îğne

242K 9.1K 810
                                    

Ben rüzgara bakarken beni ittiren eller yüzünden,kırık cam parçacıklarıyla dolu yere düştüm ve acı bir çığlık attım.

İşte ben Masal Soydan,bugün bir şeyi öğrenmiştim :

İnsanlara iyilikte yapsak bizi satıyorlar,artık birine güvenmek çok zor..
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Multimedya da Masal :)) iyi okumalar

Acı bir tat kurumuş olan damaklarımda ve sonrada ağzımın içinde dolanıp beni rahatsız ediyordu. Kendime tam olarak geldiğim söylenemezdi ama elimi karnıma götürdüğümde müthiş bir ağrı duyacak kadar uyanıktım. Elimi yavaşça karnımdan çektim ve alnıma düşen bir kaç tutam saçımı arkama attım.Saç diplerim ve alnım hayatımda hiç olmadığı kadar terliydi üstelik sıcak nefesimin aksine soğuk soğuk terliyordum. Boğazımda sanki katı bir şey varmış da onu yutamıyormuşum gibi hissediyordum.Öksürerek boğazımı temizledim.

Gözlerimi açarak nerede olduğuma baktım.Dün akşam sanırım kusursuz bir uyku çekemediğimden olacak kendimi çok yorgun ve ruhsuz hissediyordum.Gözlerimi ovuşturarak tanıdık odaya baktım.

O çok tanıdık gelen yatağın üstünde,siyah yorganın içindeydim.

Acaba kendi odasına beni , kendimi taşımıştı? Başka nasıl gelecektim ki en son hatırladığım şey cam kırıklarının üzerine karnımın üstüne düştüğümdü.Daha doğrusu itildiğim.

Bu olanlar aklıma geldiğinde dudak büzdüm.Kalkmak için elimle buz gibi yataktan destek aldım.Tam kalkmak için doğrulmuştum ki karnıma gelen berbat ağrıyla birden hafif bir çığlıkla yatağa çöktüm.

Cam kırıklarına düştüğümde karnıma ne olduğunu sanırım düşünmemeliydim.

bu ağrının aebebiyle alakası olduğu kesindi.

Koridordan ayak sesleri geldiğini duyunca birden kendimi korku filmlerinde gibi hissettim. Hemen gözlerimi kapadım ve uzun kirpiklerimin sıcak yanağıma değmesine izin verdim. Nefes alış-verişimi düzeltip uyur taklidi yaptım.

Kapı açıldığında o orta kalınlıkta ki boğuk ve yankılı sesi duyamadım.

Tanımadığım kalın tok sesli birinin sesiydi kulağıma gelen sözler.

"Cam kırıkları sadece karnını hafifçe çizmiş o kadar. İyi ki camlar büyük değilmiş yoksa saplanma olasılığı büyük bir vaka.Bir hafta yataktan çıkmasın,dikişleri patlayabilir. Birde verdiğim ilaçları kullanırsa turp gibi olur."

Hmm.Demek bu adam doktormuş.Ah zavallı karnım dikildiği için ağrıyordu demek.Bir dakika ama ben doktor mu dedim? Ben hastane de değildim ki hala Rüzgar'ın evindeydim.Yani Rüzgar bana özel doktor mu tutmuş!!

Bu aynı kitaplarda ki romantik zengin adamlar gibiydi.Ama Rüzgarla onlar arasında tek fark vardı aslında iki.

Rüzgar hem piskomanyaksadist hemde öküzün önde gideniydi.Kitaptaki karaktetler ise romantik çok iyi kalpli yardımsever insanlardı.

"Sanırım hala uyuyor durun bir kontrol edeyim uyuyor muymuş."

İşte bu Rüzgar'ın orta kalınlıkta ki boğuk ve yankılı sesiydi.Solumda kıpırtılar hissediyordum ama asla gözümü açamazdım.O iyilik bilmedik kıza yardım ettiğim için beni eminim öldürürdü.

Birden kulağımın yanında sıcak bir nefes hissettim.

"Uyanık olduğunu biliyorum belalı ufaklık! Hadi aç gözlerini. Elinde sonunda açacaksın ne de olsa. Ama şimdi açmazsan çok pişman olursun emin ol."

Beni kandırarak korkutacağını sanıyordu.Ne yapabilirdi ki sanki?Asla gözlerimi açmayacaktım.

"Doktor Bey,sanırım uyanmamış.Haline bakılırsa ateşi de var.Uyanık olsaydı eminim o da böyle olsun isterdi. O devasa büyüklükte ki plus plus plus acıtan iğnenizi,hastaya rahatlıkla yapabilirsiniz.Sonuçta iyileşmek için."

Ne? O ne dedi? İ..i..iğne mi ? Ama benim o büyük katile karşı fobim küçüklükten beri var.

"Hayııır!Ben uyumuyorum ve turp gibiyim.Gerçekten göbek bile atarım.Ateşim falan da yok yani. Şimdi o plus plus plus iğneye ne gerek var lütfen ama canım."

Önce doktorun şaşkın suratına sonra da Rüzgar'ın muzip suratındaki eğlendiğini belli eden kıvrık dudaklarına baktım.

"Aaa Masal.Sen uyumuyor muydun?Ah bebeğim neden çekiniyorsun ki ? Hay aksi anladım ben ya. Tamam tamam canım.Doktor bey,eşim sanırım sizden çekinmiş.İğneyi benim yapmamı istiyor.
Siz bana verin de ben sizi uğurladıktan sonra ona o cici iğneyi yapayım."

Rüzgar'ın ağzından dökülen her kelimeyi tartmaya çalışıyordum ama gerçekten bu çok kötü bir şekilde sinir bozucuydu çünkü tartamıyor,anlayamıyordum.

Bana önce eşim demesi,bebeğimli canımlı konuşması, fırtına öncesi sessizlik miydi ? off beynim!

"Ah siz baba mesleği taşıyordunuz doğru.Buyurun iğneler. Fakat siz doktorsanız eşinizi muayne niye etmediniz?"

"Ben çocuk doktoruyum.Buyurun sizi geçireyim."

Konuşmaya katılmayı piskomanyaksadistin bana eşim demesiyle bırakmıştım.Ağzım şoktan o şeklini almış ve daha yeni toparlanmıştım.

Az sonra içeriye Rüzgar girdi ve beni yarım ağızla süzdü.Ne düşündüğünü bilmiyordum ama artık iyice ufaklık olduğumu düşüneceği kesindi nede olsa iğneden korkuyordum...

Piskomanyaksadist yine sinirimi bozacak şekilde sırıttı ve :

"Sanırım yine elime düştün he belalı ufaklık."

Böyle diyerek ne demeye çalıştığını anlamamıştım ama bu bir hafta içinde hiç bir yere gidemezdim ve sanırım gerçekten de Rüzgar öküzünün eline düşmüştüm...

Kiralık GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin