyiyim, sadece biraz başım ağrıyor." dedikten sonra uyumak için sıranın üstündeki zemini hazırlayarak kıpırdandım. Rahat bir pozisyon bulduğuma kanaat getirdiğimde yerleşerek gözlerimi kapadım.

○

Omzumdan dürtüldüğümde sersem bakışlarımla elin sahibine baktım.

"Okul bitti güzelim." Gözlerimi ovuştururken başımı onaylar anlamda salladım.

"Son iki ders uyanmaksızın, soluksuz, uyudum ha? Bu cümlem sorudan ziyade kendime olan hayretimi yansıtıyordu.

"Bir an için kış uykusuna yattın sandım." Yüzümü ekşitirken güldüm.

"Ha ha. Çok komiksin." Çantamı sırtıma aldığımda okuldan beraber çıkıyorduk.

"Sen uyurken bizimkilerle konuştum. Bu akşam bir şeyler yapalım dedik."

"Hım. İyi güzel." Deniz'i dinliyor gibi görünsem de daha çok eve gidip sıcak yatağımda uyumanın tatlı hayallerini kuruyordum.

"Sen de geliyorsun."

"Ne?"

"Evet, beni duydun. Hiç karşı çıkmayı aklından bile geçirme." Biraz düşününce aslında belkide gitmeliydim diye düşündüm. İyi gelebilirdi.