kolej

136K 5.5K 512
                                    

Multi Masalın yukarda gördüğü çocuk :))

Ama.. Ama bu inanılmaz! Burası okulsa benim daha önce gittiklerim neydi acaba?

Okulun bahçesi bile çok genişti yeşilliklerle kaplı, bahçenin içinde büyük basketbol sahası olan, yan tarafta voleybol ve badminton sahası olan kim bilir arkasında neleri olan bir okul..

Bana böyle bir okul var dedilerde ben mi gitmedim? Vakit kaybetmeden içeri girdim. Büyük koridorda öğrenciler üç beş taneydi herhalde zil çalmıştı.

Önüme çıkan kıvırcık, sarı saçlı,normal boylu olan tatlı çocuğu durdurdum.

"Pardon ben yeni geldim ve sınıfımı öğrenmek için müdürün odasını bulmam lazım, acaba nerede?"

Çocuk benimki gibi az belirgin olan gamzelerini belirginleştirdi ve gülümseyerek bana elini uzattı.

"Demek yeni kız sensin selam ben batu. Senin sınıfın bizim sınıf yani 11/D bence babamın yanına gitme çünkü bugün baya sinirli, bilirsin müdürlük artistlikleri falan filan interminan."

Babam? Müdürün oğlu muydu yani? Çok şanslı babasıyla aynı okulda.

"Babanla aynı okuldasın çok şanslısın. Tamam o zaman madem aynı sınıftayız gidelim."

Bana biraz dalgınca baktı ve ardından derin bir nefes aldı.

"Üvey babam diyecektim. Şanslı değilim, neyse yeni kız adını söylemedin sınıfta söylersin artık zil çaldı sınıfa çıkmalıyız ilk ders terminatörün dersi."

Ah ne kadar aptaldım. İstemeden de olsa onu üzmüştüm. Acaba üvey baba nasıl bir duyguydu.Hafiften gülümsedim ve başımı salladım.

11/D sınıfının önüne geldiğimizde heyecanlanmıştım. Batu beni destekler gibi elimi sıktı. Bu bana Rüzgar'ı hatırlatmıştı. Şu an bana destek olarak onun olması gerekmez miydi?

"Hazırsan yeni kız artık açıyorum."

Düşüncelerimden sıyrıldım ve onaylarcasına kafamı salladım.

Batu kapıyı açtığında önden benim geçmem için işaret yaptı ve fısıldayarak
"Önden bayanlar" dedi.

Arkamdan o da sınıfa girdi ve kapıyı kapattı. Sınıftakiler bana yabancı yabancı bakarken gözüm boş sıra arıyordu.

"Hocam geç kaldım çünkü kapıda yeni kızı gördüm." deyip sırasına oturdu.

Hocaya baktım ve hoca bana gülümseyince bende yapma gülümsemelerimden birini ona attım.

"Yenisin demek tanıt bakalım kendini."

Ah bu kısımdan nefret ediyordum ama. Kendimi neden tanıtıyordum ki beni tanımak isteyen kendi keşfetsin...

"Adım Masal ve soyadım Sa... Soydan."

Az daha Rüzgar'ın soyadını söyleyecektim. İyi yırttım.

"Peki sanırım bu kadar kendini  tanıtmaktan hoşlanmıyorsun boş bir yere oturabilirsin."

Boş sıra.. Boş sıra.. B.. He işte sol en arkada boş bir sıra hem yanımda boş oh rahatım anlaşılan.

Hemen oraya geçtim ve duvar kenarına kendim oturup siyah çantamı yan tarafa koydum. Anlaşılan ders matematikti. Iy of ne şans ama ilk gün ilk ders ve en sevdiğim ders! Ba-yı-lı-rım matematiğe. Ciddi anlamda düşüp bayılabilirdim. Nefret ediyordum o dersten en iyisi başımı sırama koyup uyumak dedim ve öyle yaptım.

Yarım saat sonra zil çaldı. Batu yanıma geldi ve gülerek -muhtemelen dağılmış saçlarıma gülüyordu -

"gel yeni kız seni bizimkilerle tanıştırayım." dedi.

Esnedim ve ardından gözlerimi ovuşturarak bende güldüm.

"Sanırım biraz okulu gezsem iyi olacak sonraki tenefüs tanıştır tamam mı."

Eliyle kafasına vurdu ve tekrar güldü. Sanırım gülmeyi çok seviyordu ama yakışıyordu zaten.

"Ah salak kafam doğru ya yeni kızsın. Ben hemen gezdireyim."

Normalde kıvırcıkları sevmeme rağmen Batu'ya kanım ısınmıştı.

"Gerek yok ben kendim gezerim teşekkürler. Sen arkadaşlarının yanına git."

Gülümsemesi bulaşıcı olmalıydı. Bana da bulaşmıştı. Oturduğum yerden kalktım.

"Tamam yeni kız o zaman ben kantindeyim."

Batu benden önce davranıp kapıdan çıktı. Çocuk gibiydi. Diyene bak ki bende çocuk gibiydim yerine göre.

Acaba tualet neredeydi? Saçlarım bozulmuştu önce tualeti bulup sonra gezebilirdim. Birine sorsam ki soramazdım. En iyisi tek tek aramaktı. Ah Rüzgar neredeydi Allah Aşkına?!

Bu katta yoktu yukarıda bir kat daha vardı sanırım orada tualet olabilirdi.

Ah neden bu katta hiç öğrenci yoktu? Koridorun sonunda bir müzik odası görünüyordu tam geri dönecekken ara duvarda bir çocuk gördüm.

"Pardon ben tu..."

Ah kahretsin neden ben! Neden böyle anlar!

Resmen kızın içine düşmüş çocuk ve bir şey demeyen kız...

Kız beni görünce hemen yüzünü kapadı ve benim geldiğim yöne doğru gitti.

"Buraya nasıl gelebiliyorsun lan sen!"

Bana lan mı! Ne sanıyordu lan bu kendini? Artist  bozuntusu...

Buda piskomanyaksapık sanırım her yerde var bu cinsler. Resmen kızın dudaklarını yedi aç.

"Ne demek buraya nasıl gelebiliyorsun? Burası senin mi? Hem benimle lan..."

"Uzatma, buraya bu saatlerde kimse gelmez ve herkes bilir. Eğer gelirlerse beni rahatsız ederler ve bunun bedeli çok büyük olur."

İstanbul'a bedel ödemeye mi geldim acaba hayır yani ne bu anlamadım ki?

Bi öbürünün bedeli bi bu yeter ya!

"Ne saçmalıyorsun sen ne bedeli ya! Kimseye bedel ödemek zorunda değilim."

Bana Rüzgardan bile daha korkunç olan sert mavi gözleriyle baktı.

"Senden önce bir kızla öpüşüyordum ama şimdi boşum.. Bunun sebebi kim sence?"

Hey hayır lütfen düşündüğüm şey olmasın. Lütfen lütfen...



Kiralık GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin