anlaşma

109K 5K 224
                                    

"Nereye abla?"

"Sahile gider misiniz lütfen."

Başımı taksinin camına koydum ve durmak bilmeyen göz yaşlarımın akmasına izin verdim. Küçüklüğümden beri arabadan yolu izlemek beni rahatlatırdı. Sanki yola baktıkça acılarımı görüyorum ve araba hareket ettikçe o acıları ezip geçiyordu..Görüş alanıma birden grilikten maviliğe doğru bir renk cümbüşü girdi.

"Geldik abla ücret 15 lira."

Ücret mi? Evden aceleyle çıktığım için yanıma para almamıştım.

"Şey b-benim yanımda para yok."

Utancımdan kızarmış olan yanaklarımı saklamaya çalışıyordum.

Adam bana sinirli sinirli bakarken taksiden inmek için hazırlandım ve kapıyı açtım. Bir ayağımı dışarıya çıkardım ve öbür ayağımı çıkarmak üzereyken yaşlı taksicinin kolumdan tutmasıyla bi ayağım dışarıda bi ayağım takside kaldım.

"Ne demek para yok? O zaman niye taksiye biliyorsun?paramı istiyorum hemen."

Adam kolumu sıktıkça acıtıyordu. Acilen ne yaptığımı bilmiyordum.

"Param yok ama.."

Şöförün kapısı birden açıldı ve iki tane el şöförü yakasından dışarı çıkardı. Peşinden Hemen bende çıktım ve şoförün yüzüne 100 tl fırlatmış olan Kaan'ın yüzüne şaşkınlıkla baktım.

"Bir bayana böyle davranılmaz şimdi paramı al ve çektir git!"

Şöförü taksiye doğru fırlattı ve benim yanıma gelip kolumdan sahilde ki banklara doğru sürükledi. Arkadan Şöförün iki tane küfürünü duyduktan sonra araba motorunu duydum ve ardından banklara oturdum.

"Ben teşekkür ederim. Sen Olmasaydın kim bilir ne olurdu."

"Hapsi boylarına küçük hanım."

Kaan'ın yüzüne baktığımda ona haksızlık yaptığımı anladım ve gözlerimi mavi gözlerine odakladım.

"Sana inanamadım yani inanmadığım için özür dilerim."

"Şimdi inandın yani öyle mi ?"

Bana şüpheli bakışlarını yollayarak baktı.

"Kendi kulağımla duydum."

Bana dik dik baktı ve sırıttı.

"Ne güzel."

Yüzündeki sırıtış iyice ağlamama  sebep oldu ve ağlamaya başladım.

"Ağlaman için demedim. Doğruyu bulma iyi olmuş ondan güzel dedim."

Ona ters ters baktım ve gözümü sildim.

"Rüzgar, Kenan Bey'i niye öldürmek istiyor?"

Tekrar güldü ve gözümü sildi.

"Ailesini Dayının yani Kenan Bey'in öldürdüğünü sanıyor da ondan."

Ne biçim bir şeydi bu!

"Ne yani? Peki siz niye iyi anlaşamıyorumsunuz?"

Sıkılmış gibi oyladı ve ayağa kalktı.

"Üvey babam.. Rüzgar'ın ailesini öldürün ce en yakın arkadaşıma tabi o zamanlar öyleydi Rüzgar'a bunu söyledim. Ama üvey  babam benden erken davrandı ve Dayının yaptığını söyledi. Ben Rüzgar'a doğruyu söyledim ama bana inanmadığım ve kavga edip bugüne kadar küstük. "

Yani bu olanlar.. Rüzgar kaldırılıyor muydu? Bu nasıl olurdu!

"Kaan, üvey baban Rüzgar'ı kandırıyor!"

Bana mavi gözleriyle ters ters baktı ve yanıma oturup beni alkışladı.

"Çok akıllıymışsın Tebrikler."

Oflayarak sinirle ayağa kalktı ve denizin rahatlatıcı dalga sesine odaklandım.

Kaan'ın önüne geldim ve gözlerine bakarak:

"Seninle bir anlaşma yapalım sert adam."

Bu anlaşmanın sonu ne olursa olsun hem Kenan denen dayımı hemde.. hemde beni kandıran adamı piskomanyaksadisti; Rüzgar'ı bir yanlıştan kurtarmalıydım.

Kiralık GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin