Kiralık Gelin

Gerçek misin?

Bu bölümü çabuk göndermek için kısa yazdım. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

Elinde ki küçük sarı anahtarla, koyu kestane kahvesi olan tahta kapıyı kilitledi.

"Vuhuuu hayatımda ilk defa bir erkek beni odaya kilitliyor."

Salakça ona sırıttım ve ayağa kalktım.

Ellerimi buğday teni olan uzun boynuna doladım.

Normal boyutta olan, kahverengi badem gözlerimle ela gözlere rest çektim.

"Piskomanyaksadistim hadi dans edelim. Merak etme müzik benden."

Ne diyeceğini beklemeden elini zorla belime koydutturdum ve aklıma ilk gelen şarkıyı  söyledim.

"Acayip hayvanlara benziyesen , lo..."

Ağzımda hissettiğim hatta tadını bile algıladığım bant yüzünden şarkıyı kesmiştim.

"Daha fazla başımı ağrıtma ne olur."

Ne olur mu? Ağzımda bant varken ne kadar gülünebiliyorsa güldüm ve ağzımı açtım.

"Ne olor gotme, son godorson uşuyor ollorum.."

İtiraf etmeliyim ki bant varken bile sesim çok güzeldi. Sezen aksu Maaşallah.

Rüzgar kollarımdan tuttu ve beni yatağa yatırıp üstümü kırmızı pörtü kareleri battaniye ile örttü.

"Hadi bakalım,sarhoşluğun etkisinden kurtulmanın en iyi yolu uyumaktır."

Konuşmak istiyordum ama bu bant beni engelliyordu. Elimi bantı çekmek için kaldırdığımda bileklerimi acıtacak şekilde tuttu .

"Uyu ufaklık gözlerini yum ve uyu. Başımı ağrıttın zaten ben bile uyuyacağım."

Kırmızı pörtü kareli battaniyeyi tek eliyle kaldırdı ve yanıma uzandı. Öbür eliyle hala bileklerimi acıtmakla meşguldü.

"Uyuyana kadar bileklerin benim ,kızım."

Canımın daha fazla yanmaması için üstümdeki yorgunluklardan kurtulmak için, beynimi dinlendirmek için uykular alemine girmenin en iyisi olduğunu düşündüm ve göz kapaklarımın sıcak tenimi kapamasına ve uzun siyah kirpiklerimin tenime değmesine izin verdim.

*************

Gözlerimi hafifçe araladım, ağzımda neden bant vardı acaba? Hemen bantı yavaş bir hareketle çektim ve başımın neden bu kadar inatçı bir şekilde çatlamak istercesine ağrıdığını hatırlamaya çalıştım.

Fakat hiç birşey hatırlamıyordum. Hafızamı iyice zorladığımda ise başıma giren ağrı tek sonucum oluyordu.

Burnuma gelen tanıdık kokuyla başımı o yöne çevirdim.

İnanılmaz şekilde uyurken masum görünüyordu. Benimkiler kadar uzun olmayan kirpikleri yanağına dokunuyordu. Üst dudağı hafifçe aşağıya kıvrılmış sanki az sonra ağlayacak bir bebekmiş gibi masumane şekilde uyuyordu.

"Ne o çok yakışıklıyım demi sarhoş ufaklık?"

Gözlerini açmadan ve onu uyur sanarken konuşması korkmama sebep oldu ve yerimde zıpladım.

"Ne yakışıklılığı ya kendini kaf dağında sanma. Ben dalmışım zaten başım ağrıyor birde senin ukalalıklarınla uğraşamam."

Bana dik dik baktı ve ellerini koluma götürdü. Kolumu yukarı kaldırıp,