Kiralık Gelin

Aşk

Aşk nefesini hissettiğinde kalbin yerinden çıkacakmış gibi hissetmektir. Aşk onunla birlikte çocuklar gibi eğlenebilmektir. Aşk birlikte hayal kurmaktır. Aşk paylaşmaktır. Aşk rüyaların gerçek olmasıdır. Aşk kavuşmaktır.

Aşk aşk aşk bıktım ya. Her okuduğum romanda bunlar vardı. Saçma.

Zaten hata bendeydi saat gecenin biri ne diye uyumazsın da romantik kitaplar okursun sen!

Dışarısı son derece soğuk olmasına rağmen içerisi dışarının aksine olabildiğince sıcaktı. Mor kısakollu üstünde tavşan olan üst ve altımda mor kareli geceliklerimle bile terliyordum.

Dilim damağıma yapışmış bir vaziyette, yatağın üstünde dilim dışarıda aynı ıslak bir köpek yavrusu gibi oturuyordum.

"Çok sıcak ve buz gibi su içmeliyim."

Hemen yataktan indim ve salık saçlarımı dağınık topuz yaparak pofuduk sarı terliklerimi giydim ve hızla merdivenlerden aşağı inip mutfağa doğru koştum.

Kapıdan girmek üzereydim ki başımı sert bir şeye çarptım. Başım acımıştı. Rüzgar'ın sert kaslı göğüsleri... Öküz!

"Demek ufaklık gecelere kadar uyumamış?"

Yüzümü gözlerine bakmak için kaldırdım aramızda neredeyse hiç mesefe yok gibiydi.

"Çok sıcak ve soğuk suya ihtiyacım var."

Dudağının üst kısmı hafifçe kıvrıldı. Muzipçe desekde olurdu. Acaba yine ne planlıyordu? Arkasını döndü ve dolaba doğru gitti. Sanırım günahını almıştım.  Bana su getirecekti çocuk.

"Çok naziksin teşekkürler ama ben kendimde alırdım suyu."

Ona doğru yürüdüm ve elindeki su şişesini alacağım sırada şişeyi havaya kaldırdı.Ela gözleriyle aşağıda kalan yüzüme bakıyordu.

"Versene şişeyi. Oyun mu oynuyorsun."

Dişlerinin arasından tısladı ve dudak büzdü.

"Neden oyun bozansın ufaklık?"

Ne demeye çalışıyordu ki?

"Anlamadım?"

Gözleriyle gözlerimi adeta kesiyor gibiydi.

"Seninle iddiaya girdik ve ben kazandım ama sen oyun bozanlık yapıyorsun ve kölem olmuyorsun.

Şu pislik iddia yine mi? Nereden de girmiştim. Birden babam aklıma gelmişti. Bana hep sözünde dur yoksa kötü ve güvenilmez biri olursun derdi.

"Babam için sözümde duracağım piskomanyaksadist."

Bana göz kırptı ve gamzelerini gösterdi.

"Babanın ellerinden öperim ufaklık. Hadi bakalım otur şu masaya."

Hadi.bakalım ne olacaktı. Ee köleyim ya sahibin dediklerini yapmalıyım. Masaya oturdum. Karşımada o oturdu.

Şişeyi krem yemek masasının ortasına koydu ve açılacak kapaklı yerini göstererek bu sorar arkası cevaplar dedi.

Şişeyi çevirmeye başladı.

"Harika gece gece şişe çevirmece!"

Bana ters ters baktı. Doğru köleydim ben...Şişenin kapağı Rüzgar'ın önünde durdu. Şansızlığımı ben ya.

"Evet Masal hanım. Daha önce kaç kişiyle çıktın?"

Soru bu muydu? İnanamıyorum ya. Ben bunu nasıl cevaplayabilirdim.

"10 saniye içinde cevaplamazsan sana bir cezam var. Cezalarımı bilirsin."

Kızardığımı hissediyordum. İlk öpücüğüm... İlk cezam piskomanyaksadist!

"Daha önce hiç kimseyle çıkmadım!"

Ona doğruyu söylemek istemiyordum.bana şaşkınca baktı ve sonra histerik bir kahkaha attı. Sarhoş muydu bu? Kafası güzeldi kesin.

"Bak bak bak güzel prensesimiz nasıl kimseyle çıkmaz."

Kesin kafası iyiydi yoksa  bana iltifat etmezdi ki. Neyse ne konuyu değiştirmek için şişeyi çevirdim şansa bak daha doğrusu şansızlığa yine Rüzgar soracaktı..

"Peki hiç aşık oldun mu?"

Bu adam niye hep böyle sorular soruyordu!

"Senin kafan güzel. Ben bunları cevaplamak zorunda değilim hem sanane."

Kafasını salladı ve yine güldü.

"Cevaplamadığına göre olmuşsun."

Ona ne diyebilirdim. Sana aşığım. Şıpsevdi bir gönlüm var mı! Sadece kafamı evet anlamında sallamakla yetindim.

"Şimdi hadi ben senin dediğini yaptım. Sen de beni dinle  ve uyu."

Kafasını salladı ve masadan zombi misali kalktı. Az sonra içeriden pata küte sesler gelmeye başladı. Endişeyle içeri girdiğimde Rüzgar yerde yatıyordu. Bayılmış mı diye yanına gittiğimde ise horul horul uyuduğunu duydum. Hayvan.

"Şimdi bu öküzü nasıl kaldırıp odasına götüreceğim."

Kolundan tuttum ve uzun zor zamanlar sonucu onu kaldırdım 5 dk arayla her bir merdiveni çıkardım ve sonunda odasına getirdim. Kapı kıynaşık olduğu için ayağımla açtım ve odaya daldım.

Siyah yatağa yatıracağım sırada ayağım yere dökülen su sayesinde kaydı ve yatağa düştüm. Üstümde ise... Yine mi ya üstelik bu sefer hiç romantik değildi tüm ağırlığıyla üstümde yatıyordu.

Zor nefes alıyordum. Sanırım aşık olduğum insan beni öldürecekti..